Emniyet yetkililerin yoldan yürünmek istemesine ve bazı flamalara itirazı üzerine tertip komitesi ile Emniyet yetkililer arasında anlaşmazlık ve tartışma çıktı. Yapılan uzun görüşmeler neticesinde güvenlik güçleri ile anlaşmaya varan gruplar yürüyüşe geçti. Ellerinde Filistin bayrakları, kelime-i tevhid bayrakları, Filistin'e destek dövizleri ve pankartları taşıyan kalabalığın sayısı, yürüyüş devam ettikçe daha da arttı.
Ümraniye'de ilk kez gerçekleştirilen böyle bir eyleme çevreden de çok yoğun ilgi olduğu gözlendi. Cadde boyunca binaların camlarından ve balkonlarından Filistin bayrakları ve alkışlarla yürüyüşe destek veren çevre sakinleri eylemi ilgi ile izlediler.
Yürüyüş boyunca; "Kahrolsun İsrail" "Hepimiz birer Filistinliyiz" "Vur vur Hamas vur, İsrail'e vur" "Hepimiz Hamas'ın askerleriyiz" "Siyonist elçilik kapatılsın" "İstanbul'dan Gazze'ye direnişe bin selam" "Allahu ekber" Lailaheillallah" sloganları atıldı.
Polisin almış olduğu yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde uzun bir yürüyüşten sonra Ümraniye Belediyesi'nin önüne gelen kalabalığa hitaben önce Yazar Ahmet KALKAN bir konuşma yaptı. Kalkan konuşmasında tüm katılımcılara teşekkür edip; İsrail ile mücadeleye sadece meydanlarda değil, hayatımızın her alanında, yaşamımızda bize ait olmayan her şeyi terk ederek göstermek zorunda olduğumuzu söyledi.
Ümdet'ten Ufuk Dursun'un sunuculuğunu yaptığı programda, kürsüye ikinci konuşmacı olarak Vuslat Dergisi yazarlarından Hamza ER çıktı. Er, konuşmasında; Gazze'de yaşanan vahşetin boyutlarına dikkat çekerek işbirlikçilik suçuna dikkat çekerek, bu suçu işleyenleri uyardı.
Bu sırada topluluk içerisinde bir grubun İsrail ve ABD bayraklarını tekbir getirerek yaktıkları gözlendi.
Kürsüye son konuşmacı olarak davet edilen Özgür Der Yönetim Kurulu Üyesi Kenan ALPAY ise; Konya'da eğitim gören İsrail uçaklarına dikkat çekerek, hükümete; İsrail ile yapılan ortak her türlü ilişkiye bir son verilmesi çağrısında bulundu.
Grup Uyanış'ın söylediği iki parça ile devam eden program, basın açıklaması okunduktan sonra edilen dua ile son buldu.
Fotoğraflar: Şuayip Koytak
Basın Açıklamasının Tam Metni:
Aylardır süren abluka ile aç, susuz, ilaçsız, elektriksiz… bırakılan Gazze halkının içinde bulunduğu durum İsrail için tatmin edici bulunmamış! olsa gerek ki tam 16 gündür havadan, karadan, denizden füzelerle, bombalarla Gazze'nin üzerine adeta kan kusuyor.
Bir balinayı, bir batak kuşunu kurtarmak için ortalığı ayağa kaldıran dünya yaşanan soykırım karşısında sessizliğini koruyor. Neredeyse tüm dünya ülkeleri, maalesef Gazze'de yaşanan vahşeti televizyonlarından film izler gibi seyretmekle yetiniyorlar. Birleşmiş Milletler, Amerika'nın her zamanki baskısıyla bir kınama kararı bile çıkaramıyor. Batı ülkeleri İsrail'in ağzı ile konuşuyor ve HAMAS'ı suçluyorlar.
Ne yapsaydı HAMAS, Mahmut Abbas gibi işgale, esarete, zillete boyun mu eğseydi. İşgal suçtur ama biz şunu da çok biliyoruz ki; işbirlikçilikte bir o kadar büyük bir suçtur. Başta bölge ülkeleri olmak üzere, İsrail ile işbirliği yapan ülkelere sesleniyoruz; işbirliğine derhal son verin, halklarınızın tepkisine kulak verin yoksa o yakıcı azap bir gün gelir sizi bulur.
Bugün devletler sus pus vaziyette iken halklar günlerdir dünyanın dört bir yanında Siyonist saldırıyı protesto ediyor. Meydanlarda: Siyonist saldırganlığa son sesleri ve tepkileri yükseliyor. Artık zalimlerin karşına devletler durmasa da, tüm dünya halkları var. Gazze yalnız değildir ve asla yalnız kalmayacaktır.
Filistin sorunu salt Filistinlilerin yada Arapların sorunu değil, tüm Müslümanların ortak bir sorunudur, ortak bir davasıdır. Siyonistlerin uydurduğu, Filistinden toprak satılması yada Osmanlıyı arkadan vurması gibi iddialar kesinlikle yalandır, iftiradır. Tüm dünya Filistin halkını yalnız bıraksa da bizler Filistini, Mescid-i Aksa'yı, Gazzeli kardeşlerimizi asla ve asla yalnız bırakmayacağız. Onların her zaman maddi ve manevi yanlarında olacağız.
Buradan Mısır hükümetine de çağrıda bulunuyoruz; Refah sınır kapısını kapatmayın. Bu tutum Gazze'ye yönelik Siyonist saldırganlık suçuna iştirak etmek demektir. Ve bu tutum hiç şüphesiz başta Mısır halkı olmak üzere, bölge halklarının, İslam Ümmeti ve tüm insanlık ailesinin iradesine, arzusuna, talebine aykırı bir tutumdur. Mısır hükümeti ABD'den alacağı yardımların karşılığı olarak ya da Siyonist çetenin tehditleri yüzünden Gazze'de yaşanan insanlık felaketine gözlerini yumamaz, yummamalıdır.
Türkiye'deki siyasi iktidara da diyoruz ki: iş yapma makamındasınız bu yüzden hamasi çağrılar ile yetinmeyin, İsrail ile yapılan, özellikle askeri içerikli tüm anlaşmaları derhal iptal edin ve Siyonist diplomatları derhal sınır dışı edin.
Bizler Filistin halkının yanındayız, bizler İslami direniş'in yanındayız. İsrail kaybetmeye mahkumdur çünkü zulüm ile abad olunmaz. Gün direnişi destekleme günüdür. Gün, emperyalistlerin mallarına yönelik boykotu sürdürme günüdür. Gün, İsrail ve yerli işbirlikçilerini lanetleme günüdür. Bugün Filistinliler için yardıma koşulduğu ve ellerimizin duaya açıldığı bir gündür.
Bizler bütün insanlığı, İsrail ve yandaşlarını daha yoğun bir biçimde telin etmeye, tavır almaya ve saflarımızı belli etmeye çağırıyoruz.
Ümraniye Filistinle Dayanışma Platformu
(Kalem-Der, Özgür Der Ümraniye Şubesi, ÜMDET, Gönül-Der, Ehli Beyt Sevenler Derneği, Çayırönü Yardımlaşma Derneği, İhya Der)