Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Gülsüm Alpay tarafından yapılan açıklamada "Bir yanda darbe planları açık bir şekilde ortaya çıkmış kişiler makamlarında rahat rahat otururken, darbe planlarında imzası olanlar en fazla 48 saat içeride tutulurken öte tarafta inancından, kimliğinden dolayı örtünen insanlar zorbaca muamelelerle karşılaşmaya devam ediyorlar." ifadelerine yer verildi. Yasağın asla kabul edilmeyeceğinin altının bir kez daha çizildiği açıklamada, sorumlulardan hesabını sorması için de Milli Eğitim Bakanlığı göreve çağrıldı.
Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklama:
Keyfi Yasakların Hesabı Sorulmalıdır!
16 Kasım 2009
Akıldışı uygulamaların inatla sürdürüldüğü bir ülkede yaşıyoruz. Bir yanda darbe planları açık bir şekilde ortaya çıkmış kişiler makamlarında rahat rahat otururken, darbe planlarında imzası olanlar en fazla 48 saat içeride tutulurken öte tarafta inancından, kimliğinden dolayı örtünen insanlar zorbaca muamelelerle karşılaşmaya devam ediyorlar.
Nitekim hafta sonu gerçekleştirilen açık ilköğretim sınavlarında yine insanlık dışı, keyfi başörtüsü yasağı uygulamaları yaşandı. Hiç de yabancısı olmadığımız yıllardır uygulanan olaylar bu defa da Denizli'de gerçekleşti. Birçok ilde başörtülü sınavlara girilebiliyorken özel uygulamalarla yasağın devam ettiriliyor olması kabul edilebilir bir durum değildir.
Denizli Atatürk Endüstri Meslek Lisesi'nde gerçekleştirilen sınavda okul müdürü Faruk Can'ın bildirmesi üzerine İl Milli Eğitim Şube Müdürü Şerif Ali Cengiz gözdağı vermek üzere koşa koşa olay mahalline gelerek başörtülü hanımlara yasağı kat'i bir şekilde uyguluyor. Yasakçı tavrı için herhangi bir genelge, yönetmelik gösterme zahmetinde bile bulunmadan başörtülü hanımları sınav salonundan atıyor.
Üniversite sınavı, açık öğretim sınavı, ALES, KPSS gibi her sınavda karşımıza çıkan bu zorbalıkların geçiştirilmesi kabul edilemez. Yasakçılar, bugüne kadarki uygulamalarıyla yasağın benimsendiğini, herkesin söylenilmeden sınav salonlarında kendiliğinden başını açacağını zannediyorlarsa yanılıyorlar. Hayır. Biz bu yasağı kabul etmiyoruz. Uygulamaları ve baskıları son derece keyfi buluyoruz. Ve bu anlamsızlığa bir son vermesi, sorumlulardan hesabını sorması için de Milli Eğitim Bakanlığı'nı göreve çağırıyoruz.