Daha önce çeşitli eylem ve etkinliklerle Aksa Tufanı ile dayanışma sorumluluğunu ortaya koyan Kocaelili Müslümanlar, bu kez daha geniş katılımlı bir program organize ettiler.
Aralarında Özgür-Der’in de bulunduğu birçok İslami kuruluşu bünyesinde barındıran Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkülleri Platformu’nun organize ettiği programa il genelindeki STK’lar, hemşehri derneklerinden ve odalardan katılımlar oldu. Ayrıca başta AK Parti il teşkilatı olmak üzere il ve ilçe belediyeleri ile yüksek bürokrasiden de eyleme katılımlar oldu.
Çeşitli seküler-laik kuruluşların da duyarlılık ve katılım gösterdiği program Cuma namazını müteakip İzmit merkezdeki Fevziye camiinden yaklaşık 1 km ötedeki Anıt Park’a kadar yapılan yürüyüşle başladı. Yürüyüş yolu boyunca devam eden yürüyüş Yeni Cuma ve diğer camilerden çıkan cemaatin iştirakiyle büyüdü. Yürüyüş boyunca tekbirler yükselten kitle, Filistin yanlısı ve Siyonist İsrail karşıtı sloganlar attı.
Yürüyüşe destek veren ildeki milliyetçi kuruluşların çatı örgütü Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliğinden bir grup ‘İsrail Büyükelçiliği’ yazılı siyah bir çelengi çöp kutusuna bıraktı. Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği Başkanı Yücel Alpay Demir, “İsrail hükümetinin zihniyeti bu çöp kutusuna layık. Bizim dinimiz ancak bu kadar hakaret etmeye müsaade ediyor. Buradan İsrail devletini yönetenlere en kalbi duygularla şunu söylüyoruz; Allah belanızı versin” dedi.
Eylem Anıt Park’ta Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkülleri dönem sözcüsü Muhammed Hanifi Akbulut’un okuduğu basın açıklaması metni ve yapılan dua ile son buldu.
Basın açıklamasının tam metni:
Filistinimiz,
Etrafı bereketli kılınan Mescidi Aksamız,
İlk kıblemiz… Uzun bacaklı İngilizlerin çizmeleriyle kirlendiği günden beri topraklarımız kan ağlıyor.
Bugün, insanlık tarihinde eşine nadir rastlanan bir vahşeti kınamak ve insanlığa haykırmak için burada bulunuyoruz. İsrail, bu zamana kadar masumların canına kıydığı gibi, 17 Ekim günü, savunmasız sivillerin, sağlık personellerinin, yaralı ve hastaların bulunduğu bir hastaneyi, bombaladı ve 500’den fazla insanı katletti, 2000’den fazla insanın yaralanmasına yol açtı.
Ortadoğu’da durmaksızın Müslüman kanı akıyor. Dün Irak ve Afganistan’ı kana boğan Haçlı ittifakı, bugün Libya ve Suriye’de yapacakları katliamlar için çıkara dayalı mutabakat masaları kuruyor. Dün Nazi zulmü bahanesiyle Filistin topraklarına gönderilen Siyonist teröristler, bugün Nazileri aşan katliamlar yapıyorlar.
Sözde devlet, Siyonist terör örgütü 75 yıldır koskoca bir coğrafyada gün gün, saat saat sistematik olarak soykırım uyguluyor. Sözüm ona medeni dünyanın gözü önünde çocuklarımız ölüyor. Dünya jandarmalığına soyunan büyük şeytan Amerika’nın ve batının desteği ile hastaneler, okullar, sivil yerleşim yerleri bombalanıyor. Hiçbir sığınağı olmayan insanların başlarına, savaş suçu sayılan bombalar bırakılarak bölge imha ediliyor.
İsrail’in işgal politikası bundan yıllar önce başladı. Filistin’e önce bir mağdur ve misafir gibi geldiler; sonrasında, adına ‘yerleşimci’ dedikleri aslında hırsız olan işgalci kitlelerle şehirlerdeki halkı yerlerinden ettiler.
Filistin halkının evlerine, yerlerine yurtlarına yani sahip oldukları her şeye zorla el koyup oraya yerleştiler. Bu zulme karşı çıkarılan en ufak bir çatlak sesi dahi bastırmak adına silaha sarılmaktan, sivil halka bombalar yağdırmaktan asla vazgeçmediler.
Bu gün geldiğimiz noktada ise, küçücük bir alana sıkıştırılmış, ellerinden insanca yaşama hakkı alınmış bir halkın zorunlu ve meşru müdafaası için ortaya koydukları direniş hareketini bastırmak adına, benzeri görülmemiş yöntemlere başvurdular. 2 milyondan fazla insanın yaşadığı, binlerce kadın ve çocuğun bulunduğu bir yere; elektrik, su, gıda girişini durdurdular.
Ayrıca, dünyanın dört bir tarafından bu zulme kayıtsız kalmayıp mazlumlara destek veren devlet ve yardım kuruluşlarının gönderdiği insani yardımların Gazze’ye girişini engellediler.
Ey dünya,
Kıyıya vuran balinalara,
Petrole batmış karabataklara gözyaşı döken dünya!
