Başlangıç olarak "Bundan böyle Kur'an okuyacağın zaman, öncelikle kovulmuş şeytandan Allah'a sığın." 16/Nahl 98 ayeti ışığında istiaze ile ilgili biri berceste olmak üzere on beş hadis okundu. Ardından birçok peygamberin nelerden Allah'a sığındıklarıyla ilgili Kur'an'dan pek çok örnek verildi.
Fıtratıyla uyumlu olma ve özüyle çelişmeme arzusunun en büyük sığınma sebebi olduğu; huzur ve güven içine var olma, şeytan ve dostlarından gelecek telkinler ve kötülükler gibi sebeplerden de bahsedildi. Bu hadislerde, mü'minin ahlaki zaaflardan korunmasına ve kendisiyle hesaplaşılmasına yönelik sığınmaların yanısıra, kişinin elinde olmadan karşılaşabileceği ve hayatını zora sokabilecek dünyevi sıkıntı ve felaketlerden Allah'a sığınmasını ifade den yakarışlara da dikkat çektiği belirtilmiştir.
Müslüman için sığınmanın bir varoluş ahlakı olduğu ; sadece tehlikelerden korunmaya dair bir eylem değil muhtemel tehlikelere karşı en sıkı tedbirleri aldığı durumlarda bile Müslümanın varlığın tek sebebi olan Rabbine sığınmayı ihmal etmeyeceği ifade edildi.
Modern çağın insanının en büyük açmazının Rabbinden uzaklaşarak kendini sığınaksız bıraktığı belirtildi. Her türlü maddi imkana ve en yüksek yaşam standartlarına sahip olmalarına rağmen bazıları için hayatın anlamını yitirmesi, buna paralel olarak zihinlerin intihara sürüklenmesinin bu açmazın en bariz göstergesi olduğu Türkiye'den ve Dünyadan örneklerle açıklanmaya çalışıldı.
Ceran, "Sığınmanın yüce Yaratıcımızın gönlümüze yerleştirdiği güven içerisinde var kalabilme duygusudur. Endişelerimizden, korkularımızdan, istemediklerimizden, her türlü kötülükten Allah'ın kudretine ve himayesine sığınmadır. Ahlaklı olma, ahlaklı kalma çabasıdır. Sadece dilimizle Allah'ı anma ve O'na sığınma cümlelerini peş peşe sıralama değil, yalnız olmadığımızı gönlümüzün en derin yerinde hissetmedir. İstiaze, kendimizi ve kulluğumuzu keşfetmenin aracıdır. Hayatımız ancak Allah'a yönelmekle ve O'na iltica etmekle anlam kazanır. Şu halde Müslüman yalnızca Allah'a sığınmalıdır. Bu sığınış kulluğun en temel göstergesidir. Zira insan bununla hem kendi acizliğini, güçsüzlüğünü hem de Allah'ın yüceliğini, kuvvet ve kudretini dile getirir." diyerek konuşmasına son verdi.