Sivas Kent Meydanı’nda toplanan grup adına Özgür-Der Sivas Temsilciliği Sözcüsü Sinan Ceran bir basın açıklaması yaptı. Ceran, öncelikle Yusuf Suresi 101. ayeti okudu: "Ey Rabbim! Bana nüfuz ve iktidar bahşettin; olayların altında yatan gerçekleri kavrayıp açıklama bilgisi verdin. (Ey) göklerin ve yerin yaratıcısı! Dünyada ve ahirette benim yanımda yakınımda olan/beni koruyup destekleyen Sensin: canımı, bütün varlığıyla kendini Sana adamış biri olarak al ve beni dürüst ve erdemli insanların arasına kat!" ve yine aynı surenin 56. ayetini okudu: İşte böyle emin bir yer sağladık Yusuf'a (o) ülkede; öyle ki, dilediği yerde konaklayabilir/dilediği şeyi yapabilirdi. Biz rahmetimizi dilediğimize nasip ederiz, ama iyilik yapanların hak ettiği karşılığı vermekten de geri durmayız.” İki ayeti okuyan Ceran sonrasında kendi şiir kitabından bir alıntı ile sözlerine başladı: “Geri çekilmek yok/Çekileceğimiz tek yer darağacıdır”. Konuşmasının ilerleyen bölümünde  açık ve aleni darbeye karşı hem Mısır adına hem de Ümmet adına direnen Müslüman Kardeşler’in yanında olduklarının altını çizdi. Rabia’nın üzerinde duran Ceran, bu işaretin gruplar üstü bir anlam taşıdığını sözlerine ekledi.

Basın açıklamasının tam metni:

MISIR’DAKİ İDAM KARARLARI REJİMİN TÜKENMİŞLİK İLANIDIR!

Son yıllarda Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan ayaklanmaların gittikçe İslamileşmesi ve özgür bir ortamda yapılan seçimlerde İslamcı partilerin itibar kazanması hegemonik güçlerin rahatsızlığını zaten gittikçe artırıyordu. Mısırda Mursi’ye karşı yapılan ve darbeyle sonuçlanan “Temerrüt “ hareketi neyse, Türkiye’deki “gezi” de o dur. Mısır’daki “Temerrüt “ hareketi neyse, Türkiye’deki “Paralel Darbe Girişimi” de o dur. Bu bağlamda Mısır ordusu ve başındaki Sisi’ye karşı mısır halkının büyük bir cesaret örneği sergileyerek ortaya koydukları sivil direnişlere karşı ordu, meydanları  kan banyosuna dönüştürmekten çekinmemiş binlercesini şehit etmiş ve binlercesini de cezaevlerine atmıştır. Bugün de cezaevlerindekilere İdam cezası vererek Müslümanların devam eden mücadelelerini kırmak istemektedirler.

ABD’nin, AB’nin, uluslararası insan hakları kuruluşlarının halkı müslüman yönetimi adaletten uzak İslam ülkelerinin Mısır’da yaşananlara kayıtsız kaldıklarını hatırlatmak için buradayız.3 Temmuz darbesine darbe diyemeyenler elbette bugün de sessiz kalacaklar ve şeytanın sözcülüğüne soyunacaklar. Askeri vesayeti azgın sermayesi işbirlikçi dindar kisveli Hoca efendileri ile tüm darbeciler birlik olup İhvan’ı ve Müslümanları yok etmeye çalışıyorlar. Binlerce müslümanın kanını döktüler. Rabia intifadasının sembolü Esma’yı da acımasızca katlettiler.

Mısırda seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşleri hedef alan ve 28 şubattaki “Demokrasiye Balans Ayarı Yapıldı” cümlelerine benzer şekilde batı tarafından büyük bir teveccüh ile karşılanan Mısırdaki Sisi cuntasının düzmece mahkemesi dün Müslümanlar ile ilgili kararını açıkladı. Buna göre İhvan-i Müslim’in (Müslüman Kardeşler) Üyesi 529 kişi hakkında Mısır mahkemeleri ve kiralık hâkimleri tarafından komik ve düzmece gerekçeler ileri sürülerek idam cezası verildi. Bu utanç verici kararı kınıyor ve kabul edilemez olduğunu bildiriyoruz.

Mısır halkı bu işi burada bırakmayacaktır. Müslüman Kardeşler, yapılan bu hile ve tuzaklara karşı direnecektir. Mısır’ın onurlu insanları darbe sevdalısı bu zihniyeti ülkelerinden def edecektir. Muhammed Mursi ve kahraman Mısırlı kardeşlerimiz Müslümanların onurudur ve onuru olmaya devam edecektir. İslami hareketleri engellemeye çalışan güçler, Allah’ın izni ve Müslümanlar eliyle hak ettiği cezayı alacaklardır.