ABD'nin Kudüs'ü Siyonist İsrail'in başkenti ilan etmesi sonrasında yaşanan olaylarda şehid edilen Filistinlilere destek olmak ve ABD ve İsrail'i protesto etmek için Tatvan'da "Tatvan İslami Sivil Toplum Kuruluşları" tarafından basın açıklaması düzenlendi.
"70 Değil 1000 Sene de Geçse Siyonist İşgale Boyun Eğmeyecek, Filistin'den Asla Vazgeçmeyeceğiz!" pankartının taşındığı basın açıklamasında sık sık "Kahrolsun İsrail, Kahrolsun ABD, Kahrolsun işbirlikçi zalimler" , "Filistin halkı yalnız değildir", "Tatvan'dan Hamas'a direnişe bin selam", "Jibo Zalıman Bıji cehennem" sloganları atıldı. Sinan KIRANŞAL'ın yönettiği basın açıklamasını Tatvan İslami Sivil Toplum Kuruluşları Platformu adına Özgür Der Tatvan Şube Başkanı Özcan TAŞCAN, okudu. Basın açıklamasının ardından Mesut DAĞDAĞAN hocanın yaptığı dua ile basın açıklaması sona erdi.
Basın açıklamasının tam metni:
Değerli Basın Mensupları ve Tatvanlı kardeşlerimiz,
Her geçen gün İslam coğrafyası, küresel Haçlı zihniyetinin kıskacında kan gölüne çevrilmektedir. Dün Avrupa'nın merkezinde Bosna'da yaşanan soykırım; bugün Arakan'da yaşanan insanlık dramı, Suriye'de kimyasal silahlarla katledilen Müslümanlar ve şimdi de Filistinli kardeşlerimiz… Ölenler hep Müslüman… Yine Müslüman… Yine Müslüman…
İnsanlık tarihinin en çok gadre uğramış coğrafyası olan Filistin yeni işgal, saldırı ve katliamlar ile karşı karşıya. 1917'deki işgal ile başlamış olan süreç 1948'den sonra bugün yeni bir boyuta taşınmış durumda.
ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararını ve topraklarının işgalini protesto eden Filistinlilere, Filistinliler için zorunlu göç, yağma ve katliamların simgesi olan "Nekbe" (Büyük Felaket), gününde yapılan saldırılar sonucunda onlarca Filistinli kardeşimiz şehit olmuş, yüzlerce Filistinli de yaralanmış durumda.
Gerçek mermilerle Filistinliler üzerine ateş açan ve Gazze'yi kan gölüne çeviren İsrailli askerler, insansız hava araçlarıyla da Filistinlilere gaz bombaları yağdırmakta.
Küresel boyutta teröre hamilik yapan ABD'nin aldığı büyükelçilik kararına İslam dünyasından gelen cılız tepki ve kınama mesajlarından sonra somut adımların atılmaması ABD ve İsrail'in elini güçlendirmektedir. Halklarının duyarlılıklarına rağmen satılmış kimi kukla yönetimlerin İsrail ve ABD ile işbirliği yapmaları bu katliamların daha rahat gerçekleşmesini sağlamaktadır. Bu çerçevede İsrail ve ABD kadar Mısır, BAE ve Suud yönetimlerinin de eli Filistinlilerin kanına bulanmış durumdadır. Artık İsrail ve ABD kadar bu işbirlikçi diktatör yönetimlerden de hesap sorulması gerekmektedir.
İlk kıblemizin bulunduğu Filistin toprakları, 1948 den beri yüzlerce yıllık Büyük İsrail Projesi çerçevesinde adım adım işgal edilmekte, cami avlusunda katliamlar işlenmekte, ezan yasaklanmaktadır. Son olarak da Kudüs'ün işgalci Siyonistlerin başkenti olarak ilan edilmesinin Müslümanlar için namus meselesi olduğunu tüm İslam alemine hatırlatıyor, ve İslam alemini reel politik kaygılardan arınarak, Amerika'dan ve İsrail'den değil, yalnızca ALLAH'tan korkmaya ve O'na teslim olmaya davet ediyoruz.
