İzmir’den Halep’e, Direnişe Bin Selam!

İzmir'de Halep'te yaşanan katliamlar protesto edildi.

Haksöz Haber

Bir yılı aşkın süredir Baas rejimine karşı kıyamda olan Suriye halkı ve Budist zulmüne maruz kalan Arakanlı müslümanlarla dayanışmak için Özgür-Der İzmir Şubesi’nce bir protesto etkinliği düzenlendi. Eyleme Mazlum-Der izmir Şubesi, Özgün-Der ve Çağrı-Der gönünlülerinin de destek verdiği görüldü.

“Katil Esed Hesap Verecek”, “Katil Esed Suriye’den Defol”, “Baas'ın Korkusu Hür Suriye Ordusu”, “Baas Katlediyor, Dünya Seyrediyor”, “Müslümanlar Kardeştir”, “Suriye’ye Özgürlük Direnişle Gelecek”, “Suriye Halkı Yalnız Değildir”, “Budist Zulmüne Sessiz Kalma”, “Arakan Yanıyor Uyuyor Musun?”, “Arakan Yanıyor Duyuyor Musun?” gibi sloganların atıldığı ve tekbirlerin getirldiği eylemde bir konuşma yapan Özgür-Der İzmir Şube Başkanı Nurcan Büyük, içinde bulunduğumuz günlerin ve müslüman olma sorumluluğumuzun bize ümmet olma yükümlülüklerimizi hatırlatması gerektiğini ifade etti. Suriye’deki İslamî direnişin gündelik ya da mezhepsel çıkarlara kurban edilmemesi gerektiğini belirten Büyük, canımızla, paramızla, duamızla direnen Hür Ordu’nun ve Arakanlı müslümanların yanında olmamız gerektiğinin altını çizdi. Zulme rıza göstermeyerek direnişe geçen müslümanların, yine müslümanlar tarafından silahlandırılması, techiz edilmesi de Büyük’ün dikkat çektiği noktalardandı.
“Katil Baas Ordusu’na Karşı Yaşasın Suriye Halkının Özgür Ordusu”, “Baas Despotizmine De, Emperyalist Müdahaleye De Hayır”, “Suriye’ye Özgürlük Direnişle Gelecek” pankartları taşıyan grup adına basın açıklamasını Özgür-Der üyesi Fazlı İnderin okudu. İnderin, “Zulme ve diktatörlüğe karşı destansı bir mücadele ortaya koyan, binlerce şehit veren Suriye halkının haklı direnişini karalamak, bu onurlu mücadeleyi komplocu yaklaşımlarla tahfif etmeye çalışmak, en hafif ifadeyle Suriyeli Müslümanlara ihanet etmek anlamına gelir” şeklinde konuştu.

Açıklamanın tam metni aşağıdadır.

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Bizlere dünyadaki tüm kardeşlerimizle birlikte aynı sevinci yaşatan, dayanışma ve paylaşma bilincinin gelişmesine vesile olan Ramazan ayına kavuşturan Allah’a hamd olsun! Rabbimize teslimiyetimizi pekiştirmek, güçlendirmek, bilincimizi ve duygularımızı takva ile donatmak için güzel bir vesiledir Ramazan.

Merhametin ve kardeşliğin daha fazla hissedildiği bu günlerde İslam coğrafyasında yaşanan tüm zulümlere inat, yılmadan direnen kardeşlerimize sevgi, selam ve dualarımızı göndermek üzere bir araya gelmiş bulunmaktayız.

Tunus’ta ateşlenen intifada kıvılcımı, kısa sürede tüm Orta Doğu’ya yayıldı ve on yıllardır zulümle, kanla, işkenceyle ayakta durmaya çalışan Tunus, Mısır ve Libya’da diktatörlükler birer birer yıkıldı.
Ve Ortadoğu’da yükselen adalet ve özgürlük talepleri Suriye’de de yankı buldu. Beşşar Esed ve zalim Baas çeteleri ilk günden itibaren Suriye’nin her tarafında kalleşçe saldırılarla, tanklarla ve bombalarla kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden katlediyor.

Hama’da, Humus’da, İdlib’de, Baba Amr’da, Deyr Ez Zor’da, Şam’da, Deraa’da, Halep’te ve daha birçok şehirde katledilen insanlara her gün onlarcası belki yüzlercesi ekleniyor
Mart 2011 tarihinden bu yana içinde kadın ve çocukların da olduğu onbinlerce insan, Esed rejimine bağlı güçlerin Suriye halkına zalimane saldırıları sonucu hayatını kaybetti. Suriye intifadası Hama kentinin Tireymse köyünde korkunç bir vahşetle karşı karşıya kalarak büyük bir kayıp verdi. Bu vahşet artarak !” devam ediyor.

Dünyanın gözü önünde devlet terörü ile katledilen Suriye halkı, Uluslararası camianın ikiyüzlülüğünün ve İslam dünyasının duyarsızlığının kurbanı olmaktadır.

