Sivas Özgür-Der'de ‘Tevhid Mücadelesi’ Konuşuldu
Sivas Özgür-Der'de bu hafta “Kur'an'dan Hayata Yansımalar”da “Tevhid Mücadelesi”ni Tufan Caymaz işledi.
Dernek binasında yapılan dersin özeti:
Değerli dostlar/sevgili kardeşlerim, tevhid bizi ihya eden, inşa eden , hayata yeniden bakmamızı sağlayan yeniden uyanışın adıdır.
Bu coğrafyada bir şekilde hayat devam ederken Rabbimize hamd olsun tevhidle tanıştık. Bizi bu süreçten sonra başka bir dünya bekliyordu. Biz de başka bir kişiliğe bürünmüştük diyebilirim.
Tevhid, bütün peygamberlerin mücadelesidir. Hz.Adem'den, Nuh'a, Nuh'tan Hz.Muhammed'e ondan da kıyamete kadar sürecek bir davadır.
Kur'an'ı Kerim, tevhid mücadelesinden bahsederken aynı zamanda kendilerine gelen hakikatı inkar edenlerin tevhitten uzaklaşıp küfre saplandıklarını da görüyoruz.
Kardeşler, hiçbir peygamberin kavmi Allah'ı inkar etmemiştir. Hatta kendilerini dindar gören kimselerdi. Ama Allah'ı hesaba hayatlarında katmıyorlardı.Yani tevhid zedelenmişti.
Tevhid , sadece Allah'ı bilmek, tanımak değil. O'nu hesaba katmaktır. Rabbinin hayatının her yerinde olduğunu bilmektir.
Dostlar, ümmetin direnen şehitlerinden Hasan el-Benna tevhidi en iyi şekilde anlayarak bu yolda şehadet mertebesine kavuşmuştur.
Mevdudi, S.Kutup, Şeyh Sait, Atıf Hoca gibi nice öncü şahsiyetlerin amacı yeryüzünde Allah'ın dinini hakim kılmaktır.
İmam İbn-i Teymiyye tevhidi ilk ele alan kişidir. Şirkten arındırılmış bir tevhidi dile getirerek öncü olmuştur. M.Abdulvahhab bunu sistemleştirmiştir. El-Bennalar, Kutuplar, Mevdudiler bir nevi bu akımın devamıdır diyebiliriz.
Tevhidi ele alırken aynı zamanda tağutu da ele almalıyız, irdelemeliyiz/ değinmeliyiz.
Kur'an, tevhidi ele alırken genellikle tağut karşıtı üzerinden anlatır.
Tuğyan ve tağut, yaşadığımız coğrafyayı anlamamız için iyi bilinmesi gereken kavramlardır. Çünkü tevhidin karşısında her daim bunlar durmuştur.
Cografyamızda daha düne kadar tarikat eksenli bir din anlayışı vardı. Ama ıslah ekolünün liderleri bize yeni bir ufuk açmışlardı. Tevhid, dünyamızda apayrı bir yere oturuyordu.
Yaklaşık 100 yıldır İslama açılan bir savaşta hellaler haram haramlar da helal kılındı. Tevhid eksenli din yerine etliye sütlüye karışmayan hufelere dolu bir din türetilmek istendi. Bir nebze de olsa başarılı olundu diyebiliriz.
Tağuti düzenler bunu tarih boyunca yapmışlardır ama Rabbimize hamd olsun tevhid ehli mü'minler de bu düzenlere karşı her daim dik durarak hakikatı haykırmışlardır.
Kardeşler, Türkiye'de başlayan İslami hareketin ana omurgası tevhitti. Bu uğurda canını veren kardeşlerimiz oldu.
( selam olsun onlara/şehitlere) Bu Habil'den günümüze kadar hep böyle süregelmiştir.
Yeryüzünde imanı hakim kılmak için çıkmıştık o gün. Allah'a hamd olsun bugün de aynı mücadeleyi veren Sumeyyeler, Ammarlar, Yasirler, Kutuplar, Şeyh Ahmet Yasinler var.
Önemli bunlara katılmak veya bu davada bulunmak. Özellikle seküler dünyamızın çıkmazında bizi kurtaracak şey o günkü verdiğimiz samimi dik duruşun bugün de devam etmesidir. Rabbim kendi yolunda kenetlenen kullarından eylesin inşallah!
Son olarak şunu söyleyeyim dostlar: Tevhid, Allah'ın her yerde belirleyici olduğu bir hayattır. Bize düşen de bunu yaşamaktır ve insanlara ulaştırmaktır.
Caymaz'ın sunumu soru-cevaplarla sona erdi.