Siverek Suriye İle Yardımlaşma Platformu, Cuma Namazından sonra İlçenin Hasan Çelebi Camii önünde yaptığı kitlesel basın açıklamasıyla, Cenevre 2 görüşmeleri öncesi yayınlanan işkence fotoğraflarına dikkat çekerek, Zalim Esed ve yandaşlarının mazlum Suriye halkına yaptığı zulümleri kınadı.
Basın açıklamasını grup adına Mehmet Açıkalın okudu. Basın açıklamasında Suriye’de yaşananların yüzyılın büyük utanç tablolarından biri olduğuna dikkat çekilerek, “Baas rejiminin Suriye’de işlediği insanlık suçları işkence görüntüleriyle bir kez daha tüm açıklığıyla belgelendi. Tüm dünyayı sarsan bu görüntülerin insanlık tarihine kara bir leke ve büyük bir utanç olarak kazınacağı kesindir. Geldiğimiz noktada maalesef bir kez daha yaşananları tarif etmenin zorluğuyla karşı karşıyayız. Zira artık bu vahşeti anlatacak söz kalmamıştır. Suriye’de Baas diktatoryasının sistematik kıyımlarının boyutları her geçen gün yeni belgelerle açığa çıkmakta ve ortaya çıkan bu tabloyu bütün dünya sessiz bir şekilde izlemektedir.
Zalim Esed’in işlediği cinayetlere tüm dünyanın sessiz kaldığına dikkat çekilen açıklamada, “Zalim Esed, kendisine itaat etmeyen Suriye halkına karşı başlattığı savaşta dünyanın suskunluğundan cesaret alarak yüz binleri gözünü kırpmadan öldürmeye devam etmektedir. Mazlumlara karşı kullandığı kimyasal silahlar ve varil bombaları yetmezmiş gibi bir de on binlerce insanı açlığa mahkûm ederek ve sistematik işkencelerden geçirerek katletmektedir. Esasında tüm vahşiliğine ve korkunçluğuna rağmen ortaya çıkan işkence kayıtları yeni bir duruma irşat etmemiş ancak bu büyük insanlık trajedisini, Suriye’de yaşanan vahşete göz yumanların gözlerinin içine sokmuştur”
Yayınlanan işkence fotoğraflarının Zalim Esed tarafından yalanlacağına dikkat çekilen açıklamada, “Biz biliyoruz ki olan bitenler karşısında vicdan yoksunu zavallı işbirlikçiler yine aynı ayak oyunlarıyla direnişi gayr-ı meşru göstermenin gayreti içine girecek ve utanmadan yaşananların gerçeği yansıtmadığını dile getireceklerdir. Aynı şekilde bunlara öykünen diğer güruhlar da sessizlik siyasetini önceleyip reel konumlarını muhafaza etmeye çalışacaklardır. Ama artık gizli saklı bir şey kalmamıştır.
Suriye’de yaşanan vahşette İran’ın büyük payının olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “ Bir kez daha belirtmek gerekirse, ilk günden itibaren tüm gücüyle zalim Esed’in yanında duran ve Suriye halkını Baas rejimiyle birlikte katliamlardan geçiren İran da en az Baas rejimi kadar bu zulmün ve katliamların suç ortağıdır. Geldiğimiz noktada ne dünyanın müstekbirleri olan ABD, Rusya, Çin ne de bunların kurduğu BM gibi güdümlü kuruluşlar bu vahşetin vebalini ve utancını kendi üzerlerinden kaldıramazlar. Politik söylemler ve diplomasi artık inandırıcılığını yitirmiştir. Zulmün siyaseti, diplomasisi olsa olsa zalime arka çıkıp güçlüden yana olan tavrını bâki kılacaktır. Çünkü bugüne değin yapılan bu olmuştur. Dün İsrail’in Sabra’da- Şatilla’da, Deir Yasin’de yaptıklarına sessiz kalındı. Hama ‘da Halepçe’de Bosna’da yapılanlara sessiz kalındı. Cezayir’de Irak’ta ve Mısır’da yapılanlara sessiz kalındı. Ve biz bunu çok iyi biliyoruz ki aynı şekilde zalimler Suriye’deki bu zulme de sessiz kaldılar ve sessiz kalacaklar. Çünkü zalimlerin ahlakı hiçbir zaman değişmez.
