Ali Emre'nin sohbetinin özeti:
"Öncelikle Sivas Özgür-Der'in yeni dernek binasının Sivas'a hayırlı olmasını temenni ederim. Buradaki heyecan, hareketliliğin daim olmasını Rabbimden dernekte hayırlı işlerin olmasını dilerim.
Değerli kardeşler Sivas benim için önemli bir yer. Buraya genç yaşta gelmiştim. Yıllarım burada geçti. İlk görev yerim İmranli ilçesiydi. Orada çok değerli dostlar edindik. Sonrasında Sivas merkeze geldim. Yıllarca kardeşlerle, ağabeyler ile ders halkaları, toplantılar, dergi çalışması, şiir etkinlikleri vb. işler yaptık hamd olsun. Bunlarla birlikte Sivas'ın sıcak insanı, kültürü bana çok şey kattı. İslami çalışmalarımda Sivas bende apayrı bir yerdedir.
Dostlar, 20-30 yıl önce üç beş kişi ile başlayan İslami hareket/çalışmalarla bugüne geldik. Anadolu irfanı diyebileceğimiz bu hareketler bugünün temelidir/özüdür. Türkiyeli müslümanlar bugün dünyanın her yerinde çalışma, hayır işleri ve yardım yapıyorlar. Dünyanın her yerinden bize de el uzatın diyen bir ümmet var bugün. Bunların hepsinde benim, senin dediğimiz üç beş kişinin emeği, gözyaşı, alın teri var.
Raid Salah (Kudüs Muhafızı), Dünya Alimler Başkanı Yusuf el-Karadavi ve daha nicesi Türkiye'den çok şey bekliyor. Tabiri caizse ümitleri biziz. Gelecekleri biziz.
Ümmet coğrafyası malum çok sıkıntılar yaşıyor. Emperyal güçler Irak'ta, Suriye'de, Filistin'de, Doğu Türkistan'da daha nice yerde işbirlikçi hainlerle müslüman kanı döküyor. Bizler bölük pörçük olmuşuz.
Nureddin Zengi, bugünkü halimize benzer bir ortamda ortaya çıkıyor. 12.yüzyılda Haçlılar her tarafa saldırıyor. İslam birliği yok. Kudüs işgal edilmiş. Anadolu'da beylikler dönemi. Şii Fatimiler Mısır ve çevresinde güçlüler. İsmaililer/Haşhaşiler denilen Hasan Sabbah önderliğindeki Batini grup İslam beldelerinde liderleri, komutanları öldürüyor suikastle.
Nureddin Zengi bütün bu olumsuzluklara rağmen babasının öldürülmesinden sonra Halep Emiri oluyor. Halep'i yeniden inşa ediyor tabiri caizse. Sosyal, siyasal, ekonomik vb. her türlü alt yapıyı yapan Nureddin sırasıyla Urfa, çevre kaleler ve Şam'ı da alarak tarihe suyu tersine çeviren adam olarak geçiyor. Nureddin Zengi hakkında Türkçe kaynak maalesef yok. Selahaddin Eyyubi, Haçlılar gibi kaynaklardan hareketle bu romanı yazdım. Nureddin Haçlı barbarlığına kafa tutan ilk adamdır. Selahaddin'i Selahaddin yapan Nureddin'dir.
Zengi'nin hedefleri ve yaptıkları:
1) Dini cem edelim/bir yapalım/ihtilafları konuşup birlik olalım.
2) Devleti güçlendirelim ( İslam'ın geleceği için).
3) Kudüs'ü işgalden kurtaralım.
4) Allah bana ömür verirse Kostantineyi/İstanbul alalım.
5) Nureddin Zengi, Haçlılardan 55 şehri alıyor.
6) 60 küsur medrese/üniversite yapıyor.
7) 6 dil bilen Zengi ilme büyük önem veriyor. Kendisi de Arapça risale yazıyor. "Kitab'ül Cihad" adlı eseriyle halkı cihad konusunda bilinçlendirmeye çalışır.
Görüldüğü gibi Nureddin büyük düşünüyor ve büyük işler yapıyor ömrü yettiği kadar. Nureddin'in ordusu güçleniyor yüz binleri buluyor. Kudüs'ün alınması için alt yapıyı oluşturuyor. Ama ömrü Kudüs'ü almaya yetmiyor.
Kıymetli kardeşler bütün bu işleri yapan Nureddin'in özel hayatına baktığımızda zühd sahibi birini görüyoruz. Evinde sade yaşayan Zengi geçimini bile oturak yaparak, başlık örerek, zırh yaparak kazanıyor. Düşünsenize devlet başkanı/hükümdar devletten bir şey almıyor.
Nureddin Zengi, büyük hedefler için gece gündüz durmadan çalışıyor ama hastalık onu erken yakalıyor ve ellili yaşlarda vefat ediyor. Rabbim ondan razı olsun ve onun yolunda gitmeyi nasip etsin hepimize.
Değerli dostlar, Nureddin'i bize verilen bu kısa zamanda anlatmakla bitiremeyiz. Çünkü o İslamı hayatında yaşayan ve 56 yıllık hayatıyla somutlaştıran bir lider/komutan ve en önemlisi de müslüman idi. Bu romanı ve Nureddin'i anlatan kaynakları okuyup gençlerimize okutalım/anlatalım inşallah.
Beni dinlediğiniz ve güzel sorularla programa renk kattığınız için teşekkür ederim. Allah' emanet olasınız."
Şair/yazar Ali Emre, sunumunu tamamladıktan sonra dernek binasında "Nureddin Zengi" kitabını imzaladı. Hatta kitap yetmeyince kitabın ikinci baskısını imzalayıp göndereceğini söyledi. Program kitap imzasından sonra sona erdi.
Fotoğraf: Süleyman CERAN
Haber: Mehmet ARSLAN