Çinli mücahid kardeşimiz Yusuf (Wang Hu) için bir açıklama yapan Özgür-Der Genel Sekreteri Musa Üzer, mülteci bir kardeşimizin zalim bir devletin eline teslim edilmesinin faillerinin hesap vermesini ve bu zulme artık bir son verilmesini istedi.
***
Katil Çin Rejimine Mülteci Bir Kardeşimizi Teslim Etmek Zulümdür!
BU ZALİMANE İCRAATIN FAİLLERİ HESAP VERMELİDİR!
12 Eylül 2013
Türkiye’de duyarlı kurum ve kuruluşların, konuyla ilgili insan hakları örgütlerinin tüm çabalarına rağmen muhalif kimlikli kişilerin baskı, işkence göreceği, hatta katledileceği açık olan ülkelerine teslim edilme zulmü bir türlü bitmiyor. Nitekim bu olumsuz duruma son örnek Wang Hu (Yusuf) isimli bir Müslümanın Çin’e teslim edilmesiyle yaşandı.
Müslüman olup Yusuf ismini alan kardeşimiz Arapça öğrenmek için gittiği Libya’da devrim süreci başlayınca devrimcilerin yanında mücadele etmişti. Daha sonra ise sorumluluk bilinciyle hareket ederek Esed rejiminin zulmüne karşı verilen mücadeleye katıldı. Yusuf kardeşimiz Esed rejimine destek veren Çin hükümetini eleştiren video görüntüleriyle medyada yer almış, sözleriyle medyada bir hayli ilgi uyandırmıştı. Dolayısıyla despot Çin rejimince de yakinen tanınır olmuştu.
Suriye’de mücadele saflarında bir müddet bulunduktan sonra Türkiye’ye iltica başvurusunda bulunan Yusuf kardeşimiz için haftada bir Bilecik Emniyet Müdürlüğüne imza şartı getirilmişti. En son 16 Ağustos 2013’te imza vermeye gittiği emniyette bir hafta nezarette tutulduğu öğrenilen Yusuf kardeşimizin 22 Ağustos’ta da Çin’e iade edildiği öğrenildi. Gözaltında tutulduğu sırada Türkiyeli eşi Sultan Hanım’ı arayarak kendisinin İstanbul’a götürüldüğü bilgisini vermesi üzerine, Sultan Hanım, havaalanına gitmiş ve gece yarısı apar topar bir şekilde eşinin Çin’e gönderildiğine şahitlik etmiştir…
Yusuf kardeşimiz her türlü zorbalığa imza atmış mevcut Çin rejiminin muhalifi bir Müslüman idi. İnandığı, mensup olduğu İslam’ı pazarlıksız ve hesapsız ama bedel ödemeyi göze alarak yaşayan bir mü’min idi. Kardeşimiz emin bir belde olduğuna inandığı Türkiye’ye iltica başvurusu yaptı. Ama adeta kötü ve kirli bir gelenek oluşturma azmindeki zevat burada yaşamayı ona çok gördüler. Hak, hukuk ve özgürlükler noktasında Esed/Baas rejiminden hiçbir farkı olmayan Çin rejimine onu teslim ettiler. O günden bugüne eşinin bütün çabalarına rağmen Yusuf’tan haber alınamıyor. Baskının yoğunluğundan Çin’deki ailesi de bilgi veremiyor.
Onu Çin’e teslim edenler görevlerini yapmış olmanın rahatlığını yaşıyor olmalılar! Çin devletinin de elinden geleni yapacağından emin olsunlar! Hiç şüphesiz Çin rejimi bütün muhaliflerine kan kusturacak kadar zalimdir. Sorgusuz, sualsiz infaz edecek kadar da kararlı!
Türkiye’ye sığınan bütün mülteci kardeşlerimizin sorumluluğu öncelikle hükümetin üzerindedir. Bir Müslümanın dahi zalimlerin eline verilip katledilmesine ortak olmak ağır bir vebal iken bu kaçıncı günahtır ki terk edilmiyor? Bir yanda Suriye direnişine sahip çıkan, direnişçilerin teşekkürünü alan hükümet öte yanda bir direnişçiyi barındırmaktan aciz midir?
Bu tutarsızlığa artık son verilmelidir. Tutarlılık her şartta ve ortamda hak, adalet ve özgürlük için çaba sarf eden insanları kucaklamak demektir. Onun için de hükümet ve yetkililer bu olayı sümenaltı etmemeli, Yusuf kardeşimizi katliamcı Çin devletine teslim edenler mutlaka hesap vermelidirler!
Musa Üzer
Özgür-Der Genel Sekreteri
İLGİLİ HABERİMİZ: