Özgür Der Tatvan şubesinin bu haftaki seminerinde‘’Hz. Muhammed'in (s.a.v) Bir Günü ‘’ konusu vardı.Mehmet Şirin YILDIRIM tarafından yapılan sunuma ilgi yoğundu.
Mehmet Şirin YILDIRIM’ın Konuşma Özeti:
Neden ’Hz. Muhammed (s.a.v) Bir Günü?
Çünkü efendimiz, gönderildiği devri cehalet devri olarak adlandırıyordu.Bu cehalet bilgi cehaleti değil,bir dini cehaletti.Kitap ehlinin helalı haram,haramı helal yapmaları,Allah’a şirk koşulması,adaletsizlik,zulmün olmasından kaynaklı bu devre cehalet devri denilmişti.O döneme cehalet denilse bile günümüzdeki modern cehalet çok daha kuşatıcı ve etkileyiciydi.Onun için o devrin cehalet dönemine nur olan Hz. Muhammed (s.a.v) bir günü , bizlerin modern cehaletten kurtulması için çare olabilmeliydi. Nasıl peygamber insanları cehaletten nura çıkardıysa, bizlerde gidip belki yerinde görerek, önce kendimizi sonra ümmeti nasıl inşa edebiliriz sorusuna cevap bulabiliriz. Bunun için sizlerle bir yolculuğa çıkmamız gerekiyor diyen M.Şirin YILDIRIM konuşmasına söyle devam etti.
Hep beraber peygamberin yaşadığı döneme gidip gelelim.Yola çıkmandan önce Kur’an’da peygamberi tanıtan bir kaç ayette bakalım.
-‘’Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bunu bilmezler’’.( Sebe-28)
-"Rasulüm, biz seni, bütün âlemlere sadece rahmet olarak gönderdik." (Enbiya- 107)
-‘’Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü’minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir’’. (Tevbe-128)
-Andolsun, sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için Allah’ın Resûlü’nde güzel bir örnek vardır.(Ahzab-21)
-Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin” (Kalem 4)
Hep beraber Medine’ye ,nebevi hareket eğitim ve ibadetin merkezine bir sabah namazı vakti mescidi nebeviye girelim.Bilal-i Habeş sabah ezanı okuyor.Oradaki herkes gibi namaz için safta yerimizi alalım. Safımızda genç,yaşlı,sakat ve her çeşit insanı görüyoruz..İşte ilk eksiğimizi hemen fark ediyoruz.Geldiğimiz yerde memleketimizde sabah namazında kimse yok .Burada önde resul ,sahabeleri var.Namazı huşu içinde eda ediyorlar.Namazdan sonra kimse dağılmadığını,cemaatin peygamberin etrafında halka kurduğunu ve can kulağıyla O’nu dinlediğini görüyoruz .Kimse evine gitmiyor.Kur’an-ı yaşam kaynağı olarak gören sahabe ilk dersini sabah namazında alıyor ve güne böyle başlıyor.Ders halkasında yaşlılar, gençler,fakirler ve zenginleri görüyoruz.Bir yanda Ebubekir,Ömer,Osman,Ali diğer yanda Abbas,Hamza,Zeyd,Ammar ve diğer sahabeleri görüyoruz .Gördük ki İslam eğitime çok önem veriyor.O zaman bizimde ilk işimiz eğitim olmalı,memlekete vardık mı ilk işimiz ders halkalarını kurmak olmalıydı.Nebevi mektebini günümüze taşımalıydık.
Resulün bu dersten sonra Ashabı Suffe’ye uğrardığını ve burada bulunanlarla ders yaptığına şahit oluyorduk.Çünkü burada ilim ehli yetiştiriyordu.İlme her zaman ihtiyaç vardı.Burası ilim bankasıydı.İhtiyaç oldfumu bu bankadaki ilim ehli her zaman hazır olmalıydı. Biz burada da şunu anladık ki, günümüzde ilim ehli olmadığından bizler sürekli sıkıntı içindeydik. Günümüzde en çok ihtiyaç olan şey peygamber varisi olacak alimlerin eksiliğiydi. Kendini ilme adayan peygamber varisleri yetişmeden yol alamayacağımızı öğreniyorduk.Daha sonra peygamber özel ihtiyaçları için evine gittiğini görüyorduk.Evinde kendi ihtiyacını kendi giderirdi.Elbisesini kendi diker,hayvanını kendi sağardı.
Öğle namazında peygamberi mescide geldiğine ve namazı kıldırdığına tekrar şahit oluyorduk .Peygamber , namazı hayatın merkezine koymuştu.Günlük hayat namaz endeksli devam ediyordu.Sonrasında evinde dinlenmeye çekildiğini görüyorduk.İkindi namazında peygamberin tekrar mescide geldiğin, cemaatle namazı kıldığını ve namazdan sonra hasta ziyareti yaptığını görüyorduk. Medine pazarına gittiğini ,esnafı ziyaret ettiğini,onlarla sohbet ettiğini ve şöyle dediğine şahit oluyorduk’’Kim bizi kandırırsa bizden değildir.’’.
Peygamberin ‘’Gözümün nuru namaz ‘’için tekrar akşam vaktinde mescide geldiğini ,cemaatle namazı eda ettikten sonra evine döndüğünü görüyorduk.Evinde ilim deryası olan Hz.Aişe başta olmak üzere hanım sahabelerine dersler veriyordu.Peygamber bayanlar topluluğuna önem veriyor ve bayanlarla ilgili olan bütün meseleleri bayanlarına öğretiyordu.Peygamber eşlerini eğitirken ,daha sonrasında peygamber eşlerinin de diğer bayan sahabeleri eğitini öğreniyorduk.
Peygamberin yatsı namazını kıldıktan sonra, onun için günün bitmediğine şahit alıyorduk.O,nafile namazlarına önem verir ve bu namazları evde kılmaya özen gösterirdi.Özellikle gece namazına çok ayrı önem verirdi.Gelmiş geçmiş tüm günahları af olmasına rağmen saatler namaza durduğunu görüyorduk.Hz.Aişe anamız ‘2Ey Allah’ın resulü,senin tüm günahların af olmasına rağmen neden bu kadar namaz kılıyorsun ? soruna şöyle cevap verdiğine şahit oluyorduk.’’Ben Rabbine karşı şükür eden bir kul olmayayım mı ?’’
İşte değerli dostlar,bizler Hz. Peygamberin bir gününü nasıl yaşadığını öğreniyor ve tekrar yaşadığımız çağa ve ana geri dönüyoruz.Bizler Peygamberin günlük hayatında ilme ve namaza ne kadar önem verdiğini öğrenmiş olduk...Bizler İslamın davetçileri olarak hayatımıza peygamberin yaptıklarını örnek alarak yaşamalıyız .İslama sürekli çağırmalı ve bu görevi imanımız gereği olarak yapmalıyız.İçinde bulunduğumuz toplumu yeniden nebevi hareket metoduyla inşa ve ıslah etmeliyiz.Ayrıştırıcı değil ,sevgi,kardeşliği önemseyen bir tarzla çalışmalıyız.Birbirimize olan ihtiyacımızın önemini anlamalı gaye ve hedeflerimize doğru hep beraber yürümeliyiz.
Program yapılan dua ile sona erdi.