Çalışmayı sunan Sezai Arıcıoğlu bölüm hakkında şu vurguları yaptı.
Allah’ın Rasulü’nün Mekke’de sürdürdüğü mücadelesinde artık safların tamamıyla netleştiği Mekke’de müslümanların mücadelesinin yeni bir ivme kazanmasının iyice zorlaştığı bir dönemde yani Hicretin arefesinde inen Saffat suresinin Rasul (a) açısından önemli vurgular içerdiği ortadadır.
Özellikle Yusuf suresinden sonra gelen Hicr suresinin ilk otuz ayetinde de görüleceği gibi Mekke’deki gerginlik had safhadadır.Hatta müşriklerin inkarının derecesi anlatılırken Allahu Teala onlara göğün harikalarının kapılarını açsak yine de inanmazlar meliande bazı ifadelerle şehirdeki gerginliği anlatmaktadır.
Saffat suresinin ilk dört ayeti nde vahyin üzerinde düşünülmesine onun kötülüklerden alıkoyduğuna bütün bir dünya (insanlık)için bir öğüt ve hatırlatma olduğuna dikkat çekilirken tüm bunları yaparken tek ilah (tevhid) ilkesinin asla unutulmaması gerektiği belirtilmektedir.
Kehanetin gaybten bilgi vermenin gaybe ilişkin yalan yanlış bilgiler çıkarımlar yaparak insanların kafasının karıştırıldığı ve ifsadın bu yolla yaygınlaştırıldığı Mekke’de Rasul’e ve diğer Müslümanlara yapılan en ağır ithamlardan birisi de vahyin gelişi süreci Cebrail’in vahyi getirirken Şeytan’ın ona bulaşmış olabileceği şeklinde üretilen entrika ve politikalardı.Allah bunlara cevap vererek şöyle demektedir:
Biz yeryüzüne en yakın gökleri yıldızların güzelliğiyle süsledik, ve onları her türlü bozguncu, şeytanî güce karşı emin kıldık, [ki] onlar, [o bilinmeyeni bilmek isteyenler,] yüce sakinler topluluğuna kulak veremesinler ve her taraftan kovulup sürülsünler, [rahmetten] yoksun kalsınlar ve [öteki dünyada] kendilerini bekleyen ebedî azaba dûçâr olsunlar; ama eğer birisi [bu bilgiden] bir kırıntı koparmayı başarırsa, [bundan dolayı] yakıcı bir alevin pençesine düşsün. Saffat 6-10)
Yaklaşık on yıldır devam eden mücadele içerisinde türlü zorluklarla karşılaşıp tüm bunlara karşı direnerek vahyin bireyi ve toplumu inşa etmesine bizzat yaşayıp örnek olan Rasul hiç şüphesiz ki bir çıkış yolu arıyordu.
Surenin devam eden ayetlerinde ahiret vurguları gelmektedir.Cehennemdeki bir karşılaşmanın anlatıldığı bu kısımda şirk koşanlar ile şirki koşmayı örgütleyenlerin karşılıklı sözleri aktarılır.Hiç şüphesiz ki en çok dikkati çeken ayet burada 28.ayeti kerimedir.Mealen Cenabı Allah [Onların] bir kısmı: "Bakın" diyecek, "Siz bize [ayartma niyetiyle] sağdan yaklaşırdınız!" demektedir.
Mekke’de mücadelenin iyice kızıştığı ve Medine arayışlarının sıklaştığı bir dönemde Rasul’e ve arkadaşlarına da sağdan yaklaşarak onları ayartmaya çalışanların olabileceğine dikkat çekilen bu ayeti kerimede üstü kapalı bir şekilde günümüzün kullanımı ile sağcılık ve muhafazakarlık eleştirisi de yapılmaktadır.
“Kaç kişisiniz” “projeniz nedir” attığınız taş ürküttüğünüz kurbağa” gibi sinsi yanaşmalarla ortaya konan eylemlilikleri küçümseyip yerine de hiçbir şey koymayan bu sağcı muhafazakâr yaklaşım aslında bir anlamda yaygınlaştırılmaya çalışılan ifsadın rahat bir nefes almasına yaramaktan başka hiçbir iş yapmamaktadır.
İleri gelen seçkinci elitlerin cehennemi görünce dünyadayken peşlerinden gelenleri anında satmaları da yine günümüz toplumsal ilişki biçimlerine mükemmel bir ayna tutmaktadır.
Sunumun ardından yapılan katkılardan sonra çalışma sona erdi.
Sakarya Özgür-Der Şubesi Kuran çalışmaları her Salı akşamı dernek merkezinde devam etmektedir.