Yaratılış Gayemiz konulu seminer, Özgür-Der Tatvan Şubesinde saat: 14.00 da başladı. Seminer, Sinan Kıranşal'ın moderatörlüğünde yapıldı. Konuşmacı olarak Diyarbakır Özgür-Der Şubesinden Nurettin YARGICI katıldı.

YARGICI özete şu konulara değindi;

Bizler yeryüzünün halifesiyiz. Yeryüzünün kıymetlileriyiz. İradeli varlıklar olarak niçin yaratıldığımızı, yaşam gayemizi sorgulamamız gerekiyor. ''Rabbimiz zariyat süresinde Ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım buyuruyor''.

Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan Rabbimize layıkıyla şükür etmiyoruz, sabah namazlarına gerekli önemi vermiyoruz. Kanaatkar değiliz, dünyalık zevkler içerisinde yaratılış amacımızı unutmuş durumdayız.

Din, yalnızca oruç, namazda, hacdan ibaret değildir. Din yaşam biçimidir hayatımızın her alanını etkilemelidir. Dinimizi diziler değil rabbimiz belirlemelidir.

Rabbimizin ilk emri okudur. insanı insan yapan Bilgidir, bilinçtir. Allah ademi ilk yarattığında ademlere isimleri öğretmiştir. Okumalarımıza önem vermeliyiz.

Kadın hayatın merkezindedir ailenin ve toplumun öğretmenidir,anasıdır. Bilgili ve bilinçli insanlar yetiştirmekte sorumluluklarımızdandır.

Bizler eşyayı araç olarak kullanmamız gerekirken amaç haline getirdik. Perdeler, halılar, koltuklar bir yetimi içine almaktan daha kıymetli hale geldi. Evlerimizi mescitlere dönüştürmemiz gerekirken saraylara dönüştü.

Bizi en güzel şekilde yaratan, bize nimetler veren, ayı, güneşi emrinize amade kılan Rabbimizin değerini bilip hakkıyla Kulluk etmek yegane görevimiz olmalıdır. Böylece şükrümüzü yerine getirmiş oluruz.

Diğer bir yaratılış amacımızı rabbimiz mülk süresinde'' O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır'' diye dile getiriyor. Daha fazla mal biriktirmek için değil Hayırda yarışmalıyız,  yeniden dirilmeli, özümüze dönmeliyiz.

H.z Meryem ,Hz Hatice, hiçbir zaman dünyayı değil, ahireti merkeze almışlardır.Dünyadaki nimetler bizi Allah ve peygamberin yolundan alıp koymamalıdır. Peygamberimiz davasını bırakması için   kendisine sunulan her şeye  rağmen şöyle söylüyor: ''Bir elime güneşi diğer elime ayıda verseniz dahi vallahi davamdan vazgeçmem''.  Aynı durum bizim içinde geçerli olmalıdır. Rabbimiz tevbe süresi 24. Ayette şöyle buyuruyor; ''De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım-akrabanız, kazandığınız mallar, durgunluğa uğramasından endişe ettiğiniz ticaretiniz ve hoşlandığınız meskenler size Allah'tan, peygamberinden ve O'nun yolunda cihaddan daha sevimli ise, artık Allah buyruğunu (kıyameti) gerçekleştirinceye kadar bekleyin. Allah günaha saplanmış kimseleri hidayete erdirmez''.

YARGICI, dua ve temenni ile konuşmasını sonlandırdı.

Seminer dinleyicilerin soru ve katkılarıyla son buldu.