Sakarya Özgür-Der Şubesi Suriye’nin Humus şehrinde yaşanan katliamı kınayan bir basın açıklaması düzenledi.
Ömer Sevim’in okuduğu basın açıklamasında geçen yıl Şubat ayından bu yana Baas rejimi tarafından devam ettirilen katliamlarda ölenlerin sayısının sekiz binlere ulaştığı vurgulandı. Suriye’de müslüman halkın özgürlük taleplerinin Baas rejimi tarafından bastırılmaya çalışıldığı belirtilen açıklamada Ömer SEVİM; “Suriye’de bunlar yaşanırken tüm dünya ile birlikte müslümanlar da sessizliğini koruyor. Ortadoğu intifadası ile başlayan kıyamı okuyamayan komplocu zihniyetler nasıl ve kimden yana tavır alacaklarını kestiremiyorlar. Tarih ve siyaset okumalarını tevhid ve adalet temelinde yap(a)mayanlar Orwelyen tezlerle vakit harcayıp zulme ortak olmak ile karşı karşıya kaldıklarını göremiyorlar. Tavır ve duruşlarında adalet zeminini yitirenler zulmedeni sorgulayamıyor sergiledikleri tavırlarla “ulusal çıkarlar” yalanı ile büyülenmiş sözler sarf ediyorlar. Sapla saman at izi ile it izi karışıyor “kahrolsun Amerika” derken yaşasın Baas rejimi dediklerini fark edemiyorlar.” diyerek katliamlara sessiz kalanları da eleştirdi.
Yaşasın Suriye Direnişimiz / Yaşasın Humus Direnişimiz/ Mazlumların kanı zalimleri boğacak / Katil Beşşar Suriye’den defol / Tevhid Adalet Özgürlük sloganlarının atıldığı açıklamada “Suriye’de Katliama Hayır Baas Diktatörlüğüne Son” ve “Suriye’li Kardeşlerimizin Yanındayız” pankartları açıldı.
Basın Açıklamasının Tam Metni
Ve sorulduğu zaman Humus’lu çocuğa:
Hangi suçtan dolayı katledildin?
Geçen yıl 27 Nisan’da burada Baas rejimi tarafından Suriye halkına yapılan zulmü protesto etmek için yine buradaydık. Ve o gün demiştik ki ; “Evet, gün Suriye halkının yanında olma günüdür. Gün Suriye halkının hak ve taleplerine destek verme günüdür. Gün Baas rejiminin yıkılacağının işaretlerinin aydınlattığı kutlu özgürlük şafaklarına uzanan gündür. Gün diktatörlüklerin yerin dibine geçirileceği gündür. Gün direnişin bedel ödemenin şehadetin günüdür…”
Sonra 7 Ağustos 2011’de yine Baas Zulmünü tel’in etmek için buradaydık. Ve o gün de şunları söylemiştik; Suriye’de Baas rejiminin adalet ve özgürlük isteyen halka uyguladığı katliamlar aylardır devam ediyor. Baas rejimi öteden beri alışık olduğu gibi halkın hak ve taleplerini dinlemek ve görmek yerine halkın üzerine bombalarla saldırıyor. Müslüman halk Suriye’de haktan ve özgürlükten yana tavır koyuyor Beşşar Esed halkı dikkate almak yerine onları katletmeyi tercih ediyor… “
Ve bugün 5 Şubat 2012.Suriye’deki zulüm her geçen ay her geçen hafta hatta her geçen gün daha da artarak devam ediyor. Suriye halkının kıyamından bu yana Baas rejimi tarafından katledilen müslümanların sayısı sekiz bine yaklaştı. Baas rejimi kadın çoluk – çocuk demeden halkını öldürmeye devam ediyor.
Evvelki gün Humus kentinde bir günde katledilen insan sayısı resmi rakamlara göre 337 fakat gayri resmi kaynaklar ölü sayısının bine yakın olduğunu söylüyor. Humus’tan sağlıklı haber dahi alınamıyor. Humus sokaklarında çocuklar öldürülüyor. Humus sokaklarında kadınlar öldürülüyor. Humus sokaklarında müslümanların kanı akıyor. Baas rejimi ikinci Hama katliamını deniyor Humus’ta.
