Üstün ahlak meziyeti ‘’İsar’’
Tatvan Özgür-Der'in bu haftaki seminer konusu "Üstün Ahlak Meziyeti İsar " idi. Semineri Bingöl Özgür-Der Başkanı Yusuf BOĞATEKİN sundu.
Kur'an tilaveti ile başlayan seminerde Yusuf BOĞATEKİN özetle şu konulara değindi;
Bireyselliğin, bencilliğin ve çıkarın geçer akçe olduğu bir toplumda, anlamı "bir başkasını karşılıksız/hesapsız ve çıkarsız düşünmek" 'isar' ı/diğerkamlığı gündemleştirmek kolay değildir. Erwing Goffman'ın deyimi ile "Medeni kayıtsızlığın" hakim olduğu bir zaman dilimindeyiz. Ki medeni kayıtsızlık; modern insanın diğer insanlar yokmuş gibi davranmasıdır. Yüz yüze ilişkilerin olmadığı, herkesin birbirine yabancı olduğu ve bu yüzden kamusal alanda, okulda, iş yerinde, havaalanında hatta asansör gibi dar alanlarda bile kişilerin birbirini tanımıyor gibi yapması, görmemesi, duymaması, hissetmemesi ve dolayısıyla birbirini kale almaması olayıdır. Bir Batılı hastalığı olan bu durumun Müslüman toplumlar arasında da taraftar bulması iç acıtıcıdır.
İnsanın dünyayı kendi etrafında döndürmesinin adı olan egoizmin bizdeki hakimiyeti neticesinde her şey bozuldu. Egoizmin insanın başkalarından vazgeçmesi, onları silmesi ve imha etmesi olduğunu fark edemedik. Benmerkezci ihtiyaçlarımızı ve bununla beraber yokluk duygumuzu ve yoksulluğumuzu da büyüttük.
İnsanın eli ile cebi arasındaki mesafe çok uzak kısaltmak gerek diyen Nuri Pakdil'e kulak veremedik. Hırslarımız ihtiraslarımız çıkarlarımız bizi diğerkam olmaktan uzaklaştırdı ve bizi basitleştirdi. Dünyanın çekilmez bir hal alışının bir nedeni de budur! Halbuki Kur'an-ı Kerim insanı ve insanlığı bu duruma düşürmemek, düşerse de kurtarmak için insan ve beşeri ilişkiler üzerinde hassasiyetle durmakta bizlere topyekün kurtuluş reçetesi sunmaktadır. Adalet, İnfak, Akraba ilişkileri bunlardan sadece birkaçıdır.
İsar sözlükte "bir şeyi veya bir kimseyi diğerine üstün tutma, tercih etme" mânâsına gelir. İSAR, ıstılahi olarak "bir kimsenin kendisi İhtiyaç halinde bulunsa bile sahip olduğu imkanları başkalarının ihtiyacını karşılamak üzere kullanması, başkasının yararı için fedakarlık da bulunması" demektir.
İsar, tüm benlik ve bencillik bağlarından sıyrılıp kendini Allah'a adamaktır. Karşılığını, sadece Allah'tan isteyen bekleyen İnsanın kendisini vakfedişidir. Yaşatmak için yaşamdan vazgeçiştir. O yüzden herkesin harcı değildir. Bu iş, akıl sahibi olanların değil tüm kalbiyle Rabbine teslim olanların işidir. Büyük lütfu ve keremi hak edenler İşte onlardır ve onlar için korku ve hüzün yoktur!
Bir kimsenin cömertlikte İsar derecesine ulaşabilmesi için ikram ettiği şeye kendisinin fiilen muhtaç olması şart değildir; önemli olan muhtaç olsa dahi başkasını kendisine tercih edebilecek bir ahlak anlayışına ve irade gücüne sahip bulunmasıdır.
İsara ulaşabileceğimiz 6 ilke;
1)İmren ama kıskanma
2)Yarış ama çelme takma
3) İyiyi alkışla dalkavukluk yapma
4)Hizmet et bedel bekleme
5)En güzelini yap taltifi isteme
6)Eleştir ama karalama
Boğatekin, H.z peygamberimizden ve sahabelerin, ensarın kardeşliğinden örnekler vererek konuya açıklık getirdi. Kur’anı kerimden İsar ile ilgili ayetler dile getirdi.
‘’Onlardan önce bu yurda yerleşmiş ve gönülden inanmış olanlar, kendilerine göç edip gelenleri severler, onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar; ihtiyaç içinde olsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin bencilliğinden korunmayı başarırsa işte kurtuluşa erecekler onlardır’’. (HAŞR 9)
Sonuç olarak, İsar, sadece empati değil aynı zamanda sempatidir de. Kendini kardeşinin yerine koyarak düşündükten sonra, halini anlıyorum demek yeterli değildir. Onun derdine çare olmak hastalığına şifa bulmakta gereklidir. Bu bakımdan isar sadece zihinde kalan, düşüncede kalan bir beyin jimnastiği fikir teatisi değildir. Ne gerekiyorsa onu yapmaktır. Fani olanlara karşı Allah'ı tercih etmektir.
Zengin ve fakir arasındaki uçurumun bulunduğu, ilgisizlikten, bakımsızlıktan, açlıktan ölen insanların varolduğu. çevresindekilerle bağını kopartacak derecede yalnızlaşanların yaşadığı şu dünyamızda isar kavramının, insanlığın gündemine girmesini ve hak ettiği ilgiyi görmesini Rabbimden niyaz ediyorum diyerek Yusuf BOĞATEKİN, konuşmasını sonlandırdı.
Seminer dinleyicilerin soru ve katkılarıyla sona erdi.