Müslümanlar olarak Rabbimiz tarafından kardeşler kılındığımız bilinciyle, Esed yönetimini ve ona sessiz kalan tüm odakları nefretle kınıyoruz. Mazlum Suriye halkının yanında olmamızın, adil şahitliğimizin bir gereği olduğuna inanıyoruz. Ne yazık ki ,bu kadar aleni ve pervasızca işlenen zulüm ve katliamlara rağmen; ABD işgalini, NATO müdahalesini ve Esed sonrası durumun belirsizliğini bahane ederek bu direnişi karalamaya çalışan ve mezhep taassubundan kurtulamamış bazı kesimlerin söylemlerine tanık oluyoruz

Zulme ve diktatörlüğe karşı destansı bir mücadele ortaya koyan, binlerce şehit veren Suriye halkının haklı direnişini karalamak, bu onurlu mücadeleyi komplocu yaklaşımlarla tahfif etmeye çalışmak, en hafif ifadeyle Suriyeli Müslümanlara ihanet etmek anlamına gelir.

Bugün Suriye’de yaşananlar hiçbir tevil’e yer bırakmayacak kadar açıktır. Zulme karşı duyarsız kalmanın hiçbir makul ve meşru nedeni olamaz. Suriye’de genç-yaşlı-kadın erkek demeksizin kesintisiz cinayetler işleniyorken buna sesiz kalıyor veyahut manipülatif haberlere rağbet ediliyorsa sorunun ilk olarak imani bir problem olduğunu ifade etmek zorundayız.Çünkü rabbimiz olan Allah; “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden kurtar, bize sahip çık” diye feryat edenlere karşı birinci dereceden duyarlı ve sorumlu olmamız gerektiğini emretmektedir.İmanlarını müşahede ettikleri ile ispatlamakla görevli olanların sergilemesi gereken adaletli tavrın ZULME HAYIR demek olduğunu bilmek zorundayız.

Şii ya da Sünni olmalarına bakmaksızın, Müslüman halkların iradelerinin gasp edilmesini reddediyor,haklı mücadelelerinde muzaffer olabilmeleri için izzet sahibi tüm Müslümanları, bu onurlu direnişin yanında saf tutmaya, Suriye intifadasını omuzlamaya davet ediyoruz.
Bengal körfezinin doğusundan,Myanmar’dan gelen katliam haberleri,zalimlerin isimleri,suretleri ve mekanları değişse de karakterlerinin değişmediğini bizlere bir kez daha hatırlattı.Hiç bir değer yargısı taşımayan, insaf,iz’an ve merhametten yoksun zalimler Arakanlı Müslümanlara tam bir vahşet yaşatmaktadır.

Arakanda şu anda yaşanan soykırım, 3 Haziran 2012’de başkent Akyab’dan Maungdav şehrine gitmekte olan 10 Müslüman’ın Budist fanatiklerce katledilmesi üzerine başlamıştır. Yüzlerce Müslümanın bu katliamı protesto etmek için Maungdav şehrindeki merkez camiinde toplanması üzerine, bu hareketi kendi varlıklarına tehdit olarak gören Budist fanatikler ve Burma polisi Müslümanlara saldırmış ve bu saldırılar sonucunda onlarca kardeşimiz yaralanmış, onlarcası da şehid edilmiştir. Burma polisi bu gösteriyi devlete karşı ayaklanma olarak nitelendirmiş ve bunu gerekçe göstererek sistematik bir şekilde Müslümanları katletmeye başlamıştır. Arakanlı müslümanlar,kadın,erkek,yaşlı,çocuk demeden kundaktaki bebeklere varıncaya kadar dirir diri yakılarak tüyler ürpertici bir şekilde şehid edilmektedirler.Fanatik budistler tarafından Arakan lı müslümanların,evleri,köyleri,iş yerleri yakılıp yıkılmaktadır.Aynen israilin Filistin li müslümanları Gazze şeridine sıkıştırmaları gibi Arakan lı müslümanlar her yönden abluka altına alınmıştır.
Her türlü insani yaklaşımndan uzak olan bu fanatikler,camileri,mescidleri yerle bir ederken müslüman kadınlara da tecavüzden geri durmamışlar bebekleri annelerinin gözleri önünde pişirerek katletme vahşetini de sergilemişlerdir

Haziran ay’ında başlayan katliamlarda, şu an ki resmi rakamlara göre 1000’in üzerinde ölü ve yaklaşık 100.000 civarında mülteci durumuna düşmüş Müslüman bulunmaktadır
Bu mübarek ayda tuttuğumuz orucun bir gereği olarak bu meydanda bulunuyor ve Rabbimize şöyle yakarıyoruz;

İçinde yaşadığımız çağda, hakkın ve adaletin temsilcileri olmayı, Peygamberlerin şerefli takipçileri olmayı umuyoruz.

Ya Rabbi! Bünyanün Mersus gibi kenetlenerek mücadele etmeyi bizlere lütfet. Çabalarımızı sonuca ulaştır ve bizleri hayırlı çığırların açılmasına vesile kıl. Yeryüzüne iyiliği, adaleti, tevhidi ve paylaşımı yaymaya çalışırken canını ve malını ortaya koyan ve bu mücadelenin sonunda hayırlı bir akıbetle sana kavuşanlardan olmayı bizlere nasip et. Bizleri Salih kullarınla birlikte haşredip cennetine varis kıl inşallah…

ÖZGÜR-DER İZMİR ŞUBESİ

 

Eylemler Haberleri

İzmirliler Gazze için bir araya geldi
İzmir’de Gazze’ye destek eylemi
İzmir’de Sisi Cuntasının Gerçekleştirdiği İdamlar Protesto Edildi
İzmir'de Siyonist İsrail Protesto Edildi
İzmir, Mısır ve Suriye’deki Katliamları Lanetledi!