Açıklamanın devamında, Baas Rejiminin Cenevre Konferansına davet edilmesini kınanarak, “Baas rejimini Cenevre Konferansına davet edip taltif edenlerin de Suriye halkının katledilmesi suçunun dolaylı ortakları olduğunu vurguluyoruz. Kuşkusuz Esed rejiminin ağırlanması gereken yer Cenevre değil, Uluslararası Savaş Mahkemesi olmalıdır!Müslümanların karşı karşıya kaldığı hakikat ise maalesef yine yalnız kalmak ve çaresizce acılara tutunmak olacaktır. Ama artık acılar üzerinden avuntular devşirmek ümmetin kârı olmamalı ve onurlu bir şekilde küresel intifadaya dört elle sarılmalı ve destek çıkılmalıdır. Ve şimdi diyoruz ki, bu zulüm fotoğrafları tam 3 yıldır inanılmaz yöntemlerle Suriye halkını katleden bu zalim diktatörlüğün işlediği insanlık suçları karşısında bugüne kadar sessiz kalan, yeterli duyarlılığı göstermeyen, bin bir türlü mazeret ileri sürerek Baas zulmüne göz yumanlar için bir şey ifade etmeli! Baas zulmü karşısında yeterli tepkiyi göstermeyen, suskun kalan, Suriyeli mazlumların yanında yer almayan herkes bu gayrı insani ve gayrı ahlaki tavırlarıyla Esed’in suçlarına ortak olduklarını artık görmeliler! Görmeli ve hala insanım diyebiliyorlarsa mutlaka zulme karşı tavır almalılar!
Açıklamada Yermük Kampında yaşanan insanlık dramına dikkat çekilerek, “Yermuk kampında açlıktan ölen insanların dramı dünya kamuoyuna tüm çıplaklığıyla yansırken; üç yıldır Suriye halkı açlığa, işkencelere, katliamlara maruz kalıyorken Türkiye’de Suriye’ye giden tırlar üzerinden başlatılan kampanyayla Suriye direnişi karalanmaya çalışılmaktadır. Bu girişimlerinin Esed rejiminin zulmüne ortak olmak anlamına geldiğini belirtmek isteriz. Suriye halkının mahkûm edildiği bu yokluğu bir nebze de olsa gidermek için yapılan yardımları, hangi gerekçeyle olursa olsun engellemeye çalışanlar büyük bir zilleti tercih etmiş, üç yıldır Esed zaliminin her şeyini savunan yerli şebbihalarla aynı safta buluşmuşlardır. Onları da artık bu utanç verici çabalar içinde oynadıkları rolü terk etmeye, yanlıştan vazgeçmeye, uyanmaya ve mazlumlara düşmanlık politikaları yürütme günahından tövbe etmeye çağırıyoruz”
Açıklamanın sonunda, Siverek Suriye’ye Yardım Platformunun çalışmalarına dikkat çekilerek, “Bizler Siverek Suriye yardım platformu bileşenleri olarak, küresel zulüm odaklarının ve onların yerli işbirlikçilerinin tüm bu engelleyici çabalarına önce yüce Allah’ın Maun suresinde belirttiği gerçekliklerle sonra da yaptığımız ve yapmaya devam edeceğimiz yardımlarla cevap vereceğiz.Suriye’den yansıyan bu korkunç manzara karşısında vicdan sahibi herkesi Baas rejiminin işlediği insanlık suçlarını kınamak üzere harekete geçmeye; duyarlılık sahibi tüm kardeşlerimizi Suriye direnişiyle dayanışmaya çağırıyoruz. Nitekim aynı şekilde rabbimiz de mazlumlara sahip çıkmanın ve mücadele etmenin inananlar için zorunluluğunu dile getirmektedir. Rabbimiz kitabında, Nisa suresi 75. ayette şöyle buyurmaktadır: Size ne oldu da Allah yolunda ve «Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!» diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz”