Statükonun resmi ideoloji çerçevesinde tanımladığı sorunların tartışmaya açıldığı ve çözüm için adımların atıldığı bir ortamda 28 Şubat darbesinin kalıntısı başörtüsü yasağının en zorba haliyle devam ettirildiğine dikkat çeken Özgür-Der, Cemile'nin uğradığı onur kırıcı muamele ile aşağılananın, hakarete uğrayanın, dışlananın tüm Müslümanlar ve İslami kimliğimiz olduğunu vurguladı.
Eğitimleri engellenen, umutları söndürülen, gelecekleri karartılan başörtülülerin 'hangi suçtan ötürü' bu muameleye maruz bırakıldıklarının hesabının sorulacağı hesap gününü hatırlatan Özgür-Der, başörtüsüne yönelik yasakların derhal kaldırılması ve sergilenen edepsizliklerin hesabının sorulmasını istedi.
Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklama:
'AÇILIMLAR' BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINDAN TEĞET BİLE GEÇMİYOR!
22 Ekim 2009
Aylardır bu ülkede yaşanmış derin acıların giderilmesine yönelik birtakım açılımları tartışıyoruz. Bu açılımları adalet ve kardeşlik temelinde samimi adımlar olduğu sürece desteklediğimizi her platformda ifade ediyoruz. Elbette yasakların kalktığı, düşüncenin özgürce ifade edildiği, kimsenin düşüncesinden, etnik kökeninden, inancından dolayı aşağılanmadığı bir ülkede yaşamanın herkesin hakkı olduğunu düşünüyoruz.
Ne var ki statükonun resmi ideoloji çerçevesinde tanımladığı sorunların tartışmaya açıldığı ve çözüm için adımların atıldığı bir ortamda 28 Şubat darbesinin kalıntısı başörtüsü yasağının en zorba haliyle devam etmesi toplumda ciddi bir hayal kırıklığı oluşturmaktadır.
Daha dün Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nce yapılan geziye katılan Cemile Büşra Pirci'nin başörtülü olduğu gerekçesiyle otobüse bindikten 15 dakika sonra indirilmesi öğrencinin şahsında bütün başörtülülerin aşağılanması anlamına gelen bir saygısızlıktır. Ziyaret yerlerinde başını açmayacağını bildirdiği için otobüsten indirilen İmam-Hatip Lisesi öğrencisi Cemile'nin uğradığı onur kırıcı muamele hepimize yapılmış sayılır. Aşağılanan, hakarete uğrayan, dışlanan biziz, tüm Müslümanlardır, İslami kimliğimizdir.
Bu kadar çirkinlik, inanca ve insan kişiliğine yöneltilmiş bu saygısızlık ve kabalık hiçbir biçimde savunulamaz. Birtakım yasa-yönetmelik bahaneleri ileri sürülerek genç bir kızın onurunun kırılması ve onun şahsında hepimize yöneltilmiş saldırganlık örtülemez. Bu yönüyle bu edepsizliğin hesabını ilgilisinden sormak yerine, Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün kılık kıyafet yönetmeliğine atıfta bulunarak yaptığı basın açıklamasıyla adeta bu açık ayrımcı, dışlayıcı tavrı savunmaya kalkması daha da büyük bir çirkinlik olmuştur. Bu durumda arkadaşlarının önünde otobüsten indirerek başörtülü bir genç kızın aşağılanmasına neden olan sorumlularla birlikte, bu saygısızlığa olur veren yöneticilerden de hesap sorulmalıdır.
Elbette başörtülülere yönelik bu saldırganlığın ne hukuki ne insani bir açıklaması bulunmamaktadır. Buna rağmen yasakçıların 28 Şubat darbesinden bu yana sarıldıkları yönetmelikler yürürlükte olduğu sürece herkese açık ziyaret yerlerinde bile başörtüsü yasağı uygulanmaya çalışılacaktır.
Bu nedenle başörtüsüne yönelik zorba ve aşağılayıcı uygulamaların sona erdirilmesi için söz konusu yönetmelikler derhal kaldırılmalıdır. Eğitimleri engellenen, umutları söndürülen, gelecekleri karartılan başörtülülerin 'hangi suçtan ötürü' bu muameleye maruz bırakıldıklarının hesabının sorulacağı hesap günü hatırlanarak başörtüsüne yönelik yasaklar derhal kaldırılmalıdır.
Özgür-Der