İlk oturumun konuşmacısı olan dernek temsilcisi Burhan Gökçe "Kur'an'a Yaklaşımda Muharref Gelenek" konulu sunumunu gerçekleştirdi. Gökçek, insanın iki türlü yaşam biçimi olabileceğini, bunlardan ilkinin vahiy merkezli olduğunu diğerinin ise vahiy karşıtı olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Bu bağlamda, genel bir konuşma yapan Gökçek, geleneğin üç şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti:
1- Vahiyle çelişmeyen tevhîdî gelenek.
2- Vahiyle çelişen muharref gelenek.
3- Nötr gelenek.
Her bir başlığı kendi içinde değerlendiren konuşmacı, özellikle muharref geleneği üç başlıkta toplayarak inceledi.
1- Dinin kaynağı olan Kur'an'ın anlamı ve tefsiri üzerinde tahrifat(mezhepçilik ve İsrailiyat).
2- Resulullah'ın üzerindeki tahrifat (hadisçilik).
3- Dini yaşamlaştırma adına yapılan tahrifat (tasavvuf-tarikat).
Yahudilikten Hıristiyanlığa, Hinduizm'den Brahmanizm'e kadar İslam'ın içine eklemlenmeye çalışan dini yapı ve oluşumlardan bahseden Gökçe, bu sorunları "Nur-u Muhammedi", kabir azabı, mehdi beklentisine kadar pek çok muharref algıyı eleştirerek konuşmasını sonlandırdı.
İkinci konuşmacı olan Tufan Caymaz, Hicret'in 1432. yılı münasebetiyle "şahitliğe Dönüşen Göç: Hicret" konulu bir sunum yaptı. Caymaz, Müslümanların dört çeşit hicreti hayatlarına dâhil etmeleri gerektiğini söyledi. Bunlar;
1- Fikrî Hicret,
2- Amelî Hicret,
3- Yapısal Hicret,
4- Mekânsal Hicret.
1. ve 2. hicretten örneklerle bahseden Caymaz, hicretin, şirkten, fısktan uzaklaşmayı içine alan erdemli bir duruş olduğunu söyledi.
Ali Şeriati'nin "Her hicret Bir İnkılaptır" kitabından hareketle sözlerini sürdüren konuşmacı, çalınmış hakların geri alınması için yapılan bir hesap sorma eylemi olduğunu sözlerine ekledi. Tufan Caymaz, Kur'an'da yer alan Hz. İbrahim, Ashab-ı Kehf gibi hicret örneklerini aktardıktan sonra tüm Müslümanların hicri yılbaşını kutlayarak konuşmasını sonlandırdı.