Hüseyin Güneş 'Bir döneme damgasını vurmuş iki önemli düşünür olan Necip Fazıl ve Nurettin Topçu'nun fikirlerinden etkilenen gençlerin bugün iktidar kadrolarında yer aldığını belirttiği konuşmasında; iki ismin de Fransa'da eğitim aldıktan sonra seküler bir yaşam tarzını benimsediklerini, İslami düşünce ile ise tasavvuf kanalı ile tanıştıklarını ifade etti.
Hüseyin Güneş '' Necip Fazıl baş eseri sayılan İdeolacya Örgüsünde kendi ideal sisteminin temel prensiplerinden biri olarak milliyetçiliği kabul etmiş, ancak bu milliyetçiliğin Ziya Gökalp gibi pozitivist değil İslam dinine bağlı olması gerekliliği üzerinde durmuştur.
Necip Fazıl, Batı- Doğu muhasebesi yaparak insanlığın kurtuluşunun Doğu değerlerinden geçtiğini ifade ederek ''Büyük Doğu '' ideali projesi ortaya atar.16. yy da Batının maddeciliği ile karşılaşıncaya kadar Doğu'nun temiz bir tarihi olduğu değerlendirmesini yapar.
Tanzimat, Meşrutiyet ve Cumhuriyetin önemli devrimler olmasına rağmen Türk toplumunu Batı kalıplarına uydurduğu için başarısız olduğunu ifade eder.
Kısakürek; tasavvufi, milliyetçi, mezhepçi eklektik bir din anlayışına sahiptir. Klasik bir Ehl-i sünnet savunucusudur. İbn-i Teymiyye, C.Afgani,S. Kutup,M. Akif gibi isimleri akıl anarşistleri ve kökü dışarıda olmakla suçlar.Bu tavır,dönem gençlerinin sahih, tevhidi bir din anlayışı ile buluşmasını engellemiştir.
Nurettin Topçu ise Fransa da tanıştığı ahlaki ve manevi değerlerin öne çıkarılmasını savunan ruhçu felsefe akımı Hareket felsefesinin kurucusu Maurice Blondel 'in etkisini uzun yıllar üzerinde hissetmiş bir düşünürdür.
Nurettin Topçu toprak, tarih, dil, din ve soy gibi unsurların Türk milletini oluşturduğu savunusundan hareket ile vatan unsurunu idealize eden Anadoluculuk görüşünün takipçisi olur. Anadolu topraklarını İslami akımlardan üstün görerek ümmetçiliği milli hedefler için zararlı görmüştür.
1939 yılında rejime muhalif Hareket dergisini çıkaran Topçu, MNP, MSP, F.Gülen, S.Tunahan bağlıları ve Diyanet teşkilatı çevrelerini etkilemiştir.
Nurettin Topçu İmam-Hatip okullarının açılmasında da etkili rol almıştır.
Topçu'nun din anlayışında İslam ve mistisizm özdeşleştirilir. Vahdet-i Vucud anlayışlarını benimser. Yunus, Mevlana gibi mistik şahsiyetler ile Pascal ve Blondel gibi filozofların yanına peygamberleri ekleyerek bunlar arasında değerlilik skalası yoktur diyerek peygamberlerle diğer düşünürleri aynılaştırır.
Topçu, Turancı ve Batıcı Türk milliyetçiliği karşısında başarı sağlamıştır. Savunduğu Milli dindar kimlik İslami hareketin önüne dikilen önemli engellerden biri olmuştur.'' şeklinde konuştu.
Güneş; '' Bu şahsiyetleri incelerken amacımız; övmek ya da yermek değil tecrübelerden dersler çıkarıp geleceğimizi sahih anlayışlar çerçevesinde kurmak olmalıdır''diyerek konuşmasını tamamladı.
İzleyicilerden gelen soruların cevaplandırılması ile seminer son buldu.