7 Ekim’den bu yana devam eden katliamlarla Gazze halkının direniş iradesini kırmaya çalışan Siyonist çeteye dünyanın her yerinden tepkiler yükseliyor.
Siyonist rejim hiç olmadığı kadar yalnızlaşırken ABD ise ilk günden beri katliama olan desteğini sürdürüyor. İstanbul'da İslami kuruluşların çağrısıyla bir araya gelen Müslümanlar, ABD Başkonsolosluğu'na yürüdü.
Mahmut Çavuş Camisi'nde toplanan kalabalık İstinye sahilini trafiğe kapatarak Başkonsolosluğa yürüdü. Yürüyüş esnasında sloganlar ve tekbirler getirildi. ABD Başkonsolosluğu önünde Ramazan Dede tarafından okunan Kur'an-ı Kerim'in ardından eylemin sunuş konuşmasını Mehmet Ali Kaçmaz gerçekleştirdi.
“Dokuz bine yakın çocuğu katleden Siyonist çete en büyük desteği ABD'den görüyor. Siyonistlerin katlettiği her çocuk ve kadın ABD’nin yolladığı silah ve mermilerle katlediliyor. Biden 14 milyar dolarlık yardımı kimseye sormadan Gazze halkını katletmek için yolluyor. Bu fütursuzluk karşısında direnişçiler ise hiçbir şekilde Allah’ın kendilerine çizdiği sınırı aşmadılar. İdlib’de gerçekleştirilen katliamları da unutmayalım. Futbol vb. gündemlerle bizi meşgul etmek isteyenlerin oyunlarını bozalım. Milyonlar Gazze için yürürken Gazze dünyanın vicdanı olmuş demektir vicdanı körelmiş olanlar ise insanların gündemini değiştirme derdine düştüler! “
Gazze Platformu adına sözü alan Necmettin Irmak, ABD’nin desteklediği Siyonist çetenin mağlubiyete mahkûm olduğunu vurgularken işgal ve destekçilerinin Gazze’de hezimete uğradıklarının altını çizdi.
Çağdaş zalimler ve firavunlar yeryüzünü fesada boğdular. Allah geçmişte olduğu gibi bugün de hesabını hazırlamaktadır. Rabbimiz kitabında firavunların akıbetini bildirirken aslında ABD’nin akıbetini de bildiriyor. Bu zulmün ilelebet sürmeyeceğinin delili firavunun sonudur. Bunun örnekleri Afganistan’da gördük, Allah’ın izniyle Filistin’de de göreceğiz!
Gazzeli kardeşlerimiz sadece korkak siyonistlere karşı direnmiyor. Yeryüzünün müstekbirlerine karşı da direniyor. ABD ise bu zulüm çarkının başını çekerek işlenen bütün cürümlerin ortağıdır! Allah'ın izniyle direniş devam ettikçe zalimlerin işleri bozulacaktır, direnen Gazze halkını ve mücahitleri selamlıyoruz.
İmam Buhari Vakfı’ndan Yener Yılmaz ise ABD’nin kesintisiz yardımlarıyla işgali mümkün kıldığını belirtirken ABD’nin hesap vermeden bu yaşananları atlatmasının imkansız olduğunu kaydetti.
Hamas zalimlere karşı direniyor. Müslüman kadın ve çocuklar zalimlere karşı amansız bir direniş sergiliyor. Gazze’deki kardeşlerimiz ağır bir imtihan veriyor. Ancak bu zorluklar zaferi daha kutlu hale getirecektir. Önemli olan sabırla direnişe devam etmek ve direnişçileri her şartta desteklemektir.
Kâfirlerin hangi dilden anladığını Hamas çok iyi bildiği için gereken şekilde cevap verdi. Ümmetin gurur kaynağı olan operasyonlarıyla zorbalık karşısında insanlığın vicdani oldular. Allah için mücadele edenlere verilen desteğe hepimiz şahit oluyoruz. Bunca zorluk altında Gazze halkının direnişini sürdürebilmesi bunun delilidir.
