Özgür-Der üye ve gönüldaşları 12 Eylül cunta rejiminin üniversitelerde tahkim ettiği YÖK'ü kuruluşunun yıldönümünde protesto ettiler. Laleli'deki İÜ Edebiyat Fakültesi önünde yağmura ve soğuk havaya rağmen toplanan Özgür-Der üyeleri buradan Beyazıt Meydanı'ndaki İÜ Merkez Kampusu önüne kadar yürüdüler. Yürüyüş sırasında "Aciz Hükümete, Kışla Tipi Eğitime, Darbeci Paşalara, YÖK Saltanatına Hayır!" ve "Eğitimde Kışla Düzenine Hayır! Milli Güvenlik Dersleri Kaldırılsın!" yazılı iki pankart açan ve ellerinde "Üniversitelerdeki 12 Eylül'e / YÖK'e Hayır, Başörtüsüne Özgürlük!",
"YÖK Diktasına Son Üniversitelere Özgürlük!" yazılı dövizler taşıyan topluluk yürüyüş ve eylem boyunca sık sık "Herkes İçin Adalet Başörtüsüne Özgürlük!", "YÖK'e, Cuntaya, Zorbalığa Son!", "Eğitimde Kışla Düzenine Son!", "Uyan, Diren, Özgürleş!", "Yaşasın Başörtüsü Direnişimiz!", "YÖK Kalkacak Yasak Bitecek Üniversiteler Bizimle Özgürleşecek!" şeklinde sloganlar attılar ve tekbir getirdiler.<p>Beyazıt Meydanı'nda topluluğa hitaben Mehmet Ali Aslan, darbeciler eliyle bizzat 12 Eylül ruhunu üniversitelere taşımak üzere kurulan YÖK'ün; 12 Eylül Cunta rejiminin ülke genelinde estirdiği havayı üniversitelerde estirdiğini söyleyerek Nasıl ki 12 Eylül'le bütün ülke bir kışlaya çevrildiyse, üniversiteler de YÖK eliyle bilim üreten, tartışan, sorgulayan, araştıran, ufku açık öğrenciler yetiştiren mekanlardan ziyade, hiçbir politik talebi olmayan, kendisine sunulan kurgusal verileri ezberleyen, farklı düşünme melekelerini yitirmiş öğrenciler yetiştiren kurumlar oldular." dedi. Aslan, doğru düzgün bir akademik çalışma dahi üretemeyip, uluslararası kaynak gösterilebilecek bir makale-kitap yayınlayamayan üniversitelerin halkın temel insani haklarını, inanç ve düşünceyi ifade özgürlüğünü savunan, Ortadoğu'da emperyalist ve Siyonist katillerin mazlum halklara bomba yağdırmasını protesto etmesi gereken kurumlar olması gerekirken; kışla düzeninde örgütlenerek öğrenci ve öğretim üyelerinin haklarını soruşturmalar ve disiplin cezalarıyla gaspeden kurumlar olarak temayüz ettiklerini ve bunun için YÖK'ün lağvedilmesi gerektiğini söyledi.<p>Bilgi Üniversitesi öğrencisi Kevser Çakır'ın okuduğu basın açıklamasıyla süren eylemde ayrıca İsrail'in Beyt Hanun'da gerçekleştirdiği vahşet ve katliam protesto edildi. Direnişi seçen Filistin halkına selam gönderen Özgür-Der üyeleri, YÖK zorbalığına karşı çıktıkları gibi İsrail ve ABD emperyalizmine karşı da mücadele etmeye devam edeceklerini söylediler. "Katil İsrail Filistin'den Defol!", "Yaşasın Filistin Direnişimiz!", "Hamas'a Selam Direnişe Devam!" sloganları atan topluluk eylemi tekbirlerle sona erdirdi.
Basın Açıklaması Metni
Çeyrek Asırlık Despotizmin Üniversitelerdeki Tahakkümü Sürüyor
YÖK'e HAYIR; EĞTİMDE KIŞLA DÜZENİNE SON!
12 Eylül darbesinden hemen sonra paşaların direktifiyle kurulan YÖK 25 yıldır saltanatını sürdürüyor. Üniversitelerde akademik sıkıyönetim kurumu oluşturan bu yapı, kanunu dahi parlamentodan geçmeden, 1982 Anayasası'yla güvence altına alınarak uygulamaya konuldu. Çeyrek asırlık bu süreçte birçok iktidar gelip geçmesine rağmen hiçbiri YÖK'ü kaldırma mücadelesi ver(e)medi. YÖK'ün tarihi baskı, zorbalık, eğitimde başarısızlık, yüz binlerce insanın mağduriyetiyle dolu olmasına rağmen hala kaldırılamamış olması düzenin darbeci, oligarşik yapısının değişmediğinin en somut örneğidir. Üniversiteleri kışlaya çeviren YÖK kendisine yüklenen misyonu büyük bir başarıyla yerine getirmiş ve üniversiteler darbecilerin istediği tarzda hizaya sokulmuştur.
Darbecilerden aldığı destekle pervasızca kıyıma girişen YÖK, bu amaçla binlerce öğretim görevlisi ve öğrenciyi üniversitelerden uzaklaştırmıştır. Üniversitelerde geçmişte göreceli de olsa varolan özerkliği ortadan kaldırarak asker ve polisin üniversitelere yerleşmesini sağlamıştır. Harç adı altında soygun düzenini yürürlüğe sokmuştur. Soruşturmalar ve disiplin cezalarıyla bütün hak taleplerinin ve kendisine yönelik muhalefetin önüne geçmiştir.
Özgür-Der