Muş Eğitim-Bir-Sen seminer salonunda 05.10.2019 tarihinde gerçekleştirilen semineri, Batman Özgür-Der'den eğitimci-yazar Şevik Sevim sundu.
Konuyla ilgili ayet ve hadisler bağlamında 'Emr-i bi'l maruf ve nehy-i ani'l münker' hassasiyetinin, bölgemizde etkinleştirilmek istenen şer odaklarına ve bu şer odaklarına bu coğrafyayı ifsad görevini ihale edenlere yönelik en büyük önlem olacağını söyleyen Sevim, "Bölgemizde tam anlamıyla bir sömürüye dönüşen zihinsel, kültürel ve sanatsal dayatmanın varlığı, davet ve tebliğ çabalarımızın farziyetini bir kat daha artırmaktadır." dedi. Sevim, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Davet ve tebliğin hayatımızın ayrılmaz bir parçası olduğu, olması gerektiği net bir şekilde anlaşılmalıdır. 'Yeryüzü sorumluluğu' kişi canını teslim edinceye değin devam eden bir görevdir. Tebliğ; mücadele sıcaklığı içerisinde yerine getirilebilecek bir eylemdir. Her savrulan kişinin vebalinden bir parçanın bize ait olduğu düşüncesi ve hissi taşınmalıdır.
Davet ve tebliğ konusunda 15 Temmuz sonrası İslami STK'lara yönelik kamuoyunda meydana gelen temkinlilik halinin aşılması öncelikle görülmesi gereken bir durum ve aşılması gereken bir adımdır. Bu gerçekliğimizden hareketle İslami kuruluşlarda davet ve tebliğ hassasiyetinin yeniden oluşturulmasına yönelik girişimler neler olabilir?
Seminer sonunda eğitimci-yazar Şefik Sevim kitaplarını imzaladı.
Konu ile alakalı Şefik Sevim'in konuşmasının tam metnini ilginize sunuyoruz:
Davet ve tebliğde, bölgeye uygun yöntem ve söylem arayışları neler olabilir?
Ortaöğretimde ve üniversitelerde davet ve tebliğ ortamları,
Gençliğe yapılacak Davet ve Tebliğde dikkat Edilmesi Gerekenler,
Hz. Peygamber Örnekliğinde Davet ve Tebliğ,
Öneriler.