“İnsan, Tabiat ve Bilime Dair Sorumluluklarımız”
Tatvan Özgür-Der’de bu haftaki seminer konusu “İnsan, Tabiat ve Bilime Dair Sorumluluklarımız” idi.
Semineri Muş Alparslan Üniversitesinden Biyolog Fuat Yetişsin sundu. Seminer Muhammed Ali Aka kardeşimizin Kuran tilavetiyle başlayıp moderatör Sabahattin Günay eşliğinde gerçekleştirildi.
Asr süresiyle konuya giriş yapan Yetişsin özetle şu konulara değindi.
İslam ilime önem vermektedir. Rabbimiz ayette Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu ? diyerek ilmin önemine değinmektedir. Peygamber efendimiz de ilmin önemine değinerek şöyle buyurmuştur:
"Yalnız şu iki kişiye gıpta edilmelidir:
Biri, Allah'ın kendisine verdiği malı hak yolunda harcayıp tüketen kimse, diğeri, Allah'ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına öğreten kimsedir." (Buhari, İlim 15)
Kur'anın muhatabı insandır. İnsan Nisyan kökünden türemiştir. nisyan unutan demektir. İnsan unutkan bir varlık olduğundan İlim öğrenmekle ve eğitimle bilgileri nesilden nesile aktararak bilginin kalıcılığı sağlamaya çalışmıştır. Fakat yeterli olmamıştır. çünkü bilim ve eğitim belli bir süre sonra ihtiyaçlara cevap verememektedir. Bunun yolu sürekli güncellemekten geçiyor. Müslüman olmakla kurana karşı sorumluyuz. Vahiyle ve Peygamberimizin örnekliğiyle beslenip bunlarla hayatımıza yön vererek ve bunu unutkan olan insanlara aktararak sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz.
Tabiat konusu bizim için önemlidir. Bizim birinci vazifemiz Allah'a kulluktur bunun için öncelikle rabbimizi tanımalıyız ki ona layıkıyla kulluğumuzu yerine getirebilelim. Rabbimizi tanıyabilmemiz için öncelikle kendimizi sonra doğayı tanımalıyız. Çünkü kendisini tanıyan rabbini tanımış olur.
Nefsimize, ailemize, topluma, doğaya karşı sorumluluğumuz da bulunmaktadır. Rabbiyle ilişkisi sağlam olanın dini doğru tanıyanın; nefsiyle, doğayla, tabiatla da ilişkisi sağlıklı olur..
İçinde yaşadığımız toplum Müslüman olsa da dünyada Müslümanlar dışında başka dinler de vardır. Bunlara söyleyecek sözümüz olmalı. Bu noktada Vahyin mutlaka bir sözü vardır bizim görevimiz ise yaşayıp insanlara bunu ulaştırmaktır. Böylece İslam yeryüzüne yayılır, insanları cehenneme girmekten uzaklaştırabiliriz.
Dünyada iki şey sürekli merak konusu olmuştur.
1-Doğru bilgi var mıdır ?
2-İnsan varlığını neye dayandırır ?
Evrim teorisi görüşü insanları olumsuz anlamda zehirlemektedir. İnsanların Allah'la olan bağlarını zayıflatmaktadır. Özellikle insanların maymundan geldiği yalanı insanları etkilemektedir.
Evrim teorisinde Güçlü olan hayatta kalır düşüncesiyle 100 milyona yakın insan dünya savaşlarında öldürülmüştür. Evrim görüşünü iyi bilip mücadele etmeliyiz. İnsanlara hakikati anlatmalıyız.
Doğru bilgi var mıdır? Vahiy bizim için doğru kesin bilgidir. Yeryüzünü, gökyüzünü, içindekileri ve dışında kilerini yaratan, evrenin sırrını en iyi bilen Allah'tır. Bilgi noktasında vahiyi temel alıp bilgi de üretmeliyiz.
İnsan merak eder ve sürekli bilgi üretir. Batı bilim noktasında ileri düzeydedir. Özellikle yapay zeka üzerinde çalışmaları hız kazanmaktadır. Batı kendi içerisinde birlik içerisinde olup sürekli bilgi üretip çalışmaktadır. Müslüman ülkeleri ise savaş ve açlık içerisindedir. Müslümanlar olarak bizler bilgi üretmekte geri kalmamalı birlik içerisinde olup eğitimlerimize önem vermeliyiz.
Vahyi temel alıp teknolojiyle ve bilimle ilgilenmeliyiz. Çocuklarımıza Kur'anı, hadisleri en güzel şekilde öğretmekle beraber Fenni ilimleri de öğretmeliyiz. Seküler hayat bizi bireyselliğe sürüklemeye itse de buna izin vermeyerek birlik içerisinde olup bilgi üzerine çalışmalı, iddiamızı bütün insanlara aktarmalı, dünyayı yakından takip etmeliyiz. İslam doğaya canlıya önem verir. Peygamberimiz savaşta bile ağaçlara doğaya zarar verilmemesini emretmiştir.
YETİŞSİN, son olarak aile eğitiminin önemli olduğunu dile getirdi. Çocuklarımızı Rabbiyle, nefsiyle, ailesiyle ve tabiat ile sağlıklı ilişkiler kurabilen, bilgiyi yüklenen değil nasıl kullanması gerektiğini bilen şahsiyetler olarak yetiştirelim tavsiyesinde bulundu.
Seminer katılımcıların soru ve katkılarıyla sonlandırıldı.