Mavi Marmara sonrasında kopma noktasına gelen Türkiye-İsrail ilişkileri, Siyonist rejimde yaşanan hükümet değişimi sonrasında yeniden şekillenme sürecine girdi.
Bir süredir karşılıklı olarak verilen mesajlar İsaac Herzog’un ziyareti ile resmi bir hüviyete kavuşmuş oldu. Kabul edilmesi mümkün olmayan yeni süreci telin etmek için Özgür-Der üyeleri, saat 16.00'da Levent'teki İsrail Başkonsolosluğu önünde toplandı.
Eylemin sunuş konuşmasını gerçekleştiren Murat Ayar, Siyonist rejimin başı olan Herzog’un Türkiye’yi ziyaret etmesinin kabul edilemez bir durum olduğunu belirtirken Herzog’un varlığının bir tek Türkiye için değil Filistin için de kabulü mümkün olmayan bir şey olduğunu ifade etti. Filistin halkı ile dayanışma için burada toplanıldığını ve dünyanın bugün haklı olarak Rusya’ya uyguladığı ambargonun Siyonist rejimi de uygulanması gerektiğini vurguladı.
Filistin’in toprağı ve doğal kaynaklarıyla Filistin halkına ait olduğunu belirten Ayar sözü Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya’ya verdi.
Bütün dünyanın on gündür Ukrayna’daki Rusya işgalini konuştuğunu kaydeden Kaya, gerçekten Ukrayna’da emperyalist bir işgalin yaşandığını ve dünyanın haklı olarak buna tepki gösterdiği söyledi. Bununla birlikte işgalin sadece Ukrayna ile sınırlı olmadığının Keşmir’den Suriye’ye var olan ve yaklaşık bir asırdır Filistin’de de yaşanmakta olan işgallerin de görülmesi gerektiğine değinen Kaya bugün Türkiye’de Siyonist rejimin Cumhurbaşkanının meşru bir devletin temsilcisi gibi ağırlanmasının kabul edilemez olduğuna dikkat çekti.
Siyonist çetenin işlediği cürümlerden bir adım bile geri adım atmadığını söyleyen Kaya bugün hala İsrail zindanlarında Müslüman tutsakların insanlık dışı muameleye maruz kaldığını, zulmün her alanda devam ettiğini ifade etti. İktidarın İsrail politikasındaki tutum değişikliğini de eleştiren Rıdvan Kaya, Kudüs’ün ilhakı kararının ABD tarafından tanınması ve bilahare Şeyh Cerrah Mahallesi olayları ile yükselen tepkilerin bugün neden geri çekildiğinin izah edilemeyeceğini, oysa Siyonist işgalin Şeyh Cerrah’ta, Kudüs’te ve tüm Filistin’de kesintisiz biçimde devam ettiğini söyledi. Daha kısa bir süre önce AK Parti iktidarının Siyonist çeteyle ilişki kuran Körfez ülkelerini şiddetle kınarken bugün aynı duruma düşmesinin tam bir tutarsızlık olduğunu belirten Kaya kim hangi gerekçeyle Siyonist çeteyle ilişkiyi normalleştirmeyi savunursa savunsun izzet ve adalet sahibi Müslümanların değil 75 yıl, 1000 yıl da geçse işgal ve zulmü asla kabullenmeyeceklerini vurguladı.
Rıdvan Kaya’nın ardından sözü Avukat Gülden Sönmez aldı.
Türkiye’nin siyasi bir figürü ağırlamadığını eli kanlı bir katil tarafından ziyaret edildiğini vurgulayan Sönmez normal şartlarda bir suçlunun sokaklara asılmış bayraklarla kabul edilmeyeceğini yargılanıp hapsedilmesi gerektiğini kaydetti. Türkiye ile Siyonist rejim arasında imzalanan antlaşmaların feshedilmesinin bir insanlık görevi olduğunun altını çizen Gülden Sönmez, Mavi Marmara’dan sonra Siyonist çete ile bir araya gelmenin dahi büyük suç olduğunu vurguladı.
TBMM’nin Türkiye halkının inisiyatifine göre hareket etmesi gerektiğini belirten Sönmez, Siyonist çete ile normalleşmenin toplumumuz tarafından reddedildiğini bu yüzden kimsenin işgalcilerin kanlı elleriyle Türkiye halkı adına tokalaşamayacağını ifade etti.
“Katillerle dostluk istemiyoruz!”, “Mavi Marmara onurumuzdur!”, “Defol Herzog!”, “Siyonist katiller yargılansın!”, “Yaşasın Filistin direnişimiz!”, “İsrail yıkılsın, Filistin’e özgürlük!”, “Filistin halkı yalnız değildir!”, “Katil Herzog Türkiye’den defol!” sloganlarının atıldığı eylem tekbirlerle son buldu.