Seminer, Tatvan Özgür-Der konferans salonunda gerçekleştirildi. Enes Ece tarafından okunan Kuran-ı Kerim ve mealinden sonra, şube başkanı Metin Ava selamlama konuşması yaptı.
Metin Ava konuşmasında şunları söyledi: Tüm insanlık Aksa tufanı ile tekrar irkildi. Zalim ve soykırımcı siyonistlerin vahşetlerini ve gerçek yüzlerini tüm dünya gördü. Gazzeli kardeşlerimiz bizleri küllerimizden yeniden uyandırdı. Cihadları ve şehadetleri mübarek olsun. Tatvan Özgür-Der olarak bu seneki seminer konularımızın ana teması Aksa tufanı ve Gazze olarak belirledik. Allah bizlere Gazze'yi doğru okumayı ve anlamayı nasip etsin inşallah.
Ava'nın selamlaması sonrasında, Nureddin Yargıcı şunları söyledi:
Gazze'yi Allah'ın adıyla okuduğumuzda Gazze bir toprak, bir ırk, bir soy, bir jeopolitik imkan veya bir siyasi kazanım elde etme savaşı mücadelesi kavgası asla ve asla değildir.
Bu savaş, bu mücadele ve bu kavga, Mutlak ve kat'iyen bir İman ile küfrün, Tevhid ile şirkin, adalet ile zulmün, hak ile bâtılın, cahiliyye ile medeniyyetin, ulusçuluk ile ümmetçiliğin, kapitalizm ile özgürlüğün/hürriyetin/islam ahlakının emperyalizm ve onun uşağı siyonizm ile savaşı ve kavgasıdır.. Teşbihte hata olmaz, hakikatte Allah ile şeytanın savaşıdır...
Bu savaş sadece bugünün savaşı değil hem dünün, hem bugünün, hem yarının savaşı, kavgası, ve mücadelesidir.
Şeytan yüzünden cennetten atılan Hz. Âdem'den Nemrud eliyle(harrandan sürülen/ateşe atılan ) Hz.İbrahim'e, insi şeytanların peşini bırakmadığı Hz.Lut ve Hz. Hud'a (as), Allah'a baş kaldıran firavunların elinden kurtarmaya çalışan Hz. Yusuf'un, Hz. Mûsâ'nın, Hz. İsa'nın Ebu Cehil ve Ebu Lehebler ile mücadele eden Hz. Muhammed'in savaşıdır.
Allah Gazze ile ne murad etti? Gazze ile bütün İnsanlığın ve bilhassa müminlerin emarı çekildi.
Modernizmin ve kapitalizmin tasallutu altında iradelerini sadece hazza, zevke, tüketime, konfora, şehvete, nefsi arzulara, batıla, sapıklığa, delalete, cehalete, gayri ahlakiliğe kaptırmış insanoğlunu uyandırmak vicdanlarını uyarmak yaratılış gayelerine ulaştırmak murad etti.
Umudunu kaybetmiş, pasifleşmiş, kendini ve değerlerini unutmuş, batıya teslim ve köle olmuş, dininin ve imanının değerini ve gücünü unutmuş, ümmetin nifaklı iman hastalığına şifa bulmayı ve onları yeniden diriltmeyi murad etti.
Allah, Gazze ile imanımızı kurtarmayı murad etti. "Ey iman edenler İman ediniz" ayetini bize hatırlattı. Taklidi ve sahte imandan uzaklaşıp tahkiki ve gerçek imana yakınlaşmamızı ve Müslüman olarak ölmemizi murat etti.
Gazze vahyin ve imanın ruhunu taşıyor. Allah, 7 Ekim'de bütün dünyaya ve insanlığa kassam mücahitlerinin eliyle bu ruhun kapılarını açtı. Bu ruh aynı Kuran'ın beyan ettiği şu ayetlerde ki ruhtur.
بسم الله الرحمن الرحيم تَنَزَّلُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِم مِّن كُلِّ أَمْرٍ ،* سَلَامٌ هِيَ حَتَّىٰ مَطْلَعِ الْفَجْرِ*
"Melekler ve Ruh o gece Rablerinin izniyle, her iş için inerler. O gece, tanyeri ağarıncaya kadar süren bir selâmettir."
بسم الله الرحمن الرحيم * ووجدك ضالا فهدي *
" Ey Muhammed sen ne yapacağını bilmez haldeydin, biz sana doğru yolu gösterdik."