Humus Yerel Koordinasyon Komitesi sözcüsü Ebu Abdullah, “ Suriye ordusunun, Humus’un Halidiye mahallesini havan topuna tuttuğunu ve ağır silahlar kullandıklarını belirtiyor. Müslüman ülkelere seslendiğini kaydeden Abdullah, “Neyi bekliyorsunuz? Burada insanlar ölüyor. Rusya bizden ne istiyor? Arap Birliği neyi bekliyor? Birleşmiş Milletler neyi bekliyor? İnsanlık nerede?” diye tepki gösteriyor.
Suriyeli aktivistlerden Halid Ebu Sabah, “ Suriye'de en kanlı gecelerden birisinin yaşandığını, ordunun 300'den fazla havan mermisi ile Halidiye mahallesini bombaladığını aktarıyor. Yaralı sayısının 700'ü aştığını iddia eden Ebu Sabah, "Evler havan topu ve tank ateşi ile bombalanıyor. İnsanlar ölüyor, çok sayıda yaralı var. Humus kan gölü haline geldi. İnsanlar camileri doldurup Allah'a yalvarıyor. Çünkü bize yardım eden hiç kimse yok. Neden kimse bizim sesimizi duymuyor? İnsanlar nerede? Buna daha ne kadar sessiz kalınacak?" şeklinde duygularını dile getiriyor.
Tüm insanlık sınav veriyor Suriye’de. Sırf iman ettikleri için ateş dolu hendeklere atılan Uhdud Ashabı gibi sadece özgürlük istedikleri için bombalanan Humus halkı Deraa halkı Şam ve diğerleri.
Suriye’de bunlar yaşanırken tüm dünya ile birlikte müslümanlar da sessizliğini koruyor. Ortadoğu intifadası ile başlayan kıyamı okuyamayan komplocu zihniyetler nasıl ve kimden yana tavır alacaklarını kestiremiyorlar. Tarih ve siyaset okumalarını tevhid ve adalet temelinde yap(a)mayanlar Orwelyen tezlerle vakit harcayıp zulme ortak olmak ile karşı karşıya kaldıklarını göremiyorlar. Tavır ve duruşlarında adalet zeminini yitirenler zulmedeni sorgulayamıyor sergiledikleri tavırlarla “ulusal çıkarlar” yalanı ile büyülenmiş sözler sarf ediyorlar. Sapla saman at izi ile it izi karışıyor “kahrolsun Amerika” derken yaşasın Baas rejimi dediklerini fark edemiyorlar.
Biz Sakaryalı müslümanlar olarak Rabbimizden Suriye halkına yardım etmesini istiyoruz. Katledilen binlerce insan için değil onların sesini yeterince duyuramadığımız için kendimiz için mağfiret diliyoruz. Bugün burada yaptığımız şahitliği duyarlı Sakarya halkı ile birlikte tüm dünyanın duymasını ve mazlum Suriye halkının yanında yer almasını bekliyoruz.
Son olarak daha önceki eylemimizde de belirttiğimiz gibi;
“Suriye direnişine destek veren tüm dünya Müslümanlarını hürmetle selamlıyoruz. Bilhassa Türkiye’de hiçbir menfaat gözetmeden itikadını tevhid ve adalet terazisine göre tartan Müslümanlara; 16 Temmuz Gençlik hareketine; Suriye Halkıyla Dayanışma Platformlarına ve Suriye’deki direnişe destek veren diğer tüm kardeşlerimize dualarımızı gönderirken Rabbimizden Müslümanlara sabır metanet ve güç vermesini diliyoruz. Aynı zamanda tüm Müslümanları da hep birlikte Suriye’ye destek vermeye Suriye halkının yanında olmaya adaletten ve özgürlükten yana tavır koymaya çağırıyoruz.”
ÖZGÜR-DER SAKARYA ŞUBESİ