Seminer Kübra Sönmezler'in moderatörlüğünde gerçekleşti. Semineri Davet Bilinci başlıklı sunumuyla Fatma Malkoç sundu. Malkoç başlıca; Davet ve amacı,davetçinin özellikleri,davette usül konularına değindi..
Malkoç özetle
"Davet,yolunu şaşırmışlara ilk yardım müdahalesidir. İnsana bahşedilen hayatı Allahın istediği hayat tarzına çevirmeye çağrıdır. Davetin amacı 1. Henüz bu dine iman etmemiş olan kimseleri imana davet etmeye yöneliktir. 2. İman edenlere de öğüt verip hatırlatmaya ve imanlarının daha da kökleşmesini sağlamaya yöneliktir. Davet ile sadece karşıdakinin kurtuluşunu değil kendi kurtuluşumuzu da hedeflemiş oluyoruz.
Daveti yalnızca bir gruba, belirli kişilere yığamayız. Ayetin dediği gibi [Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten alıkoyan bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir] davet herkesin üzerinde haktır, farzdır.
Daveti yapan şahıslarda bulunması gereken bazı özellikler vardır. Davetçi öncelikle İslamı dert edinmelidir. Bu çağa Allah'ın boyasını nasıl vurabilirim diye düşünmelidir. Bunun için de davet ettiği şeyi tam olarak bilmelidir. Yani Kuranı, sünneti, siret-i Nebiyi, İslam düşünce ekollerini, dünya dinlerini, ideolojileri, çağdaş islami hareketler konusunda yeterli donanıma ve duyarlılığa sahip olmalıdır. Yoksa etkin ve yaygın bir davet yelpazesi yakalamak kolay olmayacaktır.
Bunlarla birlikte davetçi sanat, siyaset, psikoloji, felsefe, tarih alanlarında da söz sahibi olmalıdır ki sözü savunma konusunda acze düşmesin.
Bunlar davetçinin kendini ilmi noktada yetiştirmesidir. Bununla birlikte davetçinin Bir ahlaki olmalı. Davetçi düşmandan kardeş çıkarma çabasındadır. Yüreği her gün bir kardeş daha edinemez miyim arayışındadır.
Davetçi soğuk değil sempatik olmalıdır.
Öfkesine yenik düşmeyendir.
Kararlı ve tutarlı ve sabırlıdır.
Özgüveni olan özverili davranan özeleştiri yapabilen özgün insanların daveti elbette daha etkileyicidir..
Davette üslup ise muhatabın durumunu bilmekle başlar. İnsanların ruh tahlilleri iyi yapılmalıdır. En uygun en yatkın kişilere davette incelik tanınmalı. Bununla birlikte uslubumuz da önemlidir. Vahyin terbiyesinden geçmemiş bir dil diriltici olamaz. Bu yüzden söylemlerimiz nitelikli ve seviyeli olmalıdır. Kimseye üstten bakmadan, öğüt verecek bir tarzda, mütevazi duygularla hareket etmeliyiz.
Davette süreklilik önemlidir. Uygun anı bulmak önemlidir. Ne aceleci ne ertelemeci olunmamalı. Rabbimiz "Sabret!Senin sabrın ancak Allah iledir. Onlar için üzülme. Kurmakta oldukları tuzaklardan dolayı sıkıntıya düşme"
Biz yapmamız gerekenleri yaptıktan sonra Rabbimizden dua ile yardım istemeliyiz" diyerek konuşmasını sonlandırdı.