Basın Açıklamasının Tam Metni:

Bilindiği gibi, AK PARTİ adayı Osman Gülaçar’ın, önce 17 Aralık kumpası çerçevesinde, evine sabahın erken saatlerinde baskın yapılmış ve arama yapılmak istenmişti. Bilinen, tanınan ve daima göz önünde bulunan bir kişi olmasına rağmen, zamanlaması ve yöntemi fazlasıyla manidar olan bu tutumun aslında neye hizmet ettiği ve ne amaçla yapıldığı belliydi.

Ardından, farklı bir cihetten başka tehdit ve saldırılar geldi. Partisinin seçim çalışmaları çerçevesinde Van esnafını ziyaret ettiği bir sırada, bir grup tarafından sözlü ve taşlı  saldırıya maruz kaldı. Aynı günün akşamın da ise  Gülaçar’ın evine birden fazla ses bombası atıldı.

Bu saldırganlık ve tahammülsüzlük her yönden insaf, ahlak ve insanlık dışıdır.  Her şeyden önce seçim yarışı, proje ve tezlerle, program ve önerilerle yapıldığında bir anlam ve değer taşır. Hâl böyleyken insanların seslerini, iradelerini, çalışmalarını, fikir ve düşüncelerini sözlü ve fiili saldırılarla, baskı ve şiddetle sindirmek toplumsal barış ve huzura katkı sunmayacağı açıktır. Bu saldırılar, yıllardır baskı ve şiddet nedeniyle mağdur edildiklerini söyleyen kişi ve çevrelerin, yeri geldiğinde barış, demokrasi, düşünce hürriyeti, özgürlük gibi kavramları bayraklaştıranların bu saldırıları izah etmekte zorlanacakları kesindir.   Daha önce de belirttiğimiz gibi seçim çalışmaları, kendi içerik ve anlamına uygun yöntemlerle,  medeni ve insani hasletler gözetilerek gerçekleştirilmelidir. Böyle bir zeminde bu tür saldırıların, baskıya ve sindirmeye dönük hareketlerin huzura, kardeşliğe, barış ve çözüm sürecine zarar vereceği hepimizin, herkesin malumudur. Bu tür saldırı ve tehditler; kimden gelirse gelsin ona karşı çıkılmalı ve tavır alınmalıdır. Nitekim bölgede daha önceden de çeşitli parti, vakıf ve derneklere yönelik saldırıların olduğu ve bunların faillerinin de nedense bir türlü yakalanamadığı yeri gelmişken hatırlanmalıdır. Güvenlik güçleri de bu bağlamda asli sorumluluklarını yerine getirmeli, bu tür çirkin saldırılar, huzur ve asayişin, can ve mal güvenliğinin sağlanması konusunda azami gayret sarf edilmelidir. Herkes kime ve neye hizmet ettiğini, hangi karanlık güçlerin ekmeğine yağ sürdüğünü bir kez daha düşünmelidir.

Bu vesileyle, “Hiçbir seçim galibiyeti, hiçbir makam ve mevki, tek bir gencin canından ve geleceğinden, toplumsal huzurdan daha kıymetli değildir.” diyerek tehdit, provokasyon ve saldırıları ve bundan nemalanmak isteyenleri şiddetle kınıyoruz.

ÖZGÜRDER VAN ŞUBESİ