Haksöz Haber
Özgür-Der'in çağrısıyla Suriye'nin Halep kentinde Rusya, İran ve Beşşar Esed güçleri tarafından gerçekleştirilen katliamları, zulümleri lanetlemek için İran Konsolosluğu'nun önünde toplanan kalabalık, sloganlar, tekbirler ve yapılan konuşmalar eşliğinde Halep'te yaşananlara dikkat çekti.
"Utan Ey İran! Katlettiğin Çocuklardan Utan!", "Katil İran Ümmete Hesap Verecek!", "İran: Yalan, Nifak, Katliam!" pankartlarının ve "Murder Iran, Get Out From Syria!", "Murder Iran is Responsible for Aleppo Massacre!", "Shame on Iran!", "Murder Iran Judged for Aleppo Massacre!", "Katil İran'ın Destekçileri! Bu Kan Sizi Bulacak!" dövizlerinin taşındığı eylemde"Katil İran, Suriye'den Defol!", "Katil Putin, Katil Hamaney!", "Katil Rusya, Suriye'den Defol!","Halep'in Hesabı Sorulacak!", "Katil İran, Katil ABD!", "Halep Halkı Yalnız Değildir!", "İran Ümmete Hesap Verecek!", "İşbirlikçi Hainler Hesap Verecek!" sloganları atıldı.
Halep'teki katliamların ve zulümlerin faillerinden biri olan İran'ın cürümlerine dikkat çeken Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, şu ifadeleri kullandı:
"Siyonistlerle savaş, emperyalizme karşı direniş ve benzeri yalanlarla bugüne kadar kandırıldığımız yeter! Bir yandan bu süslü yalanları sıralayıp, öte yandan Afganistan'da ve Irak'ta Amerikan emperyalistlerle, Suriye'de Rus kâfirlerle birlikte kanımızı döken bu hainlere tavır almak gerekir. Mezhep çatışması çıkmasın, vekâlet savaşına hayır gibi tezlerle müslümanların direncini zayıflatmaya kalkışanları da uyarıyoruz. Eğer mezhep savaşı istemiyorsanız İran'ı ve Hizbu'ş-Şeytan'ı durdurun! Bu katil sürülerine Şam, Halep ve Musul'dan defolmalarını söyleyin. Bizler, Esed kırmızı çizgimizdir, asla vazgeçmeyiz, diyenlerle kardeş değiliz! Olamayız ve olmayacağız!"
İran'ın Suriye ve Irak'ta zalimlerle işbirliği yaptığını vurgulayan Suriyelilerle Dayanışma Platformu adına konuşan Davet-Der'den Ahmet Yıldız, özetle şunları söyledi:
"Biz, Türkiyeli müslümanlar olarak, burada, bir mezhep ekseni etrafında değil, Kur'ân ve sünnet ekseni etrafında bulunuyoruz. Bir zulüm var ve bu zulmü lanetlemek için buradayız. Ve bu zulmün sahibi kim olursa olsun müslümanların, Allah'ın ve meleklerin lanetini hak etmiştir. Direniş ekseni safsataları, efsaneleri artık çökmüştür. Suriye'de, Nusayrilerle, Ruslarla birlikte; Irak'ta Amerikalılarla birlikte müslümanların kadınlarına, çocuklarına, garibanlarına işkence eden İran, elbette ki dün İslâm inkılâbını yapma iddiasında olan İran olamaz. Ve biz müslümanlar artık İran'ı zalimlerin işbirlikçisi ve tetikçisi olarak görüyoruz.
Müslümanlara yönelik zulümlere işaretle İran'ın müslümanların kardeşi, dostu olmadığını dile getiren gazeteci-yazar Kenan Alpay, şunları ifade etti:
"İran'ın bu ülkedeki dostları Vatan Partisi ve Perinçek şebekesi, İslâm'a ve müslümanlara kasteden, başörtüsünü yıllarca bu ülkede yasaklayan, imam hatip liselerini kapattırmak için cuntalar kurup halka karşı savaş açan CHP'dir. Eskiden, Türkiye İran olmayacak, mollalar İran'a, diye slogan atarlardı. Fakat şimdi bu sloganı atan Kemalistler, laikler, sosyalistler, Mao'cular, Stalinistler, hattâ Feministler bile İrancı oldular ve İran'ın bu ülke ve bölgedeki emellerini savunmak üzere adeta birer gönüllü avukat, sözcü konumuna geldiler."
"Biz burada tavrımızı göstermek ve tarafımızı belli etmek üzere bulunuyoruz. Biz burada Suriye halkına yardım etmek isteyen güç sahiplerinin ellerini güçlendirmek için bulunuyoruz." diyenEmir Eş tarafından yapılan duânın ardından eylem, tekbirler ve sloganlarla nihayete erdi.