''Kur’an’da Mümin Kadın''
Tatvan Özgür-Der Şubesi tarafından hanımlara yönelik, Nurettin Yargıcı'nın katılımıyla aylık gerçekleştirilen seminerler dizisi başladı. Seminerde ‘’Mümin Kadın’’ konusu konuşuldu.
Tatvan Özgür-Der Şubesi tarafından düzenlenen ''Kur'an'da Mümin Kadın'' başlıklı cumartesi günü saat 14.00 de gerçekleştirilen seminerde Yargıcı özete şu konulara değindi:
Yargıcı, Toplumun ıslahında kadınların payının büyük olduğunu hayattan örnekler vererek dile getirdi. Ardından Tahrim Suresi'ndeki ayetlere değinerek konuşmasını sürdürdü.
Allah, inkâr edenlere, Nûh'un karısı ile Lût'un karısını örnek gösterdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kişinin nikâhları altında bulunuyorlardı. Derken onlara hainlik ettiler de kocaları, Allah'ın azabından hiçbir şeyi onlardan savamadı. Onlara, "Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin!" denildi. Allah, iman edenlere ise, Firavun'un karısını örnek gösterdi. Hani o, "Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap. Beni Firavun'dan ve onun yaptığı işlerden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar!" demişti. Allah, bir de iffetini sapasağlam koruyan ve bizim de kendisine ruhumuzdan üflediğimiz, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını doğrulayan İmran kızı Meryem'i de (inananlara) örnek gösterdi. O itaat edenlerdendi. (Tahrim 10,11,12)
Yargıcı, iman yerine küfrü tercih eden Lut ve Nuh'un eşleri gibi olmayıp, sarayın şatafatından, Firavunun küfründen, zulmünden, yüz çevirerek Allah'a teslim olan Hz.Asiye annemizi, kendisini ilmi anlamda yetiştirip, Allah'a adayan Hz.Meryem'i kendimize örnek şahsiyet olarak almamız gerektiğini vurguladı.
Yargıcı, çağın Müslüman kadınının akıllı, şuurlu, ahireti merkeze alan, tüketimini ihtiyacına göre yapan iyiliği emredip kötülükten sakındıran kadınlar olduğunu dile getirdi.
İnsanı mutsuz yapan dünyevileşmedir. Ne yazık ki evlerimizi mescide dönüştürmemiz gerekiyorken saraylara dönüştürdük. Hayatımızı vahiy şekillendirmesi gerekirken diziler şekillendirmeye başladı. Önceliğimiz mal mülk değil Allahın rızasını kazanmak olmalıdır. Yargıcı konuşmasını "Benim hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi içindir'' anlayışı hayatımıza hakim olmalıdır diyerek sonlandırdı.