İlk derste Süleyman CERAN "Meal Okuma Biçimleri ve Tefsir Çeşitleri" adlı sunumunu yaparken, Sinan CERAN "Kur'an Öncesi Arap Toplumunda Dini hayat" konulu bir konuşma yaptı.
İlk sunumu yapan Süleyman Ceran, tefsir tarihini kendi içinde Klasik ve Çağdaş şeklinde ayırdıktan sonra Klasik Dönem'i şu dört başlıkta topladı:
1- Mezhebi Tefsirler
2- İşari Tefsirler
3- Rivayet Tefsirleri
4- Dirayet Tefsirleri
Bu sunumda özellikle "Bir ayeti başka bir ayetle veya Hz. Peygamberin hadisiyle yahut sahabe ve tabiin neslinin önde gelen âlimlerine ait görüşlerle açıklama faaliyetidir." olarak tanımlanan rivayet tefsiri üzerinde duran Ceran, bu tefsir çeşidindeki orjinalliğin rivayeti sağlıklı bir biçimde taşımaktan geldiğini belirterek bu konuda sağlıklı çalışmaların ne yazık ki olamadığını söyledi.
Diğer bir önemli tefsir çeşidi olan "Dirayet tefsiri"ni değerlendiren Ceran, "Naklin yanı sıra akıl ve muhtelif ilmi disiplinlerden istifade ederek anlama ve yorumlama faaliyetidir." şeklinde tanımladığı tefsir yöntemine örnek olarak şu isimleri verdi: Ebû Cafer Muhammed b. Cerir (ö.310) Camiu'l-beyan, İbn Ebi Hatim (ö.317) Tefsiru'l-kur'âni'l-azîm, Taberi, Câmiu'l-beyân.
İmam Mâtûrîdî'nin tefsirinin ve yönteminin yaygınlaşmama nedenleri üzerinde duran Ceran, tefsirlerin yazılış amaçlarına dikkat çekerek dost ricası ile veya Sünniliği yaymak maksadıyla yahut bir yöneticinin gözüne girmek için yazılan tefsirlerle kütüphanelerin dolu olduğunu ve ne yazık ki sadece bir avuç müfessirin ayrı tutulabileceğini sözlerine ekledi. Konuyla ilgili olarak Fazlur Rahman şu cümleler alıntılandı:
"Hitabet ve belagat ilmi, İslam'ın ilk asırlarında Mu'tezile'nin Kur'an'ın dil açısından i'cazını gösterme çabaları neticesinde ortaya çıkmış ve sonraları, eski Yunan hitabesi ile hiç ilgisi olmayıp tamamen Arapça grameri üzerine kurulan bağımsız bir bilgi dalı haline gelmiştir. Böylece bir hitabede yani nutukta, hadisteki veya Kur'an ayetlerindeki gramer ve belagat inceliklerini ortaya koyup onlardan alınan zevkle avunulmuştur. Mesela Mısırlı alim Şihabuddin el-Hafacî'nin tefsiri, her surenin başında gelen ve Müslümanların bir işe başlamadan önce okudukları ayetin, yani 'Bismillahirrahmanirrahîm" cümlesinin gramer açısından tahlili için birnci cildin büyük bir bölümünü ayırmıştır. Aslında Ortaçağ tefsirlerinin büyük bir kısmı sadece gramer tahlillerinden ibarettir." Fazlur Rahman, İslam ve Çağdaşlık, Ankara Okulu Yay., s. 116-117
İlk dönem klasik tefsir tarihi ile ilgili olarak ilk bölümde konuşmacı, Taberî'nin, İbn Kesîr'in, Râzî'nin ve Zemahşerî'nin tefsirlerini değerlendirdi.
İkinci Bölümde çağdaş tefsirleri değerlendiren Süleyman Ceran, bu safhayı "Sosyal" ve "Bilimsel" tefsir olarak ikiye ayırdığı dönemi uzun bir Cemaleddin Afganî değerlendirmesiyle başlattı. Afgani'nin öğrencisi Abduh'la birlikte yayınladıkları "Urvetü'l-Vuska" dergisini, sonrasında Abduh'un talebesi Reşid Rıza ile yayınladıkları "Menar" Tefsiri'ni değerlendiren Ceran, İzzet Derveze'nin "et-Tefsirü'l-hadîs" adlı tefsirini ve sonrasında, "Müslüman Kardeşler" cemiyetini ve ardından Seyyid Kutub ve "Fi zilal il Kur'an" tefsirini özet olarak anlattı. Mevdûdî'nin "Tefhimu'l-Kur'an"ından sonra konuşmacı, bilimsel tefsir çeşitlerine geçti.
Bilimsel tefsir çeşitleri içinde Sir Seyyid Ahmed Han'dan, Said Nursi'ye, Ömer Rıza Doğrul'dan, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'a kadar pek çok müfessir'e değinen yazar "sosyal" tefsirlerin dışındaki çalışmaların niyet ve gayeleri üzerine ciddi eleştirel çalışmaların yapılması gerektiğini belirtti. Tefsir tarihi'nin akademik çalışmalarla dolu olduğu belirten konuşmacı, halkın anlamadığı bu kitaplardan ve elbette Kur'an'dan uzaklaşarak Gazali'nin "İhyâu ulumi'd-dîn"i ile Ebû'l-Leys es-Semerkandî'nin "Bustânu'l-ârifin" gibi popüler eserlere yüzlerce yıldır yöneldiğini ve bunun halka açık çalışmalarla çözülebileceğini sözlerine ekleyerek konuşmasını sonlandırdı.
İkinci bölümde Sinan Ceran, altı haftadan beri sürdürdüğü siyer çalışmalarına devam etti. Bu bağlamda "Kur'an Öncesi Mekke'deki Dini hayat" konulu sunumunu yapan Ceran, sunum sonunda soruları yanıtlayarak programı kapattı. Sivas Özgür-der'de gelecek hafta dernek temsilcisi Burhan Gökçe'nin "Kur'an'a Yaklaşımda Muharref Gelenek" sunumuyla devam edecek.