Dünyadaki zulmün en büyük kaynaklarından ABD ise Siyonist vahşeti her şekilde destekliyor. 255 milyar dolar yardımıyla ABD hesap vermeden hiçbir şey olmamış yoluna devam edemez!
Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay, ABD’nin işgali ve vahşeti desteklemesinin emperyalist politikaların bir sonucu olduğunu ifade ederken her şeye rağmen ABD’nin Afganistan’dakine benzer bir mağlubiyet yaşayacağının altını çizdi.
ABD Afganistan ı, Irak’ı işgal ettiğinde nasıl katillerin Başkonsolosluğu önüne geldiysek yine buradayız. Ümitsizliğimiz sebebiyle değil doğmakta olan güneşi haber vermek için buradayız!
ABD uzak diyarlardan getirdiği ordusuyla Afganistan’dan nasıl def olup gittiyse Filistin'den de def olup gidecektir! Filistin’de katliam devam ederken Siyonist işgali sadece işgal rejimin den ibaret sanmak büyük bir hatadır. Siyonistleri kuduz köpek gibi üstümüze salan katil ABD’dedir!
ABD’nin Siyonistlere yaptığı yardımlarla aslında bölgede kendi sonunu hazırladığına dikkat çeken Alpay, Filistin’de yaşanan sorunun esas kaynağının Siyonizm ve onun destekçisi olan emperyalist zalimler olduğunu belirtti.
ABD milyarlarca dolar yardımın yanında 230 kargo uçağıyla her türlü son teknolojik silahı Siyonistlere yolluyor. Filistin’de sadece siyonist işgale direnmediğimizin kanıtı olan bu yardımlar aynı zamanda Siyonistlerle birlikte kimin kaybettiğini de kanıtlıyor! Kassam'ın her bir atışı ABD’yi de yerle bir ediyor!
Henüz iki gün önce ABD acil yardım paketini işgalcilere yolladı. Bunu yollarken yaptığı açıklamada ise ABD’nin kendisini İsrail’in güvenliğine adadığı ilan edildi. Bu sebeple Gazze'deki her cinayetten ABD’de sorumludur. Ancak bütün bu yardımlar Filistin direnişinin kararlılığını güçlendirmekten başka bir şeye yaramıyor. Filistin direnişine tüm imkanlarımızı sarf etmek de bizlerin üzerine vecibedir.
Filistin de yaşananlar sadece aşırı sağcı radikal Siyonizm’in suçu gibi gösteriliyor. Ancak liberal veya sol versiyonları fark etmeksizin Siyonizm’in her cephesi aynı şekilde bu katliamlardan sorumludur. Mesele basit bir aşırılık değil Siyonizm’in ta kendisidir!
Katil ABD’nin bölgemizdeki işbirlikçisi olan PKK isimli vahşet örgütünün varlığı da tıpkı Siyonist çeteyi var eden emperyalist zorbaların desteği ile mümkündür. PKK ile mücadele bu sebeple Siyonistlerle mücadeleden farksızdır!
Mehmet Ali Kaçmaz tarafından okunan basın açıklamasının ardından eylem sona erdi.
Basın açıklamasının tam metni:
31 Aralık 2023
Katil İsrail’in Hamisi ABD İnsanlık Suçlarının Hesabını Vermelidir!
Yaklaşık bir asırdır Siyonistlerin işgali altında tutulan Filistin toprakları tam üç aydır tam bir soykırıma sahne olmaktadır. Tüm dünyanın gözleri önünde cereyan eden bu vahşet karşısında insanlık onurunu yitirmemiş, bir nebze vicdan sahibi herkes işgalcileri lanetliyor. Siyonist terör her yerde geniş kitlelerce protesto edilirken Filistinli halkıyla dayanışma mesajları tüm dünyada yükseliyor.
