Kahramanmaraş Platformu tarafından düzenlenen programda Kahramanmaraş Özgür-Der temsilcisi Celal Kurşun, "15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden bir yıl geçti. Yaşanılanlar hala yüreğimizde sımsıcak yerini koruyor. O gece darbecilerin zihinlerini alt üst eden muazzam bir direniş örneği gösterildi. 1960, 1971, 1980, 1997 darbelerini ve 27 Nisan e-muhtırasını bu millet unutmadı. Fakat darbecilerin unuttuğu bir gerçek var ki o da bu milletin Ümmet şuuru ile tekrar filizlendiği ve zulme karşı artık sessiz kalmayacağı. Bu konuda 15 Temmuz aynı zamanda bir milattır. Darbecilerin inanmış bir halk tarafından dehlizlere gönderildiğinin en güzel resmidir." dedi.
Basın açıklamasını platform sözcüsü Av. M. Yusuf Bülbül okudu. Açıklamada Bülbül şunlara değindi:
"15 Temmuz gecesi Allah bu millete görünmez ordularıyla yardım etti. Milletin cesareti, tankların ve uçakların cesametine üstün geldi! Allah o gece bütün milletimizin üstüne birleştirici bir rahmet ve cesaret yağdırdı. Millet adeta kendi ülkesini işgal etmeye kalkan ordu maskeli NATO işgal gücünü yenerek, esir alınmış devletini, bayrağını ve ordusunu kurtardı. Böylece bu millet 15 Temmuz gecesi vatanını ite, çakala teslim etmeyeceğini bütün dünyaya gösterdi. Sütçü İmamlar, Rıdvan Hocalar, Arslan Beyler, Nene Hatunlar ve Koca Seyitler o gece meydandaydı. Aziz milletimiz küresel emperyalizme boyun eğmedi, diz çökmedi. Bundan sonra da Allah'ın izniyle bu milleti asla yıldıramayacaklar ve bu millete asla diz çöktüremeyecekler. Dünyada çok az millet bu bedeli ödeyebilir. Bu bedel 15 Temmuz ruhudur. 15 Temmuz ruhu iman; cihad ve şehadettir. İşte bu 15 Temmuz ruhu milletimizin, ülkemizin ve geleceğimizin sigortasıdır. Bu sebeple 15 Temmuz ruhunun içini seküler ideolojilerle doldurmak isteyenlere, cemaat görünümlü FETÖ alçaklığını bahane edip tüm cemaatleri aynı kefeye koymak isteyenlere karşı da uyanık olmak zorundayız. Evet, 15 Temmuz'u unutmayacağımız ve unutturmayacağımız gibi 27 Mayıs'ı, 12 Eylül'ü, 12 Mart'ı, 28 Şubat'ı, 27 Nisan'ı da unutmadık ve unutturmayacağız. 15 Temmuz'u cemaat görünümlü hain FETÖ örgütü gerçekleştirdi. Ama 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat Kemalizm adına yapıldı. Bu sebeple hangi ideolojik gerekçeyle olursa olsun tüm darbeleri ve darbecileri nefretle ve şiddetle bir kez daha lanetliyoruz. 15 Temmuz'u başaramayanlar PKK'sıyla, FETÖ'süyle, Daeş'iyle, küresel güç odaklarıyla saldırılarına devam ediyor, Türkiye'yi kaosa sürüklemek istiyorlar. Bu sebeple halkı sokağa davet ediyorlar. Bu provokasyonlara ve tehditlere karşı her zaman uyanık olmak, bir olmak, diri olmak zorundayız. En son, ülkemize muhacir olarak gelen Suriyeli kardeşlerimize yönelik kirli provokasyonla toplumsal bir iç çatışma oluşturmak istediler ve bunun neticesinde Suriyeli 22 yaşında hamile bir anne ve 10 aylık bebeği hunharca, canice katledildi. İhanet odakları bu söylem ve provokasyonlarla halkı kışkırtmak ve toplumsal bir kaos yaratmak istediler. Allah'a hamdolsun halkımız bu kirli provokasyona gelmedi. Bu vesileyle katledilen bu kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyor, katilleri lanetliyor, 'Suriyeliler evine dönsün' kampanyası başlatanları şiddetle kınıyor, muhacirlere ensar olmaya devam edeceğimizi buradan tekrar ilan ediyoruz. Kahramanmaraş Platformu olarak 15 Temmuz'u ve daha önce yaşanan tüm darbeleri asla unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı tekrar ediyor, Allah'tan böyle bir günü, bu millete tekrar yaşatmamasını niyaz ediyor, paralel ihanet çetesi, FETÖ'cü hainler ve alçaklar tarafından yapılan tüm bu saldırıları ve darbe ve işgal girişimlerini, şiddetle ve nefretle protesto ediyor ve lanetliyoruz. Darbecilerin ve katillerin bir an önce cezalandırılmalarını istiyoruz. Küresel sistem ve onun kuklası olan paralel ihanet çetesi FETÖ terör örgütü ile ona destek verenler şunu çok iyi bilmelidir ki, darbelere, darbecilere, paralel ihanet çetelerine, milletimize çevrilmiş olan tanklara ve silahlara asla boyun eğmeyeceğiz. 15 Temmuz Ümmet için, tüm mazlumlar için destansı bir kahramanlık olarak nesilden nesile aktarılacak ve tüm darbecilerin yüreklerine hep korku salacak inşallah."
Basın açıklamasının ardından Ömer Faruk Şirikçi dua yaptı ve program sona erdi. Program sırasında sıkça tekbirler getirildi, sloganlar atıldı ve marşlar söylendi.
Fotoğraf: Adem Ufak-Yusuf Şakar