Tatvan’da Suriyeli Müslümanların Beklentileri Konferansı Yapıldı
Tatvan’da ‘Suriyeli Müslümanların Bizden beklentileri’ konulu konferans yapıldı.
Özgür-Der Tatvan Şubesi tarafından "Suriyeli Müslümanların Bizden Beklentileri" başlıklı bir konferans gerçekleştirdi. Konferans Tatvan Kültür merkezinde yapıldı. Suriye Devrimcileri Cephesi Sözcüsü Rami Al Dalati konuşmacı olarak katıldı. Konferans İbrahim Aykan’ın Kur’an-ı Kerim ve mealini okunmasıyla başladı. Suriye'de yaşananları konu alan slayt gösteriminin ardından Muş Alpaslan Üniversitesinden Recep Yılmaz, Suriye Devrimcileri Cephesi Sözcüsü sözü Rami Al Dalati’ye verdi.
Rami Al Dalati, biz Halid Bin Velid’in, sizler Selahaddin Eyyubi’nin olarak Esad’a geçit vermeyeceğiz. Suriye de devrimden önce çok zor şartlarda yaşadıkları söyleyen Dalati, İstihbarat servislerinin özel hayat dahi gözetmeyerek çocuğumuzu evlendireceğimiz zaman bile istihbarattan izin almak gerektiğini söyledi. Bütün sosyal ilişkilerimizde ve işlerimizde istihbarattan izin alınması gerektiğini vurguladı. İnsanlar kendilerini devletin malı gibi hissediyorlardı. Adalet, özgürlük veya rejime muhalif bir partinin dahi biz ne olduğunu bilmiyorduk. Haklarımızı talep etmek istesek dahi kendimizi zindanlarda bulurduk. Fakat “Hizbul Baas’’ kendi laik sistemini halkın üzerine despotik bir şekilde uyguladığından halk kendisin ülkede hak sahibi olduğunu bile düşünemiyordu. Çok ağır bedeller ödedik. DALATİ, rejimin uyguladığı sindirme strateji ile ilgili olarak; Rejim bizleri korkutmak için ağır silahlarla bombardıman yapıyordu. Rejim şiddetin dozunu görüp korkarlar ve evlerine dönerler diyordu. Onlar akla gelen her türlü işkenceyi yapınca bizde, zulme uğrayanlar savaşsın ayeti uyarınca mücadele etmeye başladık.
Dalati, Suriye’nin jeopolitik konumundan dolayı farklı dış güçlerin müdahale ettiği bir yer olduğunu söyledi. Suriye’nin komşuları olan, Lübnan, İsrail, Irak’ın Suriye’nin işini zorlaştırıyor. Karmaşık hale getiriyor. Bunların dışında İran’ın ne istediği sorusuna Dalati, Suriye’de İran’ın çıkarları var. İran’ın Suriye’de çok büyük bir istihbarat merkezi var ve bu merkezden bölgeyi dinliyor. 2006 tarihinde İsrail Lübnan’ı bombaladığında bizler onlara her türlü imkanı sağlamışken, şimdi Lübnan tarafsız kalmayıp bize karşı savaş açmıştır. Suriye’de en üst irade İran’da bulunuyor. Tunus, intifadasında, Libya intifadasında, mısır intifadasında halkların yanında olan İran, Suriye meselesine gelince çıkarlarını düşündü. Esad askeri gücü Rusya’dan geliyor, her türlü silah gücünü Rusya’dan alıyor. Rusya da ki tüm elçiler Esad’ın ailesinden oluşuyor. Esad’a neden diğer partilerin açılmasına izin vermiyorsun sorusuna, şuan İsrail ile savaş halindeyiz, eğer izin verirsek partiler Amerikancı olur, parçalara bölünür böylece direniş yapmamız zorlaşır. Oysa Esad işgal edilmiş topraklarına rağmen İsrail’e atılan tek bir taciz ateşi bile yoktur. Bu mu Filistin’i özgürleştirecek, Raid Salah; eğer Filistin’in özgürlüğü Suriye de ki çocukların ölmesine bağlıysa böyle bir kurtuluş istemiyoruz diyor.
Mücahit kardeşlerimizin hafif silahlarla çok önemli şeyler yaptılar. Birçok bölgeyi özgürleştirdiler. Bu bölgeleri toplumsal anlamda yönetiyoruz. Savaşan mücahitlerin morallerinin yüksek olduğunu, rejim askerlerinin moralinin çok bozuk olduğunu söyledi. Dalati, devrim bu kadar uzun sürmesinin birçok hikmeti olduğunu, Allah’a olan inancı artırdı, çekilen acıların maneviyatı beslemiştir. Katılımcılardan gelen sorulardan bizden beklentileriniz nedir sorusuna, DUA, DUA, YİNE DUA dedi.