“Sosyal Medya ve Dijital Dünya”

Üniversiteliler Buluşuyor 10'un dördüncü programında Sosyal Medya ve Dijital Dünya başlığı ele alındı.

Özgür-Der Diyarbakır’ın ev sahipliğinde Özgür-Der Üniversite Gençliği tarafından düzenlenen Üniversiteliler Buluşuyor 10’un dördüncü programında “Sosyal Medya ve Dijital Dünya” başlığı Buğra Okyay’ın yönetiminde Muhammed Onur Yıldırım, Yasin Batı ve Yunus Erdem’in sunumlarıyla ele alındı.

“Sosyal Medyanın İmkanları” başlığını ele alan Muhammed Onur Yıldırım, sunumunda iletişim araçlarının geçmişle kıyaslanamayacak ölçüde olduğunu söyleyerek başladı.

Sosyal medyayı tamamen olumlu yahut olumsuz olarak nitelendirmenin mümkün olmadığını söyleyen Yıldırım, sosyal medyanın belirli bir ideoloji üzerine kurulduğunu ifade etti.

Sosyal medya araçlarının mahremiyeti çoğu zaman hiçe saydığını söyleyen Yıldırım, olumsuzlukları olmasına rağmen sosyal medyanın tamamıyla kenara atabileceğimiz, görmezden gelebileceğimiz bir ortam olmadığını söyledi.

Müslüman bir bilinçle sosyal medyanın kullanılabileceğine değinen Yıldırım, sosyal medya mesajımızın kitleselleşmesi noktasında bizlere yardımcı olabileceğine değindi.

Sosyal medyada bir kontrol merciinin olmamasına değinen Yıldırım, etkileşim adına ilkelerimizin ayaklar altına alınabildiğini, bazı kimselerin kitleleri razı etme adına doğru olmayan paylaşımlarda bulunulduğunu ifade etti.

“Sosyal medyanın gerçek hayattan kopuk olmadığını unutmamız gerekir. Muhatabımızı tam anlamıyla tanıyamadığımız bir ortamda gereksiz ya da hikmetsiz tartışmalara girmekten kaçınmalıyız. Bu ortam İslam’ın yanlış tanınmasına neden olabiliyor.” diyen Yıldırım, sosyal medyayı asli bir yere koymamız gerektiğini ancak sosyal medyanın iletişim noktasında bir imkân olduğunu söyledi.

Yardım faaliyetleri konusunda yapılan görsel çalışmalarla topluma daha kolay olarak ulaşılabildiğini aktaran Yıldırım, Suriye konusunda yapılan yardım çalışmalarını sosyal medya aracılığıyla takip edebildiğimizi, yardımların muhtaç insanlara ulaşmalarının sosyal medya ile daha hızlı gerçekleşebildiğine değindi.

“Tunus’ta başlayan intifada süreci sosyal medya ile diğer ülkelere ulaştı, sosyal medya aracılığıyla Arap Baharı kitleselleşti.” diyen Yıldırım, olumlu olarak halkları harekete geçirebildiği gibi sosyal medya toplumun siyasiler tarafından yönlendirilmesine de neden olduğunu aktardı.

- Sosyal medya üzerinden tepkiler yüzeysel

Sosyal medyanın “fasık” bir ortam olduğunu ifade eden Yıldırım, sosyal medyada görülen her bilginin araştırılmaksızın doğrudan kullanılmasının bizi adaletsizliğe sevk edeceğinin altını çizdi.

Dünya üzerinde gerçekleşen zulümlere sosyal medya üzerinden gerçekleşen tepkiler söz konusu olsa da tepkilerin yüzeysel kaldığını aktaran Yıldırım, “Duyarlılıklarımız bir ekran kaydırması kadar kısa bir süre içerisinde sona erebiliyor.” dedi.

Sosyal medyada ortaya koyduğumuz fikir ve düşüncelerin gerçek hayatta bir karşılığının olması gerektiğine değinen Yıldırım, sosyal medya furyasına kapılıp gerçek hayattan kopmamız, zamanımızı boş işlerle harcamamız gerektiğini söyledi.

“Sosyal Medya Kullanım Fıkhı” meselesini inceleyen Yasin Batı, araçların bizatihi sorunlu olmadığını, eşyaları Sünnettullah çerçevesinde kullanmamız gerektiğini söyleyerek başladı.

Dünya açısından sosyal medya kullanımının çok yüksek olduğuna değinen Batı, emperyalizmin pek görülmese de etkisinin çok yıkıcı olduğu şekillerinden birisinin kültürel emperyalizm olduğunu, bu emperyalizm türünün toplumu değerlerinden kopardığını söyledi.

