Selahaddin Eş Çakırgil ve Hamza Türkmen'in konuşmacı olarak katıldığı "Ortadoğu Devrimleri Kayıp mı Kazanç mı?" adlı program 15.5.2015 tarihinde Muş Öğretmenevinde Murat Kayacan'ın moderatörlüğünde gerçekleştirildi. İlyas Sayım'ın Kur'an okuması ile başlayan programda ilk sözü alan Çakırgil konuşmasına devrim ve inkılap kelimelerini analizle başladı ve "Devrimlerin iyisi de kötüsü de vardır. Firavnî devrimler de vardır. En büyük müspet inkılabı Rasulullah (s) gerçekleştirmiştir." dedi. Müslümanların karşılaştıkları zorluklar bağlamında, Hz. Hüseyin'in Yezid rejimine karşı çıkmasından, Emevi iktidarından örnekler veren Çakırgil, tarihte yaşanmış Moğol zulmüne de işaret ederek Moğolların sadece Bağdat'ta yedi yüz elli bin Müslümanın öldürdüğünü belirtti.
Günümüzde Müslümanların adeta yeni bir Moğol saldırısıyla karşı karşıya kaldığını belirten Çakırgil, Cezayir'de Abbas Medeni'nin yönetimindeki İslami Selamet Cephesinin seçimleri kazanmasının ardından, bazı din adamlarının televizyona çıkıp halkı darbecilere itaate çağırdığını belirtti. Tunus'ta da Habib Burgiba'nın Arap Kemalist diye adlandırıldığını çünkü yaptığı inkılaplarda Mustafa Kemal'i örnek aldığını söyledi.
Ortadoğu'daki son gelişmelere devrim değil "halk patlamaları" denebileceğini söyleyen Çakırgil, İslam dünyasındaki liderlerin koltuğa yapıştı mı ayrılmak bilmediğini, Kaddafi'nin (Libya'da) 42, Burgiba'nın (Tunus'ta) 30, Zeynel Abidin b. Ali'nin (Tunus'ta) 24 ve Baas rejiminin de 53 senedir iktidarda kaldığını ve Türkiye'deki Kemalist rejimin de 80 yıldır varlığını bir şekilde sürdürdüğünü belirtti.
Diğer konuşmacı Hamza Türkmen ümmet coğrafyasının 1921'de Kahire'de Lawrence ve Churchill'in ve ayrıca pek çok harita mühendisinin katıldığı toplantıyla bölündüğünü belirtti. Ancak Müslümanların parçalanmışlığının sadece dış etkilere bağlanmaması gerektiğini, zira ümmetin diriliğinin temel unsuru olan Kur'an'dan uzaklaşmasının da bu parçalanmışlıkta rolü olduğunu söyledi.
Islah çabalarından örnekler veren Türkmen; Afgani ve Abduh'un yayınladığı Urvetu'l-Vüska, Tunus'ta yayınlanan Mecelletu'z-Zeytuniye, Hint kıtasında Tercümanü'l-Kur'an ve İstanbul'da yayınlanan Sırat-ı Müstakim ve Sebilurreşad dergilerinin yakın dönem ıslah çabalarındaki rolüne dikkat çekti.
Günümüz Müslümanlarının sorunlarına ve bu sorunları aşma çabalarına dikkat çeken Türkmen, Türkiye'nin bir NATO ülkesi olduğunu, "1 Mart Tezkeresi" (Irak krizi konusunda hükümet tarafından 25 Şubat 2003'de TBMM'ye sunulup genel kurulda reddedilen ve tam adı "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması için Hükümet'e yetki verilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresi") ile Türkiye'nin Irak'ta savaşa sokulmak istendiğini ancak melcisten bu tezkerenin üç oy farkla geçemediğini ve en azından bazı Müslümanların bu tezkereyi meclisten geçirmek isteyen parti aleyhine "Kahrolsun AKP!" diye yürüdüğünü ve bu tezkerenin geçmemesinin Müslümanlar adına önemli bir kazanım olduğunu belirtti.
Tayyip Erdoğan'ın da Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) eş başkanlığı yaptığını, Amerika'nın Irak'ı işgalinin ardından Müslümanların direnişi karşısında Irak'tan çıkmak zorunda kalması nedeniyle BOP'un çöktüğünü ancak projenin Ortadoğu'da demokratik rejimleri öngörmesi nedeniyle Tayyip Erdoğan'ın bu projeden vazgeçmek istemediğini söyledi. Bu doğrultuda Mısır'daki Sisi darbesine "darbe"diyen ve adil seçimleri iktidara gelmenenin meşru yolu olarak kabul etmeyen Baas rejimi yönetimindeki Suriye'de mevcut rejim karşıtı direnişe destek veren tek ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.
Mısır'da hala Rabia ruhunun devam ettiğini, hemen her gün Sisi darbesinin protesto edildiğini, Tunus'ta hapislerde çürütülen 30 bin Müslümanın Zeynel Abidin b. Ali'nin kaçmasının ardından serbest kaldığını, belirten Türkmen, Türkiye'de İslam adına önemli kazanımlar elde edildiğini somut örnekler vererek ifade etti.
Sorular bölümünün ardından program sone erdi.