Mevlüt İkbal sunumuna Kuranı Kerimden ilgili ayetleri okuyarak başladı. Dua hayatın özü, kulluğun olmazsa olmazıdır. Allah'ı çağırmak, davet etmek anlamına gelir.
"Duanız olmasaydı. Rabbim size ne diye değer versin ki ?." Furkan suresi 77. ayette de belirtildiği üzere bizim varlığımızı anlamlı kılan dualarımızdır. Dua Allah ile iç içe olmanın ifadesidir.
Bakara 186. ayette: "Kullarım, sana beni sorarlarsa bilsinler ki ben, muhakkak onlara pek yakınım. Beni çağıran, bana dua eden kişiye çağırdığı, dua ettiği anda icabet ederim. Artık onlar da benim çağırmama koşsunlar, bana inansınlar da doğru yolu bulsunlar." Diyerek duanın önemini vurgular. Kuran dua ile başlayıp dua ile biter. Böyle bir kitabın mirasçısı olan bizler Dua'ya gereken önemi göstermeliyiz.
Sahih bir dua nasıl olur? Sahih bir dua; Yalnızca Allah'a dua ederek, ondan yardım dileyerek olur. İhlas ve samimiyet içerisinde dua edilmelidir. Sadece yeis halinde dua etmemek gerekir. Nasr suresinde "(1-3) Allah'ın yardımı ve fetih (Mekke fethi) geldiğinde ve insanların bölük bölük Allah'ın dinine girdiğini gördüğünde, Rabbine hamd ederek tespihte bulun ve O'ndan bağışlama dile. Çünkü O, tövbeleri çok kabul edendir." Sadece üzüntü ve çaresizlik halinde değil, zafer anında da Rabbimize dua etmemiz gerekir.
Dualarımız kişisel olmamalı; "Yalnız senden yardım isteriz, Yalnız sana kulluk ederiz Bizi dosdoğru yola ilet" Fatiha 5. ayette de görüldüğü üzere bir ümmet bilinci içinde olmanın öznesi "Biz" kullanılmaktadır. Çoğulcu bir dua anlayışımız olmalı.
Çeşitli Dua türleri vardır. Bunlardan biri Peygamber dualarıdır. Enbiya 87. ve 88. ayette " Muhakkak ki, Ben nefsime zulmedenlerden oldum. Biz de duasını kabul ettik ve kendisini kederden kurtardık. İşte biz mü'minleri böyle kurtarırız." Yunus peygamberin rabbine duasıdır. Kuran'da bunun gibi çeşitli örnekler vardır. Hz. Nuh'un, İbrahim'in, Musa'nın duaları da bunlardandır.
Peygamberlerin kavimlerinden umudu keserek helak etmeleri için Allah'a dua etmesi, cehennemden azad olmak, son nefesine gelmiş olup da dua edenlerin, Peygamberlerin ümmeti ile ilgili çıkmaza düştüğü durumda edilen dualar.
Salât Getirmek
Salât dua anlamına geldiği gibi "Ey iman edenler siz de Allah'ın resulune salat getirin onun davasına destek çıkın" ayetinde olduğu gibi Allah'a verdiğimiz sözü peygamberin yolundan giderek, onun davasına destek olarak göstermeliyiz. Yalnızca salat getirmeyi söz olarak değil, salat getirmenin bize getirdiği sorumluluğunu, bize yüklemiş olduğu misyonu, bize getirdiği şahitliği de yaşatmamız gerekir. Peygamberimizin sünneti diyerek, yemekte bir tabağı sünnetlemek gibi şekli şeylerle kalmayıp, bütüncül yaklaşmalı ve Peygamberimizin bütün hayatını kendimize örnek almalıyız. Kalem suresi 4. ayette "Ve muhakkak ki sen, mutlaka çok büyük bir ahlâk üzeresin." Kuran ile et ve tırnak gibi olan Peygamberimizden Kuran'ı bir hayatın örnekliğini almalıyız. Onun davası üzerine canını ortaya koyan bir Ali, malını gözünü kırpmadan harcayan Ebubekir gibi olmadıkça salât getirmenin anlamını tam olarak yerine getirmemiş oluruz. Seminer dinleyicilerden gelen sorulara verilen cevaplarla sona erdi.