Sosyal medyanın hız ve haza dayalı hayatı özendirdiğini söyleyen Batı, bu hayatın vahyin yolundan uzak olduğunu, bizlerin ahiret merkezli bir hayat yaşaması gerektiğini hatırlattı.

Sosyal medyanın sosyal hayatı öldüren sanal bir gerçeklik ortamı oluşturduğunu belirten Batı, “Ziyaretleşme sünnetini sosyal medya bizlere unutturdu. Muhataplarımızla yüz yüze geldiğimiz anlarda dahi telefonlarımız araya girebiliyor.” dedi.

- Sosyal medyada tartışmalarında amaç galip gelmek

Sanal tartışmaların yaşandığı sosyal medya ortamlarında hiçbir ilke ve değerin gözetilmediğini aktaran Batı, sosyal medyada amacın bir şeyi öğrenmek değil ancak muhataba galip gelmek olduğunu söyledi.

Müslümanların ahirette hesabını veremeyeceği şeyleri yapmaması gerektiğinin altını çizen Batı, “Sosyal medyada beğeni merkezli paylaşımlar söz konusu. Mahremiyet sosyal medyada ayaklar altına alınıyor.  Evlerimize herkesi davet etmemiz mümkün değil, o halde neden sosyal medya aracılığı ile özel hayatımızı ifşa ediyoruz.” dedi.

Bazı insanların İslami yapılar içerisinde bulunup, ayrıldıklarında yaşadıkları kötü tecrübeleri sosyal medya ortamında aktardıklarını söyleyen Batı, bu tartışmalara ortak olmamak gerektiğini ancak bu hususun o camiaya karşı bir linç kültürü ve karalama kampanyasına dönüştüğünü ifade etti.  

“Sanal Dünyayla Olan İlişkimiz” başlığında sunum yapan Yunus Erdem, sanal kelimesinin hayatımızın her alanına dokunduğunu, bu dünyada her türlü faaliyetin yapıldığını ifade etti.

Uzunca bir süredir insanların hayatına etki eden bilgisayar oyunlarının ciddi bir zaman ve maddi kayıplara yol açtığına değinen Erdem, son dönemde ortaya çıkan metaverse’nin günümüzde ciddi yatırımların yapıldığı bir ortam olduğunu söyledi.

Bıçağın meyve kesmek için de adam öldürmek içinde kullanıldığını söyleyen Erdem, sosyal medyayı da bu örneklikle değerlendirebileceğimizi fakat sosyal medyanın kötü yönlerinin daha ağır bastığını aktardı.

Bizi biz yapan şeylerin üçüncü şahıslar tarafından bilinmesinin gerçek hayatta son derece rahatsızlık verici olduğunu söyleyen Erdem, “Metaverse ve sosyal medya ile insanlık özel yaşantılarını elleriyle başkalarına sunduğu bir ortam.” dedi.

Kadının da sosyal medya aracılığı ile kullanıldığını söyleyen Erdem, Müslümanların ırzlarını ve iffetlerini korumaları, gözlerini haramdan sakınmaları gerektiğinin altını çizdi.

- Sosyal medya mesafeleri artırdı

“Sosyal medya aracılığıyla değerlerimiz aşınıyor, muhatap olduğumuz küfür ve sapkınlıklar bir müddet sonra bizler için normalleşiyor.” diyen Erdem, Hududullah’ın sınırlarının esnetilmeye çalışıldığını söyledi.

Mesafeleri ortadan kaldırması beklenen teknolojinin aslında aramızdaki mesafeleri daha da artırdığını aktaran Erdem, “Sanal dünya müthiş bir bilgi kirliliği içeriyor. İçerisinde değerli bilgiler olsa da internet bir bilgi çöplüğü.” dedi.

İçerisinde bulunduğumuz kamp ortamının tesisinde de sosyal medyanın kullanıldığını bu sebeple sosyal medyanın olumlu yönlerinin olduğuna değinen Erdem, gelişen teknoloji ve simülasyon programları ile hayatımızı kolaylaştırdığının altını çizdi.

Sosyal medyanın tamamıyla reddedilmesinin bir çözüm olmadığını aktaran Erdem, “Bu ortamları kullanırken İslam’ın filtresini kullanmamız gerekir.” dedi.

Fotoğraf: Davut Musa Dündar - Hüseyin Melih Benli

Etkinlikler Haberleri

Özgür-Der Gençliği Gazze’de bebek bezi, temiz su ve yemek dağıtımı gerçekleştirdi
Özgür-Der Gençliği'nden afişleme çalışması: Şirk dayatmalarını reddediyoruz!
Özgür-Der Üniversite Gençliği “Gazze Ardu’l İzze” kitabını değerlendirdi
Özgür-Der Üniversite Gençliği İzzeddin El Kassam'ı konuştu
Özgür-Der Üniversite Gençliği programlarına başladı!