Oturum başkanı Elif Yılmaz, Rasulün vahyi mücadelesinin başladığı Mekke döneminin önemli olduğunu, Mekke toplumunun ve o dönemin irdelenmesi, ilk vahiyle muhatap olan insanların yaşadıklarının ve Hz. Muhammed'in örnekliğinin irdelenmesi gerektiğine vurgu yaparak ilk sözü Melike Aytunç'a verdi.
Aytunç, tevhid inancının hayat tarzımızı belirlediğini, tevhid inancının hayata uygulamadaki rehberimizin ise Kur'an olduğunu söyleyerek başladığı konuşmasında konuyu başlıklar halinde ayetlerden yola çıkarak aktardı. Hz. Muhammed'in vahiyle ilk muhatap olduğu ilk zamanlardan başlayarak Medine hicretine kadar olan dönemde ayetlerle peygamberin mücadelesinden bahsetti.
İlk ayetlerle hemen uyarı emri geldiğini, vahiyle beraber ilahi bir görevin hazırlanma sürecinin de başladığını ve müzemmil suresi ile peygamberin birey olarak ilahi göreve hazırlanma sürecinin başladığını aktaran Aytunç; Duha, Kalem, Alak, Hicr, Enam 68, Enfal 3 ayetlerini açıkladı.
Mekke toplumunun Rasul'e tepkilerinin çok şiddetli olduğunu ancak vahiyle Peygamberin desteklendiğini belirten Aytunç bu dönemde davetin nasıl olduğunu ayetlerle açıkladı. Rasulün Mekke müşriklerinin saldırı, işkence ve tavırlarına karşı nasıl bir güzel örneklik oluşturduğuna değindi. Şuara 214. ayete dikkat çekerek yakın akrabalardan başlayarak kitlesel bir davetin emredildiğine dikkat çekti.O dönemki müşrikler zenginliklerine, mallarına, kuvvetlerine, soylarına güvenerek bozgunculuk yaptıklarını anlatan Aytunç, baskı ve zulüm karşısında müminlerin nasıl direndiklerini örnekler açıkladı ve vahiy öncesi ve vahiy sonrası rasulün örnek, öncü, güzel ahlak sahibi, güvenilir bir şahsiyet olduğuna vurgu yaptı.
Ardından söz alan Alpay, vahiy gelmeden önce Mekke toplumunda kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğünü, içki, kumar, fal oklarının yaygın, mazlumların sürekli ezildiği, haksız kazanç ve faizin çok fazla olduğunu, Peygamber'in vahiy gelmeden önce de tüm bunlara karşı çıktığını ve bir mücadele ortamının nasıl olduğunu anlattı. Peygamberin mücadelesini ilk inen ayetlerin şekillendirdiğini, Rasulün mücadelesinin Mekke'deki müşrik otoriteye karşı olduğunu söyleyen Alpay, Kur'an'ın inzal olduğu ilk inan ayetlerden yola çıkarak bir mücadele metodunun ortaya çıktığını ve bu dönemde bazı karakterlerin ortaya çıktığına vurgu yaptı.
- Ebu Cehil karakteri: Alak 6-9
- Ümeyye bin Halef karakteri: Kalem 10,11
- Velid bin Muğire karakteri: Müddessir suresi
- Kabe çetesi karakteri: müzzemmil suresi. Çok ciddi bir çatışma ve düşmanca tavırlar sözkonusu.
- Ebu Leheb karakteri: Leheb suresi
Mekkede müşrik Araplar ve Ehli Kitaptan olanlar olduğunu arapların çoğunlukta olduğunu ve vahyin her iki kesime de hitap ettiğine vurgu yapan Alpay; vahiy ibadetin tek Allah'a olması gerektiğini ifade ettiğini; Peygamberin şirke kesinlikle karşı çıktığını, Hz. Muhammed'in sadece vahyi alıp insanlara bırakmayıp önce kendisinin uyguladığını ve insanlara anlattığını ifade etti.
Peygamber'in Ehli Kitab'a tavrının sert olmadığına değinen Alpay;Peygamberin yumuşak olanak olana yumuşak, set olana sert karşılık verdiğini; Hz. Muhammed'in vahyi ilk etapta toplumun seçkin kişilerine ve liderlere götürdüğünü, çünkü onlar iman ederse kabilelerinin daha kolay ikna olacağını rasulün gözettiğini aktardı.Ancak bir yandan da bireysel davet devam etmiştir.
Enam 108, Enam 35, Hud 12, Ankebut 8,9 konuyla ilgili bu ayetleri açıklayan Alpay, Rasul'ün Mekke dönemi mücadelesinin yaşadığımız toplumda bizlere rehber ve örnek olacağını söyleyerek sözlerini tamamladı.