Tatvan Özgür-Der Şubesinde on beş günde bir yapılan alternatif eğitim seminerlerinde bu hafta 'Kur'an'ın Anlaşılmasında Nüzul Ortamını Bilmenin Önemi' konusu işlendi. Konuyu Bitlis Hür Akademya Derneği Başkanı M. Sani Özdemir sundu.
Özdemir konuşmasında, Kur'an'ın ilk muhataplarının çok şanslı olduğundan bahsederek, o günün insanları arasında çıkan her türlü ihtilafı çözen bir peygamber vardı. Herkes inen ayeti aynı şekilde anlayıp algılıyordu. Oysa günümüzde yüzlerce fırka, cemaat aynı ayeti çok değişik şekillerde anlayabiliyor. İşte bu ve bunun gibi nedenlerden dolayı Kuranın nüzul ortamı bizim için çok önemlidir.
Özdemir, nüzul ortamın öneminin iyi anlaşılabilmesi için hayatın her alanını incelemek gerektiğini, bunun için kısa bir zamanın değil uzunca üstünde durulması gereken bir konu olduğunu söyleyerek, o dönemin din anlayışını, tarihini, kültürel ve ahlaki v.b yapısını bilmek gerektiğini belirtti. Bu anlamda Kuran'ın lafız(kelime) olarak ele alındığında o döneme ait önemli olan bazı olayların, sembollerin ve isimlerin günümüzde ehemmiyetinin kalmadığını söyledi. Örneğin o döneme ait Lat, Menat, Uzza, v.b putların günümüzde bir anlamının olmadığı, ancak bu lafızların günümüzdeki karşılıklarının izimler (kapitalizm, laisizm, Kemalizm, faşizm ...) olduğunu belirtti.
Kur'an'da veli anlayışından bahsetti. O dönemde Lat, Menat, Uzza salih kimseler olduğu, bu salih kimselerin sonradan gelen nesiller tarafından Allah' a yaklaştırma aracı olarak putlaştırıldığını söyledi. Günümüzdeki karşılığı ise tasavvuf ve tarikatlardaki veli anlayışı ile benzerlik gösterdiğini görüyoruz. Bu konuda referanslarını da Yunus 62. ayetine dayandırdıklarını belirtti. Oysa aynı sürenin 63. ayetinde "Onlar, Allah'a iman edenler ve hakkı ile sakınanlardır'' ayetine göre yaşayan herkes Allah'ın velisi olma sıfatını alırlar.
Ayrıca o dönemde fil olayı olarak bilinen ve hakkında süre olan fil vakası, günümüzde o dönemdeki gibi önem arz etmediğini görüyoruz. Ancak bu olayın o dönem tarihi için çok manidardır. Günümüz için ise Allah'ın gücünü ve büyüklüğü anlatan bir durum olarak anlaşılabilinir. Aynı şekilde Kuran'da isimleri geçen peygamberlerin o coğrafyada yaşadığını, o dönem insanların bu isimlere yabancı olmadığını belirtti.
O döneme ait haram ayarlar, sütkardeşliği, evlere arkadan girilmesi, öğle saatlerinde ebeveynlerin odalarına girilmesi, zıhar durumu (boşanma olayı), evlat edinme ve onunla evlenme, fal okları gibi kültürel meselelerin çok önemli ve ehemmiyet arz ettiği halde günümüzde bu meselelerin kültürel anlamının kalmadığı belirtti. Ancak bu kültürel olayların günümüzde karşılığının bulunulması gerekliliğini dile getirdi.
Bizde ayetleri sahabe gibi okumalı, anlamalı ve yaşamalıyız diyerek konuşmasını bitirdi.
Akabinde sorulan soruların cevaplandırılmasıyla seminer sona erdi.