Sinan Ceran, Diyanet'in "Hadislerle İslam" kitabından hadisler okudu. Ardından Kur'an'dan çeşitli ayetleri bu konuyla ilgili olanları dile getirdi. Ahzab suresini tamamen okuyarak bunun bütüncül olarak salvele konusunu anlamamızda daha iyi olacağını söyledi.
Ahzab 56.ayette Allah ve meleklerin peygamber üzerinde titrediğini, desteklediğini görebiliriz. Salatın zaten yardım ve destek anlamlarda kullanıldığını Allah ve meleklerin de bu manada da peygambere salat ettiğini söyleyebiliriz.
Müslüman, dünyada Resulullah'ın getirdiklerini iyi anlar, destekler ve bizzat yaşantısına geçirirse Rabbimiz de ahirette bizi melekleriyle destekleyecektir. Hatta cennetin kapısında melekler saygıyla bu kullarını karşılarlar. Salat ve selamın somut hali peygamberi her yönüyle desteklemektir. Ama bu destekleme peygamberi incitmemekten tutun evine izinsiz girmemeye ve ona dil uzatmamaya kadarına dayanır çünkü sahabe Resulullah'a böyle salat ediyordu.
Salat; selamlama, iltifat ve yüceltme anlamlarında da kullanılmaktadır. Allah'ın salatı aynen şudur: "Allah'ın eli mü'minlerin eli üzerindedir." ayetidir. Peygamberi sadece sözle salat etmek yanlış, kusurlu ve ayıplanacak bir şey değildir. Bu sadece eksik bir şey olur. Aynı şekilde salat sadece kuru kuruya desteklemek de değildir. Biz peygamberin mücadelesini, yaptıklarını ve bize bıraktığı her şeyi salat ederiz.
Ahzab 43 ve 44.ayetlerde salatın Allah'a, meleklere, peygambere ve başka kimselere yapılacağını söyler. Ama buradaki çıtaya dikkat etmeliyiz. Bunu yaparken Allah'a yapılan saygıyı, salatı ve selamı aynen peygambere yapamayız/yapmamalıyız. Burada yanlış anlaşılma olmasın. Bazılarının dediği gibi Muhammed de (postacı değildir peygamber) demeyiz/dememeliyiz. Evvela o bizim rehberimiz, liderimiz ve kandilimizdir. Mesela bizler mutlak anlamda sadece Allah'a "Efendimiz" deriz/demeliyiz. Burada aynı hitabı peygamber için kullanmayız. Çünkü bizim tek olan Rabbimiz "Efendimiz"dir. Resulullah ise bizim için Allah'ın elçisidir, bize yol gösteren en iyi örnek alınacak liderimizdir.
Ceran, nasıl ki Allah'ın sadece tekbir getirerek hatırlanamayacağı gibi peygambere de sadece sözle salavat getirerek onu hatırlamak ve desteklemek değildir. Tekbir Allah'ın büyüklüğünü hayatın her alanında gözeterek bizzat bunu Allah'ın istediği bir hayat yaşamaktır. Peygambere salavat da onu iyi anlayıp ve örnekliğini hayatımızın her alanında kabul etmektir. Resulullah'ın getirdiği şeriatı desteklemektir ve onun modelini bizzat uygulamaktır.
Ceran,"Salvele/Salavat" konusundaki soru ve cevapları da değerlendirdikten sonra dersi bitirdi.