İsrail'in Gazze kuşatması bugün Mısır konsolosluğu önünde toplanan Müslümanlarca protesto edildi. Mısır hükümetinin Refah sınır kapısını kapalı tutmakla Siyonist ambargoya destek olduğunu dile getiren topluluk acilen Refah sınır kapısının açılması gerektiğini haykırdı.
Gazze halkı ile dayanışmak ve Mısır hükümetini uyarmak amacıyla farklı kuruluşların ortak çağrısıyla düzenlenen eylemde bir araya gelen yüzlerce kişi 4. Levent Metro İstasyonunda toplanarak Mısır Konsolosluğuna kadar yürüdü. Siyonist ambargonun kırılması gerektiğine dair pankart ve dövizler ile Gazze İslami Direnişiyle dayanışma içerikli sloganlar eşliğinde konsolosluğun bulunduğu sokağın önünde bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasında Özgür-Der adına konuşan Rıdvan Kaya Gazze'de kuşatılanın sadece Filistin halkı ve direnişi değil; insanlığın vicdanı ve onuru olduğunu söyledi. Mısır hükümetinin sorumluluğuna dikkat çeken Kaya, AK Parti grubunda Filistin duyarlılığını dile getiren Başbakan Erdoğan'ın konuşmasına da değindi. Erdoğan'ın "bazılarının yanlış eylemleri dolayısıyla bir halkın toptan cezalandırılmaması" gerektiğine dair sözlerinin kesinlikle kabul edilemez bulunduğunu; direniş eylemlerinin haklı ve meşru olduğunu ve direnişin değil işgalin kendisinin yanlışlığının altının çizilmesi gerektiğini vurgulayan Rıdvan Kaya İsrail vahşetinden şikayetçi olanların tutarlı davranıp Siyonist çeteyle ilişkilerini kesmesinin şart olduğunu söyledi.
Ahmet Varol da konuşmasında İsrail'in Ortadoğu ülkelerinden temin ettiği yakıtı Gazze'ye kesmesinin bölgede yaşanan zilletin açık bir göstergesi sayılabileceğini ifade etti. Hukukçular Derneği Başkanı Av. Kamil Uğur Yaralı ise ortada bu boyutta bir insani felaket varken tüm dünyanın Gazze'de yaşananlara gözlerini kapamasının insanlıkla bağdaşmadığını vurguladı. Mazlum-Der İstanbul Şube Başkanı Ramazan Beyhan da İsrail'in pervasızlığının temelde bölge ülkelerinin edilgen tutumunun bir sonucu olduğunu ve Müslümanlar olarak Gazzeli kardeşlerimizle dayanışma sorumluluğumuza dikkat çekti.
Kudüs-Der adına konuşan Nureddin Şirin ise konuşmasında bu sabah Gazzeli Müslümanların Refah sınır kapısını havaya uçurarak kuşatmayı fiilen kırmalarının önemine işaret etti. İsrail'in Hamas'ı Gazze'de bitirme planlarının beyhude olduğunu; Hamas'ın dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların yüreklerinde filizlendiğini dile getiren Şirin, İsrail'in Hamas liderlerine yönelik suikast planlarına da değinerek, Ümmet'in Hamas'a sahip çıkma sorumluluğunun altını çizdi.
Ortak imzalı mektubu iletmek üzere Ahmet Varol ve Kamil Uğur Yaralı Konsolosluğa girip Mısır Konsolosu ile görüştüler ve topluluk adına hazırlanan mektubu ilettiler. Bu sırada mektup Kardelen-Der Başkanı Hüda Kaya tarafından okundu.