İlk kıblemiz Mescid-i Aksa'da ezan susturulmaya çalışılırken, savunmasız kardeşlerimiz şehit edilirken bu zulmü dillendirmenin dahi anti-semitizm olarak yaftalanması güçlünün haklı olduğu çarpık uluslararası hukuk ve siyaset sisteminin sonucudur. Ve Müslümanların katledilmesine sessiz kalan, bu hukuk sistemini tanımıyoruz.
Bugün İslam dünyasına, insanlık onurunu ve vicdanını yitirmemiş olan tüm insanlara büyük görevler düşmektedir. Yaşanan bu insanlık dışı duruma karşı daha ileri adımların atılması gerekmektedir.
ABD'nin, Siyonist İsrail'in ve işbirlikçi kukla yönetimlerin attığı bu adımlara sessiz ve tepkisiz kalmak yeni zulümlere kapı aralamak ve Filistinlilerin yok edilmesine seyirci kalmak demektir. İnsan onuru taşımak hele hele Müslüman olmak duyarlı olmak demektir. Müslüman insan, zulüm ve haksızlık karşısında sessiz kalmayan insan demektir. Öyleyse ABD'nin, İsrail'in ve işbirlikçi yönetimlerin bölgedeki şeytani icraatlarına dur demek hepimizin insani ve vicdani görevidir.
Kendilerini Dünya'nın efendisi; Dünya'nın diğer geri kalanını da kendi kölesi olarak gören bencil, vahşi ve saldırgan medeniyetin mensuplarını lanetliyoruz.
Dün Haçlı saldırılarına karşı nasıl Nureddin Zengiler, Selahaddin Eyyubiler çıkardıysak bugün de yeni Nureddinler, Selahaddinler çıkarabiliriz ve çıkarmalıyız da… Türkleri, Kürtleri, Arapları ve tüm insanları Filistin topraklarına ve Filistin halkına sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Gün, Hz. Peygamber'in, Hz. Ömer'in ve Selahaddin'in emanetine birlikte sahip çıkma günüdür! Bugün, yeni üretilen silahların İslam coğrafyası üzerinde tatbikatının yapılmasına göz yuman, ilk kıblesine el uzatılan, tüm müslümanlara sesleniyoruz ve diyoruz ki:
Daha neyi bekliyorsunuz? Daha ne kadar kendi kardeşlerinize, ümmetin meselelerine sağır, dilsiz kalacak ve bunları görmezden geleceksiniz?
Celladına diz çöküp, celladından af dileme gafletinden kurtulun ve unutmayın ki kalbinizde Kudüs yoksa, kalbiniz yoktur.
Unutmayın ki;
Dünya var oldukça, Kudüs bizimdir ve Filistin, sadece Filistinlilerin değil; tüm İslam Aleminin meselesidir. Ümitvar olun ve bilin ki Hanzala bu kez yüzünü dönecek.
Merhum Erbakan hocamızın deyimiyle: "Gün gelecek, İsrail'e öyle bir tokat atacağız ki, hayatı gözünün önünden 'Gazze Şeridi' gibi geçecek…"
Bizler Tatvan'daki İslami Sivil Toplum Kuruluşları olarak en başından beri ve her zaman Filistin davasının savunucusu ve takipçisi olduk, olmaya da devam edeceğiz. Tatvan halkı da bugüne kadar mesele Kudüs ve Müslümanlar olunca samimiyetlerini ve fedakarlıklarını ortaya koydular. Bu nedenle bugün de bundan sonra da tüm gücümüzle Kudüs için meydanlardayız. Bir yumruk gibi, bir çığlık gibi alanlardayız, ayaktayız ve Ali İmran süresinin 12. Ayetini haykırıyoruz.
"İnkâr edenlere de ki: "Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz." Al-i İmran-12
TATVAN İSLAMİ SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI PLATFORMU