Tatvan'da "Şeyh Said Kıyamı" Konferansı

Özdür-Der Tatvan Şubesi “Şeyh Said Kıyamını Anlamak” başlıklı bir konferans teripledi.

Tatvan Özgür-Der tarafından düzenlenen “Şeyh Said Kıyamını Anlamak” programına yoğun ilgi vardı. Tatvan Belediye Kültür Merkezi konferans salonunda Bünyamin ATALAY tarafından sunulan programa Bahadır KURBANOĞLU konuşmacı olarak katıldı. Çoğu davetlinin ayakta dinlediği program, Özgür-Der Tatvan şubesinden İbrahim AYKAN’ın okuduğu Kur’an’ı Kerim tilavetiyle başlandı. Daha sonra şehidleri anlatan bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Sonrasında Bahadır KURBANOĞLU konuşmasını yaptı.

Şeyh Said hadisenin önemi üzerinde durarak konuşmasına başlayan Bahadır Kurbanoğlu, kıyamı daha iyi anlayabilmek için Şeyh Said’i kıyama götüren Kemalist rejimin tahkim edilmesi sürecini bilmenin gerekli olduğunu hatırlattı. Kurbanoğlu, “Cumhuriyet tarihi dendiğinde aklımıza gelmesi gereken ilk konu Şeyh Said hadisesidir. dedi. Rejimin sacayaklarını tahkim etmede ve diktatöryel yapının kurulmasındaki en önemli olaydır. İlan edildikten sonra Cumhuriyet Şeyh Said kıyamı, esnası ve bastırılması esnasında kurulmuştur. Kemalist rejimin üç önemli olgu üzerine inşa edildiğinin altını çizen Bahadır KURBANOĞLU; İstiklal Mahkemeleri, Takrir-i Sükun Kanunu ve Hıyanet-i Vataniyye kanununun 1.maddesinin değiştirilmesi olarak özetledi.

Piran hadisesine değinen Bahadır KURBANOĞLU, özellikle neslin devamını sağlayan medreselerin kapatılması gibi hayati kararların neden olduğu kaygıların insanları silah almaya dahi ittiğine işaret etti. Silahlanma ve Şeyh Said’in bulunduğu köydeki kaçakların bölge halkının da kabul edemeyeceği yüz kızartıcı suçlar işlediğini yeni öğrendiğini kaydetti. Kurbanoğlu, bu suçluların Şeyh Said’in bulunduğu köye onları almak üzere gönderilen askerler gibi özellikle gönderildiklerini belirterek, “Piran hadisesi hadiselerin başlangıç noktasını oluşturur. Planlı ve tertipli Kemalist iddiasına rağmen aslında planlı ve tertipli olmayan ama bir farkındalığın da söz konusu olduğu hadiseler vuku buluyor. dedi.

Bahadır KURBANOĞLU, Kemalist anlatıda kıyamın, çağdaş bir devlet kurulmak istendiğini ancak önlerine takoz koymak isteyen bir takım yobaz, gericiler bulunduğu şeklinde geçtiğini söyledi. Şeyh Said ve arkadaşlarının idamı için delil bulunmadığını bazı ulusalcıların sorgulamaları sırasında çıkan ifadelerden çıkan Kürt, Kürdistan ifadelerinden hareketle bu işin Kürtlük ve Kürdistan meselesiyle de kasıtlı olarak ilişkilendirildiğini belirtti. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının bu hadiselerin zannedildiği kadar büyük bir coğrafyada; zannedildiği kadar ciddi bir katılımla olmadığını az çok haber aldığını; iki hafta gibi uzun bir süre geçmesine rağmen mecliste hala bu işin ciddiyeti tartışmalarının yapıldığını ifade eden Kurbanoğlu, özetle kıyamın boyutunun abartılarak memleketin süt liman haline getirilmek istendiğini dile getirdi.

“Kıyam hilafet ortadan kaldırıldığı için yapılmıştır” diyen bazı İslamcıların düştüğü hatanın benzerine Kürt ulusalcılarının da düştüğüne dikkat çeken Bahadır KURBANOĞLU, milliyetçiler ve Şeyh Said alt başlığı altında şunları söyledi: “İlk hataya bu coğrafyada ulusalcılık aranarak düşülmüştür. Bu konuda yazılan kaynakların başlığı bile yapılmak istenen hakkında ipucu vermeye yetmektedir. Bir takım hadiselerin özeri örtülmüş, maalesef bazı hususlar görmezden gelinmiş ve bazı şeyler tevil edilmesi yoluna gidilmiştir. Denilmek istenmiştir ki, din sadece alet edilmiş esas mesele Kürdistan’dır. Bağımsız Kürdistan olabilir, muhtariyet olabilir. O olabilir bu olabilir ancak siz bunu ana amaç haline getirirseniz Şeyh Said’e ve arkadaşlarına hakaret etmiş olursunuz. Bu bir sonuç olabilir miydi? Olabilirdi ancak konu bu değil…” dedi

Şeyh Said’in içine düştüğün durumun farkında olduğunu ve evrensel bir ilkeye göre hareket ettiğini belirten Bahadır KURBANOĞLU , “Şeyh Said burada anın vacibine göre hareket etmiştir. Gidip teslim olmayı, hicret etmeyi, bir nevi kaçmayı, bölgeyi terk etmeyi tercih etmemiştir. Mademki iş başa düştü, mademki üzerimize sorumluluk düştü o zaman bu sorumluluğu yerine getirmeliyiz hassasiyetiyle hareket etti. Yani misyonundan kaçmadı, mücadelen kaçmadı, ötelemedi...” dedi.

Konuşmasını söyle tamamladı.’’Onlar kendilerine düşen şahidliklerini yaptılar. Onlar Rabbleri katında rızık landılar. Sıra bizde. Bizlerde bu şehidlerin ve önderlerin bıraktıkları davayı öncelemeli, kendimize düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz.’’

Program Bahadır KURBANOĞLU kitap imzalamasıyla sona erdi

 

Etkinlikler Haberleri

Tatvan'da "Gazze'den yükselen insanlık" semineri yapıldı
Tatvan'da "İmanın ve vicdanın yeniden dirilişi: Gazze" semineri yapıldı
Tatvan Özgür-Der’den 500 aileye yardım
Küçük Burak kumbarasını Gazze’ye bağışladı
Tatvan’da Ersin Sönmezler’i anma programı yapıldı