"Gazze Halkı Yalnız Değildir", "Hepimiz Gazzeli, Hepimiz Filistinliyiz", "Katil İsrail Filistin'den Defol", "Hamas'a Selam, Direnişe Devam", "Gazze Kuşatması Kaldırılsın, Bu Abluka Dağıtılsın", "Gazze Direnişi Onurumuzdur!", "Yaşasın Küresel İntifada", "Emperyalizm/Siyonizm Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak!", "Birruh Biddem Nefdike Ya Aksa!" sloganlarının atıldığı eylem aşağıdaki mektubun konsolosluğa iletilmesinin ardından sona erdi:
Mısır Birleşik Arap Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu'na
Filistin toprakları bugün tam bir insanlık dramına sahne olmaktadır. On yıllardır türlü acılar içinde kıvranmakta olan; işkencelerle, baskılarla, katliamlarla yüz yüze olan Gazze halkı işgal zulmü yetmezmiş gibi şimdi de açlık, soğuk ve hastalıklarla kırılma tehlikesi ile karşı karşıya. 2006 yılının Ocak ayında yapılan seçimlerde Hamas'ın seçimleri kazanmasından bu yana, ABD-İsrail ortaklığı ile şekillenen barbarlık politikalarının her çeşidi Gazze topraklarında sahnelenmekte. Siyonist çete füzelerle, bombalarla, suikastlerle baş eğdiremediği kahraman Filistin halkını açlıkla, yoklukla terbiye etme, sindirme peşinde. Direniş kararlılığı karşısında çılgına dönen Siyonist çetenin son günlerde saldırganlık politikasına hız verdiğini; vahşi ambargo ve kuşatma politikasını giderek daha da barbarca yöntemlerle zirvesiye çıkarttığına şahit olmaktayız. İşgale boyun eğmeyen ve iradesini direnişten yana belirleyen Gazze halkı bu nedenle elektriksiz, yakıtsız, ilaçsız bırakılmakta, açlığa mahkum edilmektedir. Şüphesiz tüm bu yapılanlar açık bir soykırım girişimidir ve tarihe Siyonist şebekenin yeni bir insanlık suçu olarak kaydolacaktır.
İşte bu noktada Siyonist çetenin zulmüne, vahşetine karşı dünya halklarının ve ülkelerinin tutumu önem kazanmaktadır. Bilhassa da Ortadoğu coğrafyasındaki devletlerin tavrı, yaklaşımları ve politikaları belirleyiciliğe sahiptir. Ve şüphesiz bu ülkeler içinde en büyük sorumluluğa sahip ülke ise Mısır'dır. Gazze'ye sınırı bulunan ve 1967 savaşına kadar Gazze'nin idaresini elinde bulundurmuş Mısır, Gazze'de yaşanmakta olan insanlık dramını bitirebilecek güç konumunda bir ülkedir. Mısır hükümetinin Refah sınır kapısını insan ve ihtiyaç malzemelerinin geçişine açması ile Siyonist kuşatmanın boşa çıkacağı açıktır.
Ne yazık ki, aylardır sürmekte olan kuşatma karşısında Mısır hükümetinin ABD-İsrail baskılarına boyun eğerek Refah sınır kapısını kapalı tutmaya devam ettiğini gözlemlemekteyiz. Bu tutum Gazze'ye yönelik Siyonist saldırganlık suçuna iştirak etmek demektir. Ve bu tutum hiç şüphesiz başta Mısır halkı olmak üzere, bölge halklarının, İslam Ümmeti ve tüm insanlık ailesinin iradesine, arzusuna, talebine aykırı bir tutumdur. Mısır hükümeti ABD'den alacağı yardımların karşılığı olarak ya da Siyonist çetenin tehditleri yüzünden Gazze'de yaşanan insanlık felaketine gözlerini yumamaz.
Şurası gayet net bilinmelidir ki, bu andan itibaren elektriksizlikten dolayı ameliyatların yapılamadığı, ilaçsızlıktan dolayı hastaların öldüğü, insanların açlık ve donma tehlikesi ile yüz yüze olduğu Gazze'de yaşanan her türlü olumsuzluğun sorumluluğu, Türkiye de dahil olmak üzere gelişmeleri boş gözlerle seyreden tüm bölge ülkelerinin ve başta da ambargoyu kırma gücü olan Mısır hükümetinin omuzlarındadır.
Bizler Filistin halkının Türkiyeli dostları olarak Mısır yönetiminden, Gazzeli kardeşlerimize karşı tarihsel sorumluluğunu yerine getirmesini; Siyonist işgal ve kuşatmayı boşa çıkartacak adımları acilen atmasını ve öncelikle de Refah sınır kapısını acilen açmasını talep ediyoruz.
·Akabe Vakfı · AKDAV · Araştırma Kültür Vakfı · ASDER
·Davet Derneği · Hak-Der · Hukukçular Derneği ·İHH · Kardelen-Der · Kudüs-Der
· Mazlum-Der · Özgür-Der