Dinleyicilerinde aktif katılımı ile gerçekleşen seminerde Hayati BEYDE özetle şu konulara değindi;

Yaratılış Gayemiz ile ilgili ayetleri dile getirerek konuşmasına başlayan BEYDE, müziğin tanımıyla konuşmasına devam etti. Müzik, sesleri bir usul ile bir araya getirmedir. Müzik Duygu düşünceyi dile getiren bir araçtır. Müzik insanların psikolojik ve sosyolojik açıdan ihtiyaçlarına cevap vermiştir. İnsanlar üzüntülerini, sıkıntılarını, mutluluklarını, isyanlarını dile getirmek amaçlı müziği araç olarak kullanmışlardır. BEYDE, Müziğin tarihsel serüveni ile konuşmasına devam etti.  Müziğin notalı bir şekilde ortaya çıkması  kilisede bir rahip- papaz tarafından ortaya konulmuştur. Osmanlıda  müziğe baktığımızda  sarayda Mevlevi tarikatının etkin olmasından ötürü tasavvufi müzik ön planda olmuştur. Kur'an makamsal olarak okunmuştur. Osmanlı döneminde Itri'nin müziğe katkısı olmuştur. 1980'lere doğru İslami camia içerisinde çalgısız neşitler ardından çalgıyla beraber ezgi, ilahiler yapıldı. Özellikle Grup Genç, Grup Yürüyüş, Ömer KARAOĞLU , Mustafa CİHAT, Senai DEMİRCİ ... gibi İslami sanatçılar müziğe katkı sundular. İslami camianın yapmış olduğu müzikler ideolojiktir. Yapılan müziklerin içeriğine ve isimlerine baktığımızda bunu görmekteyiz örnek olarak; Adanış Günü, Bir Güneş Doğuyor, Adı İçin Yaşamak, Kalksam ve Dirilsem...

İslami camiada Suriye, Irak, Filistin gibi ülkelerde yapılan zulümleri, haksızlıkları dile  getirme müslümanları motive olmaları noktasında müzik araç olarak kullanılmıştır. Bu noktada Özellikle grup yürüyüşten  Mehmet Ali ASLAN kardeşimizi çalışmalarından ötürü takdir ediyoruz. Diyerek müziğin haram olup olmadığı ile ilgili şunları dile getirdi. Müziğin haram edilişi ile alakalı çok sayıda hadis olmakla beraber, helal oluşu ile ilgili de çok sayıda hadis bulunmaktadır. Haram ve helal koyma yetkisi Allah'a aittir. Kur'an'a baktığınızda müziğin haram oluşu ile alakalı herhangi bir ayet yoktur. Haram kılınması ile ilgili ayetin olmaması ve insanların duygu ve düşüncelerini dile getirmelerine islamın pranga vurmayacağına dikkat çekerek müziğin helal olduğunu ancak  müzik içeriğinde şirk ve küfür bulunuyorsa günah olduğunu vurguladı. Duygu düşüncelerinizi dile getirme ve islami dava uğruna müziği bir araç olarak kullanabiliriz. Çocuklarımıza müziği sevdirmeliyiz, müzik okulları kurmalı, bu noktada güncel fıkhımızı oluşturmalıyız. İslam toplumu yıllardır müziğin haram oluşu ile ilgili düşünceden ötürü müzik alanından, sanattan, resimden geri kaldılar bizler bu noktada daha dikkatli olarak bu alandan istifade etmeliyiz diyerek, Ömer KARAOĞLU, ve Grup Yürüyüş'ten parçalar seslendirerek konuşmasını sonlandırdı.

Seminer dinleyicilerin soru ve  kattıkları ile son buldu.