Sendeki bu sağırlığın gitmesi için Gazze’de daha kaç çocuğun parçalanması gerekiyor!
Ey dünya,
Kutup ayılarının azalan sayısına yas tutan dünya!
Bu vahşeti görmen için daha kaç ailenin KATLEDİLMESİ gerekiyor.
Daha kaç hastanenin bombalanması gerekiyor.
Ey dünya;
Koskoca bir açık hava hapishanesine döndürülen Gazze halkı bugün tarihte benzeri görülmemiş BİR TECRİT VE ABLUKA İLE yok edilmeye çalışılıyor. Siyonist katiller bir taraftan şehri havadan bombalarken, bir taraftan da 2 MİLYONU AŞKIN bir nüfusu gıdadan, sudan, tıbbı destek ve yakıt ihtiyacından mahrum bırakıyor. Gönderilen insani yardımları engelliyor. Hastaneleri, ambülansları bombalıyor, masum sivilleri öldürüyor.
Bu eşi ve benzeri görülmemiş bir soykırımdır.
Tüm dünyanın gözü önünde, tüm insanlığa meydan okurcasına yapılan bir soykırımdır.
Biz biliyoruz ki; muhakkak ki Allah şerleri hayra çevirendir! Bu süreç ilanihaye devam etmeyecek, Allah’ın izni ile hayra çevrilecektir. Bugün artık görüyoruz ki sözde Çağdaş İngiliz Yahudi Medeniyetinin tüm dünyaya ihraç ettiği değerler sisteminin çökmesine tüm insanlık şahit oluyor.
Bugün ezilen ve sömürülen coğrafyalarda katledilen her çocuğun cenazesi, evrensel hukuk değerlerinin bir safsatadan ibaret olduğunun ispatıdır.
Bugün Siyonist İsrail terörü bize gösteriyor ki;
Söz konusu Müslümanlar olduğunda insan hakları geçersiz kılınıyor.
Barış ve hümanizm çığlıkları sadece ve sadece Siyonizm’i ve onların Batılı destekçilerini koruyor.
Siyonist haçlı ittifakının gerçek yüzü bu katliamlar vesilesiyle bir kez daha açığa çıkıyor.
İsrail’in bir sivrisinek, asıl bataklığın ise Amerika olduğu gerçeği böylece tüm insanlığın malumu oluyor.
Bugün Filistin ve Gazze halkı sahipsiz görülse de çok yakın bir zamanda tarih sayfalarına; MAZLUMLARIN zaferi yazılacaktır. O günler yakındır. Filistin halkının topraklarına kavuşacağı günler yarından da yakındır. Siyonist İsrail ve arkasındaki TERÖRİST haçlı ittifakı ne kadar güçlü olursa olsun, bizler inanıyoruz ki onların kalpleri birbirlerine karşı darmadağınıktır ve zafer mazlumların olacaktır.
Unutmayalım ki bugün İsrail, Gazze nezdinde bütün bir insanlığı hedef alıyor. Bugün Gazze’de ölenler Filistinli, şu gruptan, bu mezhepten değil. Orada ölenler her şeyden önce insan, masum, kadın, çocuk ve siviller!
Bugün Gazze’deki çocuklar, bizim çocuklarımız gibi, güzel bir güne değil. Bomba sesleriyle, ne zaman biteceği belli olmayan bir savaşa uyanıyor!
Bugün Gazze’deki anneler, çocuklarını henüz kundağa saramadan kefene sarıyorlar!
Asla ve asla unutulmamalıdır ki, hiçbir zalimin zulmü ilelebet devam etmez. Gazze’de akan kan elbet bir gün duracak; Siyonist İsrail, zulüm ve vahşet üzerine bina ettiği varlığının enkazı altında kalacaktır.
Bugün zalimler, bütün çocukları katletmeye, soykırım yapmaya kalksalar, elbet bir gün, nehirde bulup saraylarında büyüttükleri bir çocuğun, bütün saltanatlarını ve Firavunluk sistemlerini yerle bir ettiği güne şahitlik edeceklerdir!
Günümüzde geldiğimiz noktada ise, işgalci İsrail’in, hiçbir ayrım gözetmeksizin insanları katlettiğini ve ölüme mahkûm ettiğini görüyoruz. Ne yazık ki İsrail, bu cüretkâr tavrını, bir yandan kendisine koşulsuz destek veren ABD ve Batı ülkelerinden; bir yandan da yaşanan vahşeti kınamaktan öteye gidemeyen BM ve İslam ülkelerinden alıyor.
Bütün dünya devletlerini, işgalci terörist İsrail’e karşı ciddi ve caydırıcı yaptırımlar uygulamaya, gereken her türlü müdahaleyi yapmaya ve sürecin takipçisi olmaya davet ediyoruz.
Bugün bütün insanlığı bu katliama karşı durmaya, ses çıkarmaya davet ediyoruz. Tarih boyu utançla hatırlanacak bu katliam için bütün insanlığın vicdanına sesleniyoruz: Gelin, masumların; hasta, yaralı, yaşlı, kadın, çocuk demeden vahşice katledildiği bu soykırıma hep birlikte dur diyelim!
ÇÖZÜM BU VAHŞETİN BİR AN EVVEL DURDURULMASI
BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİNİN KURULMASI