Buna karşın hiçbir hukuki, insani, ahlaki kriter gözetmeden İsrail denilen hançeri İslam coğrafyasının kalbine saplayan dünün sömürgeci güçleri bugün de soykırıma dönüşen bu zulme arka çıkıyorlar. ‘İsrail’in kendini savunma hakkı’ söylemiyle başta Gazze olmak üzere tüm Filistin topraklarında sürdürülen vahşi katliamları perdelemeye ya da doğrudan meşrulaştırmaya çalışıyorlar.
ABD ise söylem ve eylemleriyle bu zalim güçlerin öncüsü, patronu konumundadır. Kurulduğu günden beri İsrail isimli çetenin hamiliğini yapan, her türlü zulmüne arka çıkan, bu cürümleriyle İslam Ümmetinin bağrında derin yaralar açan ABD 7 Ekim’den bu yana katliam çıtasını alabildiğine yükselten İsrail’in işlediği tüm zalimane, vahşi saldırıların da suç ortaklığını pervasızca üstlenmiştir.
Siyonistlerin icra ettiği ve en açık, net ifadesiyle savaş suçu teşkil eden eylemleri ‘İsrail’in kendini savunma hakkı’ diye sahiplenen, meşrulaştıran tüm Batılı devletler gibi ABD de bu tutumuyla sömürgeci, emperyalist kimliğini bir kez daha olanca açıklığıyla ortaya koymuş, İslam’a ve Ümmet’e karşı açtığı savaşta hiçbir kural tanımadığını ilan etmiştir.
Merak ediyoruz, acaba binlerce kadın ve çocuğu vahşice katletmek; hastaneleri, ambulansları, okulları, aşevlerini, mescitleri, kiliseleri bombalamak; BM çalışanlarını, doktorları, gazetecileri öldürmek; halkı tehcire zorlamak, aç ve susuz bırakmak savaş suçu değilse, savaş suçu nedir? İşgalci çetenin Gazze’yi bir enkaza dönüştürmesine en küçük bir itirazı olmayan ama çıldırmışçasına yürüttüğü katliamlar dolayısıyla İsrail’in imajının zarar görebileceği endişesi taşıyan ABD yönetimi bu tutumuyla sadece Filistin halkına, İslam ümmetine değil, topyekün insanlığa karşı savaş açmıştır.
Bu süreçte ABD ordusuyla, maliyesiyle, medyasıyla, şirketleriyle soykırımcı çetenin yanında durmuş, işlediği tüm suçlara ortak olmuştur. İlk günden itibaren bölgeye askeri uçak gemilerini göndermiş, katliam tecrübesine sahip komutanlarını Siyonist şeflere taktik bilgiler kazandırmak için yollamış, bütçesinden işgalci çeteye on milyarlarca dolar mali yardım aktarmıştır.
Milyonlarca Amerikan vatandaşının sokaklarda, meydanlarda Siyonist katilleri protesto haykırışlarına duymazdan, görmezden gelen ABD yönetimi rezil olmayı göze alarak Siyonistlerin iftiralarını medya araçlarıyla dillendirmiştir. BM oylamalarında takındığı akılalmaz tutumla tüm dünyayı karşısına alma pahasına İsrail’in yanında durmuş, bölgeye insani yardımların ulaşmasını, hatta ateşkes çağrılarını bile engellemiştir. ABD Filistin halkına karşı soykırım boyutlarına varan sistematik kıyım ve vahşet karşısında takındığı bu tutumla Müslüman halklar nezdinde düşman kimliğini pekiştirmiştir.
Bizler Filistin halkının kardeşleri ve haktan, adaletten yana tavır sahipleri olarak işgalci, barbar Siyonist çetenin suç ortaklığını yapan ABD yönetimini protesto ediyor, lanetliyor; masum insanlara karşı işlenen insanlık suçlarının ortaklığını yapan bu zalimlerin bir gün mutlaka yargılanıp, hak ettikleri cezaya çarptırılacaklarının altını çiziyoruz.
Gazze Dayanışma Platformu