Cuma günü saat 19.00 da dernek binasında gerçekleştirilen seminerde KIRANŞAL, özetle şu konulara değindi;
Kıssa Arapçada "k- s- s '' kökünden türemiştir. sözlükte anlatmak, haber vermek, nakletmek, takip etmek gibi anlamları içerir.Tefsir ıstılahında, Kur'an'da geçen peygamberler, toplumlar ve manidar haberler veya hadiselerin aktarımı anlamına gelir. Kur'an kıssaları Maziye ait izleri açığa çıkarmak, insanların gaflet sebebiyle unutmuş oldukları olaylara ve olgulara dikkatleri yoğunlaştırmak ve ibret almak amacıyla anlatılmıştır. Kur'an kıssaları mitoloji, efsane ve masal gibi olayları anlatan ifadeler değildir.
Kıssa türevleri ile birlikte 21 ayette toplam 25 yerde geçer. Bunlardan yirmisi fiil diğerleri isim anlamındadır.
Kur'an Kıssalarının Hakikatleri
Kur'an kıssalarına yaklaşırken hakikatleri ihmal etmemek şarttır. Kur'an, tarih ya da coğrafya kitabı değildir. Kur'an kıssaları, bir şahsın kaleminden vuku bulan olayları anlatmaz. Kısalar her şeyi bilen alemlerin Rabbinin kelamıdır. Kur'an kıssaları Tarihi olayların içyüzünü anlatmaz ve araştırmaz. Olayların oluş şeklini ayrıntılarıyla anlatmaz. Olaylarda ne, neden, nasıl, nerede, ne zaman ve kim sorularının peşine düşmez. Bu nedenle Kur'an, kıssada geçen tarih, yer, zaman, isim gibi kesin bilgileri vermez. Çoğu zaman firavun gibi cins isim kullanır. özel isim vermez ashabı kehf'ten bahseder şahıs isimlerini vermez. Adem'in eşinden bahseder isim vermez. Bunlar şahsın tarihsel kimliğini gözetmekten çok hakikate dikkat çeker.
Kur'an isimlerden değil, tavır ve davranışlardan söz eder. Ebu Leheb, Firavun ölür ama Ebu leheplik, Firavunluk ölmez devam eder. Kur'an peygamberler dışında genelde iyilerin adını vermez. Kur'an kıssaları üzerinden tasavvuru, aklı, şahsiyeti, toplumu ve hayatı inşa eder. Kur'an kıssaları üzerinden muhatabına temiz akıl kazandırır. İyilerle, kötüleri, hak ehli ile batıl ehlini, müminlerle kâfirleri, zalimlerle mazlumları ayırt etme yeteneği verir.
Ashab-ı Kehf Kıssası
Bu kıssa Kur'an'ın Kehf süresinde geçer. Mağara anlamına gelen Kehf 110 ayettir. Mağara arkadaşları anlamında Ashab-ı Kehf diye bilinir. Süre Mekke'nin 9 veya 10. yıllarında inmiştir. Boykot sonrasına denk gelir. Nüzûl sebebi olarak, Müslümanların sayısının çoğalması üzerine müşrikler, Resûlullah'ın peygamber olup olmadığını araştırmak amacıyla geçmiş zamanlarda mağaraya sığınmış gençleri; dünyanın doğusunu ve batısını dolaşmış olan adamı; rûhun ne olduğunu sormaları üzerine inmiştir. Yüce Allah'a hamd ile başlayan Kehf sûresinin başlangıcında Allah'ın kutsiyeti ve kemal sıfatlarıyla Kur'an'ın üstünlüğü, müminlere verilecek mükâfatın müjdesi ve Allah'a çocuk yakıştıranların uyarılması konuları yer alır; kâfirlerin inatçı tutumları karşısında üzülen Hz. Peygamber'in durumuna da işaret edilir (1-8). Bundan sonraki âyetlerin büyük bir kısmının konularını şu üç ibretli kıssa oluşturur: 1. Ashâb-ı Kehf kıssası (9-26). Bu kıssada inançları uğruna canlarını ortaya koyarak yurtlarından çıkıp dağdaki bir mağaraya sığınan gençlerin durumu anlatılır. 2. Hz. Mûsâ ile Hızır'ın kıssası (60-82). Bu kıssada Hızır ile Hz. Mûsâ arasında geçen olağan üstü olaylar ve bunlarla ilgili açıklamalar yer alır. 3. Zülkarneyn kıssası.
Ashab-ı Kehf Kıssasından Çıkaracağımız Dersler;
1. Bu kıssa peygamberin yaşadığı çevrede biliniyordu.
2. Ayetler öğüt vermeyi ve hatırlatmayı ön planda tutar.
3. Nebevi davet ön plandadır.
4. Gençlere vurgu yapılmıştır. Ayetlerin indiği dönemde Peygamber çevresinde bulunan gençlere müşrikler tarafından baskı yapılıyordu kıssa onlara güven veriyor.
5. Öldükten sonra diriliş gerçeği ve âhiret hayatına vurgu var.
6. Gençlerin sayısı, uyuduğu zaman dilimi üzerinde durulmamış aksine her şeye gücü yeten Allah'ın kudretine ve bilgisine vurgu yapılmıştır.
7. Bu kıssa hayat ve ölümün mahiyetine dikkat çeker. Bozulmuş bir toplum içerisinde direnerek mi yaşamalı yoksa toplumu terkederek mi yaşamalı ? sorusuna cevap verir.
8. İmanı yaşayacak bir mağaralık yeriniz varsa korkmayın mesajını verir.
9. İnsanın hayatı, bilgisi, gücü sınırlı ve geçicidir. Allah'ın bilgisi, gücü sınırsız ve mutlaktır.
10. O halde insana düşen artık kim Rabb'ine kavuşmayı umuyorsa işte o Allah'ı razı eden ameller işlesin. Ona ortak koşmasın.
KIRANŞAL, selam ve dua ile konuşmasını sonlandırdı.
Seminer dinleyicilerin soru ve katkılarıyla son buldu.