Anne ve babanın çocuk eğitimindeki yeri, ailede çocuk terbiyesinin önemi üzerinde durulan seminerde birçok ebeveynin çocuklarının geleceklerinden kaygı duydukları ve bu kaygıların aslında toplumun her döneminde yaşandığı belirtildi.
Çocuğun iyi bir ilgiye, terbiyeye yönlendirilmesi gerektiğini ancak bu ilginin abartılı bir şekilde kontrol altında tutularak veya aşırı kaygısız şekilde davranılarak yapılmaması gerektiğinin altını çizen Alpay, çocuğu aşırı ilginin şımarık, mutsuz, tatminsiz, hiçbir şeyden zevk almayan doyumsuz bir ruh haline yönlendireceği gibi ilgisizliğin, sadakatsizliğe yönlendireceğin de unutulmaması gerektiğini belirtti. Bizim çocuğumuz ne şımarık olsun nede sadakatsiz olsun diyen Alpay, Allah'ın bizlere vermiş olduğu emanetin vebal olduğunu düşünerek şükrünü eda etmeliyiz dedi.
" Çocuklarımız için neler yapmalıyız?" sorusuna Kenan Alpay şu açılımları yaptı;
· 3-5 yaş arası çocuklar, model alma yöntemi ile öğrenmeyi daha hızlı beceriyorlar. O halde siz fark etmeden sizi kayıt altına alan çocuklarınızın modeli istediğiniz istikamette olmalı. Çocukların zihinlerinin alıcı pozisyonları çok fazladır. Beyaz bir kağıt misali ne yazarsanız çocuk onu alır.
· Çocukların kişilikleri en çok anne-babanın akraba, komşu ilişkilerinde şekillenir. Bir teyze ya da amca anne-baba tarafından nasıl etiketlendiyse, çocuğun zihninde, teyze ya da amca o şekilde kalır.
· Çocuk, aileyi bir liman gibi görür. Ailenin ilişkilerinde fitne, fesat, tahammülsüzlük varsa bu çocuktaki değeri olumsuzlar. Çocuğun anne-babadan aldığı iletişim modeli, büyüdüğünde kendi iletişim modeli olacaktır.
· Takdir etmeyi gören çocuk takdir eder, takdir etmeyi görmemiş çocuk takdir etmez. Terbiye, çocuğun modeli iledir. İnsan sosyal bir varlık olduğu için terbiyeyi de, ahlakı da, ideolojiyi de sosyal yapının içerisinde kazanır. En küçük sosyal yapı ise ailedir.
· Çocuğa verilmek istenen istikamet; kimi zaman kendi haline bırakılarak, kimi zaman da kontrol altında tutularak verilmeli.
· Bazen yapılan fakat küçük görülen ahlaki tutumlar çocuklarımızı kimlikleştirir. Mesela evde cemaatle namaz kılınması ve dua edilmesi. Çocuğun namazda ki tutumu, yapısı itibari ile çocukça olacak ve oynayacaktır. Ancak çocuk orada sevgiyi, merhameti öğrenecektir.
· Namazın, Kur'an'ın, duanın İslami söylemin her yere ait olduğunu anlatmak için nerde yemek yiyorsak, sohbeti nerede yapıyorsak orada Kur'an okumalı, namaz kılmalı, dua etmeliyiz.
· Çocuğa gösterdiğiniz oranda çocuk ilgi gösterecek ve söylediklerinizi sahiplenecektir.
· Muvahhit aileler ile ilişkiler sıklaştırılmalı.
· Çocuk anne ve babadan korkmalıdır. Korku fıtridir. Çocukta annesine ve babasına yaklaşırken korku ile ümit arasında olmalıdır.
· Tavsiyelerimiz kadar üslubumuz da önemlidir. Onları onure etmeliyiz.
· Çocuğunuzla diyoloğunuz çok olsun. Onlara kendi çocukluğunuzu anlatın, tekrar tekrar anlatın. Çocuğun yapısında ki duyguların şekillenmesi için tekrara çok gerek var.
· Çocuklarınızın izleyeceği TV programlarını siz seçin, haber dinleyip-yorumlayın. Olaylar karşısında ki refleksleriniz çocuğunuza kimlik kazandırır.
Son olarak, sosyal hayata karıştıkça soruları değişen çocukların, ait oldukları yerlerin devamlı hatırlatılması ve uyarılması çocuğumuzun imanını sağlamşatırmada önemlidir diyen Alpay, Gazze Katliamı'nın tanığı olan çocuklarımızın bir Filistin atkısı yahut rozet takması onlara kimlik kazandıracaktır diyerek, görsel boyutun asla hafife alınmaması gerektiğini vurguladı.
Seminer dua ve katılımcıların soruları ile sona erdi.
Haber: ESRA AYDIN