Dört aydır devam eden katliamlara rağmen Gazze halkının sabırla direnişi sürdürmesi Siyonist işgalcilerin ateşkes masasına oturmasını sağladı.
Ateşkes görüşmeleri devam ederken çocukları ve kadınları hedef alan Siyonist çete bir yandan ise ambargo ile Gazze halkının iradesini kırmaya çalışıyor. Gazze Dayanışma Platformu'nun çağrısıyla Kartal Marmaray'dan Kartal Meydanı'na kortej gerçekleştiren Müslümanlar, Gazze için duyarlılık çağrısını yineledi.
Yasin Mıcık tarafından okunan Kur'an-ı Kerim'in ardından söz alan Hamza Türkmen, Gazze'deki direnişin tüm insanlığa Müslümanların güzel hasletlerini ve zulme karşı direniş bilincini hatırlattığını vurguladı.
Zulme uğrayan Gazze halkı ile dayanışma için aylardır meydanları dolduranları selamlıyoruz.
Dört ay geçti ve Gazze hala dünyanın gündeminde. Küçücük bir kara parçası küresel emperyalizmin hedefi altında. İki milyon insan tıpkı müşrik Esed, mezhepçi İran ve emperyalist Rusya tarafından kuşatılan Suriye halkı gibi katlediliyor.
Dağılmış ümmet Suriye ve Gazze gibi direnişler sayesinde toparlanıyor kendine geliyor... ABD, İngiltere gibi sömürgecilerin her türlü desteğine rağmen Gazze'deki fiili direniş her geçen gün destanlaşıyor. Çocuk katili işgalciler Kassam Tugayları’ndan bir tane mücahidi bile esir alamadılar. Kassam'ın elindeki esirler ise tüm dünyanın gözü önünde teslim edilirken büyük bir örneklik ortaya konuldu.
Gazze de mağlup olmak da mümkün galip olmak da ancak Allah katında kazanan bellidir. Dünya halklarının vicdanın da da artık kazanan Müslümanlardır. Bu büyük kazanımın farkında olalım!
Türkmen, Gazze halkının Hamas önderliğindeki mücadelesiyle İslami hareketlere ilham olduğunu belirtti.
Gazze direnişi İslami hareketin olgunlaşma evrelerini hepimize gösteriyor. Hz. Ömer'den (r) beri İslam toprağı olan Gazze bugün ortaya koyduğu direnişle tekrardan Müslümanları ya zafer ya şehadet ilkesi etrafında bir araya getiriyor.
Filistin direnişinin bugün vardığı noktayı İslami hareketlerin Batılılaşmaya karşı verdikleri mücadelenin bir devamı olarak okumak gerekmektedir. İntifada süreçleri Filistin halkının bağrında büyüyen Hamas’ın mescitlerde yetiştirdiği neslin kanlarıyla inşa edilmiştir. Birinci ve ikinci intifada öylesine güçlüydü ki Aksa Tufanı ile Siyonistlerin unutturmaya çalıştığı Filistin meselesi herkesin bir anda öncelikli gündemi oldu.
Bizlerin burada yapmaya çalıştığımız duyarlılık oluşturma çabası ve Gazze'deki onurlu direnişe sahip çıkma çağrısıdır. Hakka şahitlik yapmak için meydanları doldurmak Gazze halkı direnişine devam ederken hepimizin boynunun borcudur.
Furkan Gökçe’nin söylediği ezginin ardından söz alan Kubilay Aşkın Durdağ, Filistin halkına destek olanlara karşı yaşanan zulme kayıtsız kalanların da vereceği hesaba dikkat çekti.
Tekbirlerle Kartal Meydanı'nı inletip Gazze direnişine sahip çıkanları selamlıyoruz. Biz ümit ediyoruz ki buradaki eylemlerimizle en azından Gazze halkının mücadelesinden ecir almak istiyoruz. Elimizden gelenin tümünü Gazzeli kardeşlerimiz için ortaya koymalıyız. Gazze direnişi katliam ve zulümle zalimlerin bizleri teslim alamayacağının ilanıdır. Bedenleri hapsedilen işgal altındaki bir halk kıtlık şartlarında bile direnmeye devam ediyor.
Allah yolunda çekilen sıkıntı sebebiyle yılgınlığa düşmeyen Gazze halkı bugün düşmanlarına karşı savaşırken desteği de sadece Rabbinden bekliyor.
Afganistan direnişi de zalimlerin nasıl komik durumlara düştüğünü kanıtlamıştı. Katillerin Afganistan'da yaşananlardan ders alması lazımdır.
Filistin halkını yalnız bırakanlar insanlığın vicdanında yalnız kalacaktır. Gazze halkına sırtını dönenler ise cehennemlerine odun taşıdıklarını unutmasınlar!
Eylem duanın ardından tekbirlerle son buldu.