Türkiye'nin Cilvegözü sınır kapısını kapatması kararını eleştiren Özgür-Der, bununla ilgili öne sürülen gerekçelerin doğru olmadığını belirtilerek bölgenin halen muhaliflerin kontrolünde olduğunu ve muhalifleri desteksiz bırakacak bu uygulamanın PYD/PKK'ya hizmet edeceğini kaydetti.
Özgür-Der'in konuyla ilgili açıklamasının tam metni:
Cilvegözü Sınır Kapısını Ticari Geçişlere Kapatmakla
Türkiye PYD/PKK'ya Mali Destek Sunduğunun Farkında Değil mi?
12 Ağustos 2017
MGK toplantısının ardından Hükümet, Türkiye'nin Hatay-Reyhanlı'dan Suriye'ye açılan sınır kapısı Cilvegözü'nün ticari geçişlere kapatıldığını duyurdu. Hükümet açıklamasında sınırın Suriye tarafındaki Babül Hava kapısında 'yaşanan karışıklık'tan ötürü bu kararın alındığı ve on-on beş gün içinde durumun düzelebileceği, bu süreçte insani yardımlar haricinde sınırdan geçişlere izin verilmeyeceği ifade edildi.
Öncelikle bu karara da, konuya ilişkin açıklamaya da bir anlam veremediğimizi belirtelim. Suriye sınır kapısı Babül Hava'da bir 'karışıklık' yaşandığı ya da buranın 'terör' örgütlerinin kontrolüne geçtiği şeklindeki iddialar doğru değildir. Kapı halen Suriyeli muhalif gruplarla koordineli biçimde sivil unsurlarca kontrol edilmektedir. Önceki süreçte işleyen mekanizma halen yürürlükte olup, ne Türkiye için, ne de rejimin zulmünden kurtarılmış bölgelerde yaşayan Suriyeliler için herhangi bir risk ya da tehdit söz konusu değildir.
Bu gerçeğe rağmen İdlib ve çevresinde yaşanan gelişmeleri gerekçe göstererek Türkiye'nin kapının statüsünde değişikliğe gitme eğilimi içerisine girmesi haklı ve anlaşılabilir bir tutum olarak değerlendirilemez. Bu tutumun net sonucu zaten ağır bir kuşatma ve saldırı altındaki muhalif güçleri rejim karşısında zayıflatmak olacaktır ki, bunun stratejik bir yanlış olduğu tartışmasızdır.
Öte yandan sınır kapısının bu şekilde kapatılmasının dolaylı biçimde PYD/PKK'ya katkı sağlamak olduğunun görülmemesi de hayret vericidir! Cilvegözü sınır kapısının ticari geçişlere kapatılması yüzünden milyonlarca insanın yaşadığı Halep kırsalı ve İdlib bölgesinde ihtiyaç duyulan tüm malzemelerin PYD/PKK kontrolündeki Afrin hattı üzerinden bu bölgeye taşınması durumu ortaya çıkmıştır.
Her gün yüzlerce tır ve kamyonun Kilis-Öncüpınar sınır kapısından Babüs Selam kapısına, oradan Azez yoluyla Afrin'e geçip, PYD/PKK'ya haraç ödendikten sonra tüccarlarca Halep kırsalı ve İdlib bölgesine taşınmasına başlanmıştır. Nitekim şimdiden Afrin'i kontrol altında tutan PYD/PKK unsurları geçiş yapacak tüm kamyon ve tırlarla ilgili gümrük vergisi adı altında astronomik rakamlar içeren bir tarife yayınlamıştır. Öyle ki, Türkiye'nin bu anlamsız kararının PYD/PKK'ya bir ayda yaklaşık 20 milyon dolar kazanç sağlayacağı tahmin edilmektedir.
Türkiye hükümetinin Suriye'de ittifak içinde olması gereken muhalif unsurları zayıflatacak ve aynı zamanda doğrudan savaştığı PYD/PKK unsurlarını palazlandıracak bu yanlış karardan bir an önce dönmesi ve Cilvegözü Sınır Kapısının tekrar hem insani, hem ticari geçişlere açılması gerekir.
Öte yandan yine Suriye'deki gelişmelerle ilgili olarak dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İdlib'teki durumun düzeltilmesi için Rusya ve İran ile görüşmelerin sürdürüldüğü"ne dair sözlerinin de tashih ve tavzih edilmesi gerektiğine inanıyoruz. İdlib'te düzeltilmesi gereken bir durum söz konusu değildir. Suriye'nin her yanında rejimin ve destekçilerinin aralıksız katliamlarına sahne olan bölgeleri görmezden gelip muhaliflerin özgürleştirdiği İdlib'e odaklanmanın mantığını anlamakta güçlük çekiyoruz.
Türkiye'nin ABD ya da Rusya'nın baskı ve dayatmaları karşısında geri adım atmaması ve bugüne kadar insani ve ahlaki bir tutumla destek verdiği Suriyeli mazlumlara sahip çıkma onurunu aynı kararlılıkla sürdürmesi gerektiğini bir kere daha hatırlatıyoruz.
Rıdvan Kaya
Özgür-Der Genel Başkanı