Konferans, Van Özgür-Der Başkanı Hayati Beyde'nin açılış ve Van Özgür-Der hakkındaki konuşmasıyla başladı. Van'da oluşan Özgür-Der hakkında bilgi veren Hayati Beyde, sözü İsmail Ceyran'a bıraktı.

Ceyran'ın konuşması şu şekilde:

"Günümüzde emperyalizm, son 100-150 yıldır Allah'sız ve ahlaksız bir toplum oluşturdu. Allah ve ahlakla ilişkimizi kesti. Yılda 19 milyon kişinin açlıktan ölmesi ve bunların 13 milyonunun Afrika'da bulunması ve toplam mal varlığı dünyanın bir yılda ürettiğine eşit olan 85 aile gerçeği günümüzde Allah'sız ve ahlaksız toplumun açık bir göstergesidir.

Biz Müslümanlar olarak Müslüman'ız diyerek bir iddiada bulunduk. Tabii ki her iddia ispat gerektirir. Bu ispatta da kitap ve hikmet devreye girer."

"Biz Müslümanlar olarak ne yapmalıyız?" sorusuna cevap olarak "Alternatif bir düzen oluşturmalıyız." diyen Ceyran, konuşmasına şöyle devam etti:

"İnsanın Allah'la olan ilişkisi tevhid, insanın eşya ile olan ilişkisi adalettir. İnsan, eşya ile ilişkisini bitirmedikçe Allah'la olan ilişkisi düzgün olamaz.

Modern dünya insanın Allah'la ilişkisini koparttığında insanın diyalog kuracağı kimse kalmadı. Diyalog arayan insan kendi nefsini Allah yerine koyarak diyalog kurmuştur.

Batı'daki anlayışın birey merkezli olmasının kaynağı da budur. Batı anlayışında 'insan insanın kurdudur' varken, İslam'da 'insan insanın yurdudur' anlayışı vardır. İslam'da insan çok değerlidir. Amaya yüz ekşitilmesinin ağır bir şekilde eleştirilmesi ve bunun için sure indirilmesi bunun açık kanıtıdır.

Modern toplum insana değer vermemekte olup yok saymaktadır. Şeytanın Allah ile sıkıntısı yoktu. Şeytan Allah'ın 'en iyi eserim' dediği insan ile sıkıntılıydı. Esere saygı göstermezseniz müessire hiç saygı göstermezsiniz.

İnsanın Allah ile ilişkisi dikey miraçken insanın eşya ile ilişkisi yatay miraçtır. Muttaki insan dikey miraç ile yatay miracı eş senkronize götüren kişidir. İnsanın eşya ile ilişkisi çok önemlidir. Misafir olacağı yeri devesinin durduğu yer seçmesi, Mekke'den hicret zamanında Mekke'ye dönüp bir dost gibi konuşması, 'Uhud bizi sever biz Uhud'u' demesi Efendi'mizin eşyaya saygısının göstergeleridir.

Müslüman'ın zamanla ilişkisi de çok iyi olmalıdır. Yoğunlaşmış, konsantre hâle getirilmiş bir zamanı yavaşlatmak zorundayız. Onu sindire sindire yaşamalıyız. Günde beş vakit namaz zamanı yavaşlatmaktır, Ramazan'da oruç tutmak zamanı yavaşlatmaktır.

Batı günümüzde sürekli ihtiyaç üretiyor. İhtiyacımız olmadığı halde birçok şey alıyoruz. İnsanın dünyası ne kadar büyürse varlığı o kadar küçülür. Bebeklerin dünyalıkları ne kadar azken varlıkları o kadar fazla. Bizim dünyalıklarımızı azaltmamız lazım. Örneğin bir sohbet ortamında herkes telefonlarını çıkarıp kurcalıyor. Yakındaki ve tanıdığın yerine uzak ve belki de tanımadıklarımızı bırakıyoruz."