"İstikamette Kalmak"
Sivas Özgür-Der’de bu hafta Tufan Caymaz'ın sunumuyla Enam-153. ayet ışığında "İstikamette Kalmak" konusu ele alındı.
Tufan Caymaz özetle şunları söyledi:
Allah adına okuyarak şeytandan Rabbimize sığınıyoruz.
Her namazda Fatiha okuruz. Orada istikamet üzere olmayı dileriz.
Rabbimiz Fatiha suresinde sıratel müstakim/ doğru yol üzere olmaktan bahseder. Dosdoğru yol meşakkatli olur, sabrı gerektirir.
Sapasağlam yol hepimizin arzu ettiği bir şeydir ve samimi olanlar bunun mücadelesini verir her daim.
Bu yolda bizi bekleyen birçok tehlike var. Ama en başta ve önemlisi vahyin de belirttiği gibi şeytan/iblis beklemektedir. Onun gayesi ya bu yoldan çıkarmak ya da istikamette kalmayı engellenmektir. İşte bu istikamette kalmak kolay olmuyor.
Şeytan ve şeytanlaşan düşmanlar varken iskimatte kalmak her babayiğidin harcı değil. Mal/mülk, evlat, kavim/ırk sevgisi, makam mevki, ölüm korkusu vb.leri insanın ayağını kaydıracak unsurlardır.
Hac-51/52 , Zuhruf-43 , Şura-52/53
Rabbimiz bu ve benzeri ayetlerle bizi uyarmaktadır.
Dostlar, bu yolda kalmanın reçetesi Allah'tan gelen belgeye ve onun güzel elçisinin doğru sünnetine sarılmaktır.
Rabbimiz birçok ayetinde sapmadan bahseder. Demek ki bu yaşanmış ve yaşanacaktır. Ama Allah'ın ipine sarılanlar ve gereğini yapanlar müstesnadır. İmandan sonra fısk/fücur ne kötü şeydir.
"Bu benim olan yolumdur. Şu halde ona uyun. Sizi O'nun yolundan ayıracak (başka) yollara uymayın. Bununla size tavsiye etti, umulur ki korkup sakınırsınız." Enam-153
Son dönemde aklı önceleyerek vahyi ona tabi kılma çabası yaygınlaşıyor. Mutezile de bu hataya düşmüştü.
Gözün,kulağın bir sınırı olduğu gibi aklın da bir sınırı vardır. Olmak zorundadır.
Akıl kendi başına yeterli olsaydı Allah ,peygamber ve vahiy göndermezdi.
Kur'an aklını kullanmayı Allah'tan gelen kitaba uymaya yönlendirir.
Dünyevileşme bugün istikametten sapmanin öncülüdür.
Itikatta ve amelde istikamet üzere olmak kişiyi sapmadan/yanlıştan kurtarır.
Müslümanlar olarak davranışlarımızı gözden geçirmeliyiz. Sürekli takip etmek, kontrol etmekle mükellefiz. Hem ferdi hem de cemiyetteki halimiz istikamet üzere olacaksa bunları yapmalıyız.
Dosdoğru üzere bir yol bilinçli bir istikametin gereklerini ortaya koyup hayata yansıtmaktır.
Allah'ın rızası değil de toplumun, ailenin veya dünyevi şeylerin öne geçmesiyle istikametten kayma kaçınılmaz olur.
Taşıdıklarımızı sürekli vahyin ve vicdanın kontrolünde tutmalıyız. Bu bizi dosdoğru yola iletecektir inşallah!