بسم الله الرحمن الرحيم = * اذاجاء نصر الله و الفتح * ورأيت الناس يدخلون في دين الله أفواج * فسيح بحمد ربك واستغفر ه أنه كأن تواب *
"Allah'ın yardımı ve Fetih geldiğinde göreceksin ki insanlar fevç fevç İslam'a girecekler. O zaman Rabbini tesbih et ve ona istiğfar et, muhakkak "O" tövbeleri kabul edendir."
بسم الله الرحمن الرحيم
وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْر۪ي نَفْسَهُ ابْتِغَٓاءَ مَرْضَاتِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ رَؤُ۫فٌ بِالْعِبَادِ...*
"İnsanlardan öyleleri var ki nefsini canını Allah'ın rızasını kazanmak için feda eder. Muhakkak ki Allah kullarına karşı rauftur."
Gazze, rabbani, ilâhi, nebevi ve bir okul. Kur'an'la teyid edilmiş, her yeri mukaddes ve bereketli toprağı ile hakiki imanın yetiştiği ve dirildiği bir toprak ana oldu. Topraklarına ektikleri hakiki İman tohumu semeresini verdi. Çünkü onlar İman tohumunu ihlas ile suladılar. İman tohumunu Kur'an güneşiyle beslediler. Gerçek imanı insanlığa ihraç ettiler, hastalanmış kalplere hakiki imanı ilaç olarak belirttiler.
Bizlere tevekkül, sabır, disiplin, azim, kararlılık, çalışkanlık, cesaret, itaat, kanaat ve kardeşlik ile İman ağacını kâvi kıldılar.
Gerçek iman altyapılarını namaz, Kur'an ve zikir ile güçlü kıldılar. Şeytanın yanaşamayacağı bir takva elbisesi diktiler. Çağın sahabeleri ve kahramanlarını bizlere gösterdiler.
İman ve amel ilişkisi nasıl olur, İslam nasıl yaşanır, şehadet aşkı nasıl olur; bütün bunları 21.yüzyılda Gazze bize öğretti.
Gazze bizlere Allah'ın şu ayetini hatırlattı: "Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler. (Bu), Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da Allah üzerine hak bir vaaddir. Allah'tan daha çok sözünü yerine getiren kim vardır! O halde O'nunla yapmış olduğunuz bu alış verişinizden dolayı sevinin. İşte bu, (gerçekten) büyük kazançtır.
Gazze, batının gerçek yüzünü görmemizi sağladı. Küfrün tek millet olduğunu, batı medeniyetinin palavra, ikiyüzlü ve illüzyon olduğunu bize kanıtladı. Demokrasi, insan hakları, hukuk ve adaletin batı tarafından nasıl çiğnendiğini ispatladılar.
Gazze için neler yapabiliriz?
Boykotu (Bilinç aşısı) diri tutmalıyız. Nesillerimize bu bilinci vermeliyiz.
İnfakta yarış içinde olmalıyız. Sürekli dayanışma içinde ve birbirimize bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenmek zorundayız.
Toplumu diri ve bilinçli tutmak adına sürekli tebliğ ve davet çalışmalarını yapmalıyız. Derdi islam olanlarla aynı safta yer almalıyız. İnsanlığa, Gazze ruhunu taşımak için malımızla ve canımızla çalışmalar yapmalıyız.
Yeniden İman etmemiz gerektğini bilerek Kur'anla iletişimimizi güçlü tutmalıyız.
Halihazırda sadece bir avuç müslüman değil, bütün insanlık Gazze’de ateşle imtihan edilmektedir. Hiç kimsenin kendisini bu fitnenin dışında görmesi, bu imtihan benim neyim olur ki demesi mümkün değildir. Gazze ateşi, farkına varsa da varmasa da bütün insanlığı eritmektedir.
Çok büyük bir imtihanın adıdır Gazze. Gazze’de müslüman, kâfir, münafık, dinli-dinsiz demeden bütün insanlık büyük bir fitneden geçirilmektedir. Bu büyük fitnede imtihanı ‘ama’sız, ‘fakat’sız, yüzünün akıyla verenler, “Allah'ın yardımı ne zaman?” diyen ama hiç sarsıntı geçirmeyenler -inşaallah- Gazzeli müslümanlardır. Kimisi Şeyh Ahmet Yasin gibi, Abdülaziz Rantisî gibi, İsmail Heniyye gibi Allah'a verdikleri söze sadık kaldılar. Bu öncüleri hayat mücadelesini örnek alarak nesillere anlatmalıyız.
"Gevşemeyin, üzülmeyin, inanmışsanız, mutlaka siz en üstünsünüzdür." ayetini tekrar idrak etmeliyiz.
Nureddin Yargıcı'nın konuşmasının ardından yapılan dua ile seminer sona erdi.