Özgür-Der Genel Sekreteri Musa Üzer imzalı açıklamada lüks konut olayının birinci derecede sorumlusu Milli Savunma Bakanlığı'nın inşaatları durdurmak zorunda olduğu belirtildi. Ülke bütçesinin önemli oranda aktarıldığı TSK harcamalarının açık, şeffaf bir şekilde ve asker dışı kurumlar tarafından topyekûn denetlenmesi gerekliliğinin de altının çizildiği açıklamada Hükümet'in de bir tarafta ödenek yokluğunu gerekçe göstererek birçok temel ihtiyacı karşılama konusunda cimri davranırken öte tarafta böyle bir icraata izin vermesinin kabul edilemez olduğu ifade edildi. Açıklamada "Gözbebeğimiz Ordu ne yapsa az!" mantığının militarizmin hâkimiyetini ilelebet payidar kıldığına dikkat çekildi.
Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklama:
Milli Savunma Bakanlığı'na Soruyoruz:
Bu Kaynak İsrafının Hesabı Sorulmayacak mı?
22 Aralık 2009
Türkiye'de bir tarafta bütçe açığı gerekçesiyle sosyal politikalar tırpanlanırken öte yandan askeri savurganlık ise tam gaz devam ediyor. Bu durumun son örneği Genelkurmay Başkanlığı tarafından Fenerbahçe Orduevi içerisinde denize sıfır, lüks kaçak ve ruhsatsız konut inşa edilmesi aynı zamanda militarizmin hangi boyutlarda olduğunu da göstermektedir.
Vakit Gazetesi'nde bugün yer alan habere göre Milli Savunma Bakanlığı tarafından 32.750.000 (32 trilyon 750 milyar) karşılığında özel bir şirkete 10 adet lüks konut yaptırılıyor. Konutlar emekli paşalar için inşa ediliyor. Militarizmin hâkim olduğu yerde elbette ki emekli paşalar da "krallar gibi" yaşamayı hak ediyor!
Siyasette, yargıda, eğitimde, kültür-sanatta militarizmin uygulamaları nispeten gündeme gelmekte ama özellikle ekonomi alanında yapılan yolsuzluklar, hukuksuzluklar, israflar ise gündeme getirilmemektedir. Şüphesiz bunun en başta gelen sebebi militarizmin oluşturduğu korku atmosferi ile hesap vermeyen, hesap sorulamayan bir zihniyetin yerleşmiş bulunmasıdır. Bunun en güzel örneğine yıllardan beri Meclis bütçe görüşmelerinde şahit olmaktayız. Bütün bakanlıkların, kurumların bütçe görüşmeleri sert, kıyasıya tartışmalarla geçerken sıra Milli Savunma Bakanlığı, TSK'nın bütçe görüşmelerine geldiğinde kim daha fazla militarizme yağcılık yarışında görüntüsü ortaya çıkmaktadır. İktidarıyla, muhalefetiyle Genelkurmay'ın belirlediği bütçe hemen kabul edilebilmekte. Halkın parasını verirken hesap sormayan zihniyet para harcandıktan sonra da hesap sormamaktadır.
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ panik içerisinde savaş gemilerine çıkıp ders vermeye kalkıyor ama endişe etmesine gerek yok. Bu ülkede militarizm hâlâ hâkimdir. Öyle olmasa pervasız bir şekilde "Kafes"ler hazırlanır mıydı? Dünyanın hangi ülkesinde birkaç ay içerisinde bir kuvvet komutanlığında 6 komutan intihar eder de kimse neler oluyor diye soruşturma açtırmaz? Öte yandan Ergenekon örgütlenmesiyle ilgili derin bilgi sahibi olan Levent Ersöz'ün hastanede öldürülmeye çalışılması; Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a iki komutan tarafından suikast gerçekleştirileceği iddiası gündeme gelmekte.
Paşaların lüks, denize sıfır, kaçak ve de ruhsatsız konut inşa ettikleri ortaya çıktı diye endişe etmelerine gerek yok. Çünkü medyada yer alan dostları bu olayın üstünün örtülmesi için ellerinden geleni yapacaklardır. "Gözbebeğimiz Ordu ne yapsa az!" gibi yanlış ve sakat anlayışa sahip siyasiler asla olayın üzerine gitmeyeceklerdir. Oysa ekonomik kriz ortamında böyle bir inşaatın nasıl yapılabildiğinin hesabı sorulmalıdır. Hükümet bir tarafta ödenek yokluğunu gerekçe göstererek birçok temel ihtiyacı karşılama konusunda cimri davranırken öte tarafta böyle bir icraata izin veremez. Binlerce işçi TEKEL ve İtfaiye örneğinde olduğu gibi özelleştirme politikaları neticesinde mağdur edilirken öte tarafta emekli paşaların saltanatı devam etsin diye bu uygulamaya ses çıkarmamak kabul edilemez.
Lüks konut olayının birinci derecede sorumlusu bu olaya izin veren Milli Savunma Bakanlığı'dır. Bakanlık olaya el koyarak inşaatları durdurmak zorundadır. Ayrıca yapılması gereken diğer önemli şey ise ülke bütçesinin önemli oranda aktarıldığı TSK harcamalarının açık, şeffaf bir şekilde ve asker dışı kurumlar tarafından topyekûn denetlenmesidir. Silah ihalelerinden modernizasyon anlaşmalarına, temel ihtiyaç giderlerinden orduevleri inşaatlarına kadar TSK'nın tüm harcamalarından hesap sorulabilmelidir. Aksi durum militarizmin hâkimiyetinin ilelebet payidar kalacağının garantisi olacaktır.
Özgür-Der