Adana’da yaşanan polis şiddetinin sorumluları hesap vermelidir!

Özgür-Der, Furkan Vakfı üyelerinin Adana’da gerçekleştirdiği protestoya polisin zalimce müdahalesi hakkında bir basın açıklaması yayınladı.

Basın açıklamasının tam metni:

Adana’da bugün yaşanan hadiseler ve bazı emniyet mensuplarının sergilediği tutum Türkiye’nin bir hukuk devleti mi, yoksa polis devleti mi olduğuna dair tartışmaların, şüphelerin tazelenmesine neden olmuştur. Furkan Vakfı mensuplarının protesto eylemine yönelik polisin müdahale biçimi ve bu esnada kimi protestoculara karşı uygulanan şiddet hukukun gerekliliğine inanan ve vicdan sahibi herkesi derinden sarsmıştır.

Bir köşede sıkıştırılmış insanların acımasızca coplanması, aralarına aldıkları savunmasız eylemcileri polislerin linç edercesine dövmeleri, kadınların dahi coplu, sopalı, yumruklu saldırıların hedefi olması… tüm bunlar tek kelimeyle utanç manzaralarıdır. Bu ülkeye ve halka bu utancı yaşatanlardan ise hiç vakit kaybetmeden hesap sorulmalıdır.

Gelişmeler objektif olarak değerlendirildiğinde, Furkan Vakfı mensuplarının uzunca bir süredir gerilimi besleyen bir söylem ve tavır içinde oldukları bir sır değildir. İktidara karşıtlık adına keskin söylemler ürettikleri ve birtakım taleplerini en uç yollarla ve inatla gündemleştirmeye çalışıp, dolaylı biçimde bir mağduriyet atmosferi ürettikleri görülmektedir. Bununla birlikte onların bu tutumu devlet gücünü kullanan mercilere hukuk dışına çıkıp vatandaşların yasal haklarını yok sayma yetkisi vermediği gibi, asla şiddete başvurma hakkı da tanımaz.  

Merak ediyoruz, Furkan Vakfı mensuplarının taleplerini dillendirmek için yapmak istedikleri basın açıklamasına izin verilmemesi ve sonucunda meydana gelen kötü görüntüler karşısında yetkililer hiç muhasebe yapma gereği duymuşlar mıdır? Acaba izin verilmiş olsaydı, engellenmiş olmasaydı ne olurdu, bu yaşananlardan daha kötü bir durumla mı karşılaşılırdı? Hayır, hiç sanmıyoruz! Güvenlik kaygısıyla öne çıkartılan dayatmacı mantığın ürettiği bu tablodan daha berbat bir tablo ile karşılaşılması asla söz konusu olmazdı.

Ne var ki son dönemlerde devleti yönetenler gelişmelere soğukkanlı bir tarz ve hukuk ilkeleri çerçevesinde yaklaşmak yerine, ısrarla güvenlikçi bir mantıkla bakma tutumunu sürdürmekteler. Muhalifi düşmanlaştıran, korku ve tehdit algısını ön plana çıkaran bu tutum ise kaçınılmaz olarak dayatmacı bir yaklaşımı beslemekte, neticede ise çatışma ve huzursuzluğa yol açmakta. Yaşanan sorunların, gerilimlerin kaynağında bu anlamsız, basiretsiz, hukuksuz tutumun olduğu görülmelidir.

Adana hadisesi üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturma açılacağının ifade edilmesi yerinde bir davranış olmuştur. Hiç vakit kaybetmeden ve kimseye ayrıcalık tanınmadan, hiçbir isim kollanmadan yaşatılan bu dehşet manzarasının sorumlularından hesap sorulmalıdır. Ne var ki tüm bu kötü görüntülerin en temelde otoriter, güvenlikçi devlet mantığından kaynaklandığı kabul edilmedikçe bu tür sorunların tekerrür etmesinin önüne geçilemeyeceği de anlaşılmalıdır.

Rıdvan Kaya
Özgür-Der Genel Başkanı

Basın Açıklamaları Haberleri

Ey Sisi, Gazze halkının açlık ve susuzluktan ölümünü daha ne kadar seyredeceksin?
Türkiye ve Suriyeli STK'lardan Suriyelilere yönelik saldırılara karşı ortak basın açıklaması
Özgür-Der: Kemalist öğütüm sistemini tartışmadan atılacak hiçbir adım yeni olmayacaktır!
Soykırımcı Çin BM’nin kararına uy, Uygurları serbest bırak
Yurtdışı Filistinliler Halk Kongresi’nden ‘Gazze’deki Soykırımı Durdurun!’ çağrısı