Özgür-Der Sakarya Şube Başkanı Mehmet Baki KIZILTEPE Uludere/Roboski katliamının yıldönümü münasebetiyle bir basın bildirisi yayımladı.
Basın bildirinsin tam metni:
ÇUVALI OLMAYAN MIZRAK: ROBOSKİ KATLİAMI
TSK’ya ait savaş uçaklarından Uludere’li/Roboski’li masum çocukların üzerlerine fırlatılan bombaların üzerinden bir yıl geçti. Geçen bir yıllık süreçte ne failler bulunabildi ne de soruşturmaya ait bir ilerleme kaydedildi. Açıkça ne bir özür dilendi ne de ölenlerin ailelerin gönülleri ferahlatılabildi. Önce günlerce terörist mi?/kaçakçı mı? Saçmalığı üzerinden gündem saptırılmaya çalışıldı. Sonra TSK’ya yanlış istihbarat verilip verilmediği MİT’in olaydaki müdahalesinin ne olduğu konusunda kafalar karıştırıldıkça karıştırıldı. Ama bunların hiçbiri “Yeni Modern Türkiye” nin ayıbını örtmeye yetmedi.
Uludere veyahut halkın arasında ismiyle Roboski katliamı bugün itibariyle Kürt meselesinin gelip dayandığı noktadır. İstediğiniz kadar Kürtçe kanal da açsanız her tarafı Kürtçe enstitüleri ile donatsanız Kürtçe savunma hakkının yanında anadilde eğitime de geçseniz bu katliamın sorumlularını bulup ortaya çıkartmadan hiçbir şey yapmış olmayacaksınız! Açılım üzerine açılım peşinde de koşsanız Roboski’li anneler huzura ermedikçe iktidar seçkinlerinin başlarını koydukları yastıklar beyinlerini kemirip duracaktır.
Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Serdar Yılmaz’ın “Üç Roboski” başlıklı makalesinde vurguladığı gibi gerek politikanın bakış açısı olarak (BDP VE PKK’nın bakışı) ve gerekse otoritenin bakış açısı olarak ( AkParti Hükümeti) hiçbiri Roboski’li annelerin acılarını dindirmeye yetmiyor.
Hükümet bir yıllık süreçte ortaya koyduğu anlamsız ve katliamı örtmeye dönük tavrını halen de sürdürüyor. Açık ve aleni bir şekilde acılı annelerden özür dilemeye yanaşmıyor. Gelinen nokta itibariyle de olay “istihbarat zaafı” saçmalığına bağlanacak gibi görünüyor. Molotoflardan oldukça rahatsız olan Başbakan Erdoğan 34 insanı katleden bombalardan neden rahatsız olmuyor? Kendisine ve partisine karşı saldırılara sinirlenen ve celallenen Başbakan çoğu çocuk 34 tane “kaçakçı” nın katledilmesine neden tepki vermiyor? Olayın faillerini neden ortaya çıkartmıyor? Katliam emrini veren hiyerarşik yapıyı neden halka açıklamıyor?
İki de bir de soruşturmanın devam ettiği söylense de bu ülkenin makûs talihini az çok bilenler bunun bir unutturma taktiği olduğunun farkındalar. Artık çuvala bile gerek duyulmayan bir mızraktır Hükümetin elindeki. Ya bunun nerden geldiğini açıklayıp kendisini ve aziz halkı rahatlatacak ya da mızrağın sivri kısmı ile harakiri yapacaktır. Başbakan Erdoğan’ın “Derin devleti tam anlamıyla temizleyemedik” sözü ne bu katliamı unutturur ne de kendisine bir mazeret olur. Bu olsa olsa derin bir acziyetin dışa vurumudur.
Tek tek baktığımızda ve Roboski katliamına parça parça yaklaştığımızda sanki katliamı mazur göstermeye yönelik ifade ve açıklamalar ortaya konuluyor ancak hiçbir gerekçe bu katliamı mazur gösteremez ve unutturamaz. Yapılması gereken bir asırlık ceberut mantıktan zihinleri temizlemektir. Yapılması gereken ne ölümlerden politik çıkar devşirmek ve ne de bu katliamı örtbas etmeye kalkışmaktır. Yapılması gereken bugünden tezi yok katliamın sorumlularının bulunması ve bunun sonucunda acılı ailelerden ve katliamla birlikte incinen ve incitilen Kürt halkından özür dilemektir.
Roboski Türkiye’de paylaşılamayan iktidar tiyatrosuna sahne yapılmamalıdır. On yılların mirası olan milliyetçilik sosuna fazlaca batırılmış derin muhafazakâr yapı halkın üzerindeki hegemonik hayallerinden artık vazgeçmelidir. Roboski katliamının sorumlularının açıklanarak yargı karşısına çıkartılmaları atılması gereken en önemli adımdır. Adalet duygusunu yitirmek insanlıkla olan bağlarından en önemlisini kopartmak demektir. Bizler Özgür-Der Sakarya Şubesi olarak Roboski’li acılı annelerin yanında yer almaya ve faillerin ortaya çıkartılmasına destek olmaya devam edeceğiz.
Mehmet Baki Kızıltepe
Özgür-Der Sakarya